CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkanım, şimdi, bir defa, mevcut durumun tespitini yapalım. Bu 1'inci maddeyle ilgili mevcut durum nedir? İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında, kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalanlara hâlen on ay süreyle işsizlik ödeneği ödeniyor. Bu maddenin amacı, biraz önce belirttiğim gibi -tekrar ediyorum- işsizlik ödeneğinden yararlanan kişilerin istihdama daha hızlı dönüşlerini teşviktir. Bu, bir teşvik, opsiyon. Tabii, şartları var, o ayrıntılara girmeyeceğim ama buradaki amaç, işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilerin istihdama daha hızlı dönüşlerini teşvik ederek ne yapacağız? İşsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilerin işsiz kaldıkları sürenin azaltılması oluyor ve bu süre içindeki kayıplarını da sosyal güvenlik primlerini İşsizlik Sigortası'ndan ödeme opsiyonu var. Bu, tahmindir; 200 bin kişilik bir rakam verdim.

ERHAN USTA (Samsun) - O kırk beş günü ne kadar öne çekmesini tahmin ediyorsunuz?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bu, ortalama kırk beş gündür bildiğim kadarıyla.

Şimdi, bütün bunlar bir projeksiyondur.

ERHAN USTA (Samsun) - Elbette. Siz ne öngörüyorsunuz burada? Kırk beş gün mesela otuz beş güne mi düşecek, ne bekliyorsunuz? Yani bir şey olması lazım. Yoksa işçi maliyetinin hesaplanmadığı hâlde bunu niçin parayla yapayım, değil mi? Normal şartlarda zaten ortalaması kırk beş gün...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Usta...

ERHAN USTA (Samsun) - Yani öğrenmek için soruyoruz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Milletvekilim, bakın, mutlaka İşsizlik Fonu'ndan yararlanan herkes doksan gün içinde işe koşacak diye elimizde bir veri yok ama böyle bir opsiyonla işe hızlı dönüşü teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Eğer dönerse, iş bulursa, iş varsa, tercih ederse, on aylık işsizlik ödeneğinden vazgeçerse ve bunu doksan gün içinde yaparsa böyle bir imkân önüne konuluyor. Tabii bizim idareyle, ilgililerle yaptığımız görüşmelerde yaklaşık 200 bin civarında insanın bu teklifte, bu opsiyonda, tercihte bulunacağı ve bunun da İşsizlik Sigortası Fonu'na 190 milyonluk bir yük getireceği öngörümüz var; olay bu.

Diğer konuları zamanı geldiğinde... Mesela bu 5 önemli maddeyle ilgili bir soru geldi Sayın Kaboğlu'ndan. Bu konularla ilgili daha önceki Komisyonda da görüşmüştük hatırlarsanız, o gün Mecliste yapılan gruplar arası görüşmelerde de hangi gerekçelerle onlar geri bırakıldı? Sabahleyin yapılan tartışmada "Bunun tekrar görüşülmek üzere Komisyona gönderilmesi uygun." denildi. Tabii, bu tartışılır ama bizim önümüze geldi, biz böyle bir teklifi, Komisyon üyesi olduğumuz için, daha önceden de bu maddeleri bildiğimizden, bunun gerekliliğine inandığımız için teklifimize aldık. Takdir Komisyonundur. Ben ayrıntılara girmeyeceğim, gerekçemiz şudur: Plan ve Bütçe Komisyonunda bir önceki görüştüğümüz kanun teklifi esnasında, o paketin içinde bu 5 madde vardı. İnandığımız içinde onlara imza atmıştık, tekrar görünce bu teklife alma gereği duyduk. Tabii ki bununla ilgili gerekli istişareleri de yaptık ama İç Tüzük'e, Anayasa'ya aykırılık var mı yok mu, elbette bunu tartışalım, müzakere edelim.

Ben, konu açılmışken, yeri gelmişken şunu da söylemek isterim: Yeni bir hükûmet sistemindeyiz, yeni bir Anayasa'yla gidiyoruz ama bu Anayasa'ya uygun yeni bir İç Tüzük'ün yapılması gerekliliğini de hepimiz dile getiriyoruz. Lütfen, gruplara söyleyelim, bütün gruplar bir araya gelsin, mevcut Anayasa'ya uygun bir İç Tüzük yapalım ve bazı tartışmalarla sizler de bizler de zaman kaybetmeyelim derim ben; benim şahsi görüşüm budur. Ama bu 5 önemli maddenin daha önce görüşülmüş olması ve buna aşina olmamız dolayısıyla, hazır bir teklif varken bunun içinde biz teklif ettik ama takdir Komisyonundur, yüce Meclisindir, ben saygı duyarım.

Teşekkür ediyorum.