KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, kıymetli milletvekilleri, Sayın Strateji ve Bütçe Başkanı, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sisteminin 3'üncü bütçesi olan 2021 yılı Merkezî Yönetim Bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Geçirdiği beyin kanaması sonucu vefat eden 21 ve 23'üncü Dönem Kırıkkale Milletvekilimiz, 57'nci Hükûmette Sağlık Bakanımız, bilim insanı ve dava adamı Profesör Doktor Osman Durmuş'a Allah'tan rahmet, ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum, mekânı cennet olsun.

Sözlerimin başında, millî menfaatlerimizi ve egemenlik haklarımızı koruma adına gösterdiği kararlılık, Covid-19 salgınına karşı gıpta edilen başarılı mücadele, aynı zamanda da etkili ve sonuç alıcı terör mücadelesi için Cumhurbaşkanımıza ve kabinesine teşekkür ediyor, kendilerini tebrik ediyoruz.

Bilindiği gibi, Anayasa'nın 161'inci maddesi bütçe kanun teklifinin Cumhurbaşkanı tarafından mali yıl başından en az yetmiş beş gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağını, merkezî yönetim kesin hesap kanunu teklifinin ise ilgili olduğu mali yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra yine Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağını ve yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşüleceğini hükme bağlamıştır.

Bu çerçevede, 225 kamu idaremizin kesin hesabı ile 2021 yılı Bütçe Kanun Teklifi kapsamında 223 kamu idaremizin bütçesini Komisyonumuzda görüşeceğiz. 2021 yılı bütçesi ilk kez program bütçe esaslarına göre hazırlanmış, bu doğrultuda merkezî yönetim bütçesindeki ödenekler 68 program arasında dağıtılmıştır. Hatırlanacağı gibi, 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda 2021 yılı bütçesinin program bütçe esasına göre hazırlanacağı ifade edilmiştir. On Birinci Kalkınma Planı ve sonrasında çıkarılan orta vadeli programlarda da 2021 yılında program bütçe sistemine geçilerek, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasının sağlanacağı vurgulanmış, 7254 sayılı Kanun'la da program esaslı bütçeye ilişkin düzenlemeler, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda yapılmıştır.

Bütçenin program bazlı hazırlanmış olması, bütçe tekniği ve kamu mali yönetimi açısından yeni ve önemli bir aşamaya geçişi teşkil etmektedir. Program bütçe uygulamasıyla, kuruluş bütçelerinin belirlenen program ve alt programlar bazında hazırlanması mümkün olmakta, politika özelliklerinin gerçekleştirilmesine odaklanılmakta ve program ve politikalarla kaynak tahsisleri arasında ilişki sağlanmaktadır. Ayrıca, belirlenecek performans göstergeleriyle ilgili program ve buna yönelik kaynak tahsislerinden ne ölçüde fayda sağlandığı veya ilerleme kaydedildiğinin izleme ve değerlendirmesi de mümkün olabilecektir.

2021 yılı bütçe hedeflerinin, 2021-2023 dönemini kapsayan orta vadeli programda çerçevesi çizilen hedeflerle uyumlu olduğu görülmektedir. Bütçe teklifinin kamu dengelerini iyileştirmeyi, kamu maliyesi alanında bugüne kadar elde edilen kazanımları gelecek dönemde de korumayı, beşerî sermayeyi güçlendirmeyi, kamu borçluluğunu düşük ve sürdürülebilir düzeylerde tutmayı, mali disiplinde kararlılıkla devam etmeyi, kamu kaynak kullanımında öncelikler doğrultusunda hareket etmeyi, eğitimin kalitesini artırmayı, sağlık harcamalarında arz ve talep yönlü düzenlemeleri hayata geçirmeyi ve tarımda üretim ve verimlilik artışı sağlamayı amaçladığı ifade edilmektedir. Bu çerçevede, bütçenin gelir ve gider tahminleri yapılırken; 2021 de gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 5,8 büyümesi, işsizlik oranının yüzde 12,9, TÜFE yıl sonu değişim oranının yüzde 8, ihracatın 184 milyar dolar, ithalatın 223,3 milyar dolar, borç stokunun gayrisafi millî hasılaya oranının ise yüzde 33,2 olması öngörülmüştür. Bütçe giderlerinin bir önceki yıl Bütçe Kanunu'na göre yüzde 22,9 artışla 1 trilyon 346,1 milyar Türk lirası, bütçe gelirlerinin yüzde 15,1 artışla 1 trilyon 101,1 milyar Türk lirası olması planlanmakta, bütçe açığının ise 245 milyar TL gerçekleşmesi öngörülmektedir. Önümüzdeki üç yıllık dönemin sonunda bütçe açığının millî gelire oranının yüzde 3,5 olması ve faiz dışı dengenin program dönemi sonunda, millî gelirin binde 4'ü kadar açık vermesi hedeflenmektedir. 2020 yılında millî gelire oranla yüzde 6,1 olması beklenen kamu kesimi borçlanma gereğinin yüzde 4,7'ye, program sonundaysa yüzde 3,6'ya gerilemesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 1,9 ve yüzde 0,7 olarak açık vermesi, program dönemi sonundaysa yüzde 0,1 ile sınırlı fazlaya dönmesi tahmin edilmektedir.

2021 bütçe teklifinde, 2020 yılına göre en fazla ödenek artışı yatırım projeleri için sağlanmıştır. Bu çerçevede 2020 yılında 56,6 milyar lira olan sermaye gideri ödenekleri yüzde 83 oranında artırılarak 103,7 milyar liraya ulaşmakta, 2020 yılına göre oransal olarak tarımdaki artış yüzde 147, eğitimdeki artış yüzde 83, ulaştırmadaki artış yüzde 82, sağlıktaki artış ise yüzde 72 olmaktadır. 2021 yılında bütçeden en fazla pay eğitim hizmetlerine ve bu hizmetleri yürüten kuruluşlara ayrılmıştır. Eğitime ayrılan kaynak miktarı yüzde 20 artışla toplamda 211,4 milyar liraya yükselmiştir. Sağlık sektörü yatırımlarına ilişkin olarak ise, 2020'deki 11,6 milyar liranın 20,1 milyar liraya yükseltilmesi öngörülmüştür.

Bütçeden tarıma -2020 yılı bütçesine göre 9 milyar lira seviyesinde bir artışla- 42,4 milyar lira ayrılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, tarımsal destek programları için 22 milyar lira, tarım sektörü yatırımları için 12,1 milyar lira, tarım kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT'lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 8,3 milyar lira kaynak ayrılmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, sunumunuzda, özel amaçlı bölgesel ve kırsal kalkınma projelerine önceki dönemlere göre çok yüksek kaynaklar ayırdığınızı ve ayırmaya da devam ettiğinizi ifade ettiniz. Yine bugün Resmî Gazete'de, Ulusal Kırsal Kalkınma Strateji Belgesi hazırlığına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandı. Biz de bir kırsal kalkınma modeli olarak tarım-sanayi entegrasyonunu sağlayacak Tarım Kentleri ve Merkez Köyler Projelerimizin hayata geçmesini önemsiyor ve bu gibi girişimleri de önemli ve değerli görüyoruz.

Yine, 2020'de 69,5 milyar olan sosyal yardım harcamaları 2021 için 81,2 milyar Türk lirasına çıkarılmıştır. Ekonomik sınıflandırmaya göre, 2021 yılı merkezî yönetim bütçe ödenekleri içinde en büyük payı yüzde 41,6'yla cari transferler, yüzde 22,4'le de personel giderlerinin alması öngörülmüştür. Bütçeye gelir yönüyle bakıldığında ise 2021 yılı toplam vergi gelirlerinin 922,7 milyar Türk lirası, vergi dışı gelirlerin ise 178,4 milyar Türk lirası olmasının hedeflendiği görülmektedir.

Bütçelerin, toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlanması ve ödeneklerin ona göre tahsisi, gelir dağılımı adaletini sağlamaya katkı sunması, istihdamı ve üretimi desteklemesi, adaletten güvenliğe, eğitimden sağlığa temel kamu hizmetlerinin nitelikli sunumuna ve erişilebilirliğine imkân sağlaması, aynı zamanda da muhtacı koruması, yoksulu gözetmesi gerekmektedir.

Bütçe teklifine bakıldığında kaynakların bu doğrultuda öncelikli olarak yatırıma, eğitime, sağlığa, sosyal korumaya ve sosyal desteğe ayrıldığı; özellikle salgın nedeniyle oluşan belirsizlikleri gidermeye, öngörülebilir bir ekonomik düzen tesis etmeye, yatırımcı, üretici, çalışanlarımız ve dar gelirli vatandaşlarımız için güvenli bir gelecek inşasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Hedeflenen gelirlerin ekonomide çarkların tam manasıyla dönmeye başlamasına da bağlı olarak elde edilebileceği görülmektedir. Bu yönüyle, bütçeyle gelir dağılımı adaletinin tesisine katkı sağlanacak, şeffaflık ve hesap verilebilirlik artacak, kaynak tahsisi ve ihtiyaç ilişkisinin güçlenmesine bağlı verimlilik artışı sağlanacaktır.

Değerli Komisyon üyeleri, Türkiye hâlen bir yandan etkili bir terör mücadelesi yürütmekte, diğer yandan da egemenlik haklarımızın korunması, milletimizin huzur ve güvenliğinin temin edilmesi adına âdeta yedi ayrı cephede yedi düvele karşı mücadele vermektedir. İnanıyoruz ki Türkiye, bu mücadeleden taviz vermeden, vatandaşlarımızın refahını artırmayı ve ülkemizi lider ülke yapmayı başaracak kapasite, birikim ve yeteneğe sahiptir.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle demokrasimiz güçlenmiş, cumhur ile cumhuriyet kucaklaşmış ve Türkiye'nin önü açılmıştır. Hukuken ve fiilen uygulandığı iki yıla aşkın süre içerisinde çevremizde yaşananların ülkemiz ve milletimizin için oluşturduğu riskler dikkate alındığında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sisteminin sunduğu imkânlarla elde edilen kazanımları görmek mümkün olacaktır. Türkiye, maruz kaldığı siyasi ve ekonomik saldırılara rağmen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı etkin icra sayesinde bu operasyonlara karşı koyabilmiştir. Parlamenter sistemde yaşanan hükûmet kurma krizleri, yürütmedeki çift başlılıktan kaynaklı çekişme ve siyasi istikrarsızlıklarla karşılaşılmamış, yasama ve yürütme, milletimizden aldığı yetkiyle sadece asli işlerine odaklanmıştır. Türkiye, yeni sistemle, bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı karşılık verebilme imkânına kavuşmuştur. Başta, PKK ve FETÖ olmak üzere etkili bir terörle mücadele yürütülmüş, güney sınırımızda terör koridoru oluşturma girişimleri engellenmiş, egemenlik haklarımızı ihlal girişimlerine karşı Suriye'de, Libya'da ve Doğu Akdeniz'de Türkiye belirleyici aktör olmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ekonomi politikalarının merkezine insanı koyan, eşitlik, ahlak ve adalet ilkelerini gözeten bir yönetim anlayışıyla toplumsal refahın artırılmasını öngörüyoruz. Millî birlik ve dayanışma ruhuyla, ekonomide yerli ve millî diriliş sayesinde Türkiye'nin, bölgesinde süper güç, küresel düzeyde de sözü dinlenen lider ülke seviyesine mutlaka çıkacağına inanıyoruz. Covid-19 salgını nedeniyle büyük yaralar alan dünya ekonomisi gibi Türkiye ekonomisi de bu süreçten kuşkusuz etkilenmiştir. Henüz salgın devam etse de Hükûmetimiz ve devletimiz tarafından ekonomide çarkları döndürmeye ve vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmaya dönük etkili tedbirler alınmış, kararlar süratle uygulanmıştır.

Bu kapsamda, esnaf ve sanayicimiz, çiftçimiz, dar gelirlilerimiz ve muhtaçlarımız için nakit desteği, yardım, erteleme ve benzeri birçok uygulama hayata geçirilerek, tüm toplum kesimleri rahatlatılmış, eş zamanlı olarak da ekonomide yeniden çarkları döndürmeye dönük kararlı adımlar atılmıştır. Üretimin ve tedarik zincirinin kesintiye uğramaması, istihdamın korunması ve finansal sistemin sağlıklı işleyişinin sürdürülmesi için eş güdümlü politika adımları devreye konulmuştur. Böylece, salgının ekonomiye etkisi en aza indirilmiş, ekonomik faaliyette yılın üçüncü çeyreğinden itibaren de hızlı bir toparlanma başlamıştır. Salgının etkisinin azaltılmasına ve üretimin desteklenmesine yönelik tedbirlerle istihdam oranı artacak, işsizimiz iş sahibi olacak, ekonomideki konjonktürel sıkıntılar aşılacak, vatandaşlarımızın ertelenen bazı talepleri ekonomide sağlanacak iyileşmeye de paralel olarak önümüzdeki dönemde karşılanacak ve toplumsal refah giderek artacaktır.

