SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Sayın Başkanım, Ankara Sanayi Odasından Sayın Cabbar görüşlerini ifade ettiler, çok teşekkür ediyorum. Bazı önerileri oldu ve kanundaki birkaç durumla alakalı zannediyorum yanlış anlaşılmalar var, ben onları düzeltmek isterim.

Birincisi, en önemli soru yani zannediyorum TÜSİAD da bu konuda az önce bir ifade belirtti, depozito yönetim sisteminin nasıl kurgulanması gerektiğiyle alakalı bizim İstanbul Teknik Üniversitesinde İTÜNOVA biliyorsunuz, bu konularda çok ciddi raporlar hazırlıyor, çok ciddi çalışmalar yapıyor. Ben de İstanbul Teknik Üniversitesi inşaat mühendisliği bölümünden mezununum bu arada. Bizzat tanıdığım hocalarım Çağdaş Bey, Erdem Bey bu konuda çok ciddi emek sarf ettiler ve bu konudaki bütün dünya örneklerini açıkçası araştırdılar, gördüler, gezdiler ve bakın, bugün sadece depozito sistemi anlamında söylüyorum: Depozito yönetim sisteminin başarısı açısından Almanya bugün yüzde 97'yle 1'inci sırada. Yani bu bahsettiğim şey içecek ambalajlarıyla alakalı yani bu plastik, metal, cam ve kâğıt içecek ambalajlarıyla alakalı Almanya yüzde 97 oranında bunu başarıyor. 2'nci Hollanda yüzde 95'le geliyor. Ardından Norveç, Finlandiya, Litvanya gibi örnekler yüzde 92, Danimarka yüzde 90. