KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Değerli Başkanım, değerli arkadaşlar; şimdi, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü personeli kamu personeli olduğu hâlde, diğer kamu görevlilerinin aksine 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'a tabi tutulmamış. Bu niye tutulmamış? Gerek kanun teklifi Komisyonumuza gelmeden önce yaptığımız çalışmalarda, gerekse sizlerin dile getirdiğiniz sırada, Sayın Bakan Yardımcımla ve değerli bürokrat arkadaşımızla bunu burada da müzakere ettik, bunu tespit edemedik. Yani 2003'te -gerekçelerde de böyle bir şey yok- niçin ayrı tutulmuş bunu bilemiyoruz, bilen varsa lütfen dile getirsin. Ancak bir şey var, bunlar Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü uhdesinde çalışan ki 9.930 İŞKUR personeli, bu konuda Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'a tabi tutulmadıkları için yargılanmalarında kamu görevi yaptıkları hâlde, memur oldukları hâlde büyük bir tedirginlik içindeler, yaptıkları işler dolayısıyla. Biraz önce Sayın Akif Hamzaçebi Bey söyledi, bunun düzeltilmesi lazım. Anayasa hukukçumuz da eşitlik ilkesinden söz ediyor, burada bir eşitsizlik söz konusu. Bu nedenle, kurum personelinin kamusal görev ve hizmetleri yerine getirirken işledikleri suçlar nedeniyle doğrudan ceza soruşturması ve kovuşturmasına tabi tutulmamalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 4483 sayılı Kanun kapsamına alınması amaçlanmaktadır, bu İŞKUR personelinin soruşturmasının izne tabi olması konusuyla ilgili.

Sayın milletvekilimiz benim şahsımla ilgili bir sataşmada bulundu, ona da cevap vermek istiyorum. Ben 18 yaşında çalışmaya başladım ve gerek İş Kanunu'na göre gerek ferdî hizmet sözleşmesi, gerek süreli hizmet sözleşmesi, gerek Devlet Memurları Kanunu, bütün hepsinde çalıştım. İşçilik yaptım, memurluk yaptım, üst düzey memurluk yaptım; özel sektörde de yaklaşık 26 bin kişiden başladım çalıştırmaya, en sonunda büyük bir grubun CEO'luğunu yapıyordum. Gene emeğimle çalışıyordum, ücretli çalışıyordum. Gerek belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin gerekse belirli süreli hizmet sözleşmesinin altına imza atmış bir arkadaşınızım.

Dolayısıyla, bir şeyi de düzelteyim, Sayın Emine Gülizar Emecan arkadaşımız için: Bu kanun teklifimiz baştan sona çalışanı koruyan bir kanun teklifidir. Yani işveren bizim düşmanımız değil, haşa, vergileri onlar veriyor, onlar çalıştırıyor ama işverenler lehine de buradaki getirilen hükümler iş görene yani çalışana, istihdama imkân sağlaması şartıyla getirilmektedir ve bütün amacımız, bu Covid sürecinde istihdamın en az zararla atlatılması ve istihdama daha fazla katkı verilmesidir.

Hepinize teşekkür ediyorum.