Şüphesiz, ekonomik gelişmelerin ve bütçe değerlendirmesinin dünya ekonomisiyle birlikte Türkiye ekonomisini de etkileyen olumsuzlukların dikkate alınarak yapılması doğru olacaktır.

Bu çerçevede, Türkiye'nin verdiği çok cepheli mücadeleyle geçirdiği zorlu süreç göz ardı edilmemeli, Covid-19'la birlikte son yıllarda kesafetini artıran iç ve dış gelişmeler ve terörle mücadelenin de dikkate alınması zorunlu bulunmaktadır.

Değerli Komisyon üyeleri, 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi ve Sayıştay raporlarına da değinmek istiyorum. Anayasa'nın 160'ıncı maddesinde Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleriyle, mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemekle, sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlendirilmiştir. Sayıştay tarafından yürütülen 2019 yılı denetimleri neticesinde, genel uygunluk bildirimi, dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu, malî istatistikleri değerlendirme raporları ile kamu idarelerine ilişkin 190 adet Sayıştay denetim raporu olmak üzere toplam 194 adet Sayıştay raporu hazırlanmıştır. Buna göre, 225 adet kamu idaresinin kesin hesabı ile bu kurumların kesin hesaplarının merkezî yönetim kesin hesabına doğru yansıtılıp yansıtılmadığı ele alınmıştır.

Geçen yıl, Sayıştayın tespit edip bizim de gündeme getirdiğimiz kurumlarca sıklıkla yapılan hataların birçoğunun bu defa ilgili kamu kurumlarınca düzeltilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Tespit edilen bazı aksaklıkların düzeltilmesi, Sayıştay raporlarının dikkate alındığına, gereğinin yapılmasına özen gösterildiğine işaret etmektedir.

Bununla beraber, 2019 yılında yürütülen düzenlilik ve performans denetimleri kapsamında kamu idarelerinde toplam 1.903'ü mali rapor ve tabloları etkileyen hatalar, 3.800'ü mevzuata uygunluğu, 846'sı da mali kontrol ve iç kontrol sistemine ilişkin olmak üzere toplam 6.549 adet bulgu tespit edilmiş olup en fazla bulgu tespiti ise 4.070 adetle mahallî idarelerde olmuştur.

Sayıştay, yaptığı incelemeler sonucunda ödenek, bütçe gideri ve bütçe geliri tutarlarında değişikliğe yol açan bir tespitin bulunmadığını belirtmiş olmakla birlikte raporlarda gider açıklamaları bakımından kamu idareleri arasında bir uygulama birliğinin bulunmadığı, bütçe giderleri kesin hesap cetveli açıklamalarında sapmalar ve nedenleri hakkında yeterli bilgi verilememesinin hizmet gerekçesi ve hedeflerinin gerçekleşen bütçeyle karşılaştırılmasını zorlaştırdığını vurgulamıştır.

Ayrıca, Sayıştay tarafından bazı kamu idarelerinin 5018 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesi gereğince öngörülen yasal süreler içerisinde ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanması gereken performans programlarını hazırlamadıkları veya kamuoyuna açıklamadıkları tespiti yapılmıştır. Bazı kamu idarelerinde stratejik planın başarılı bir şekilde uygulanması için gerekli olan veri kayıt sisteminin kurulmadığı ya da sistemin tam, doğru ve güvenilir performans bilgisi üretilmesini sağlayacak yeterlilikte olmadığı vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, Sayıştay incelemelerinin ciddi bir şekilde yapılmış olduğunu, bunun ise kamu menfaatlerinin korunması ve idarenin denetim yoluyla geliştirilmesi fonksiyonu bakımından önemli gördüğümüzü ifade etmek istiyorum.

Bu düşüncelerle 2021 yılı merkezi yönetim bütçesinin tekrar hayırlı olmasını, milletçe huzur ve refahımızın artmasına vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.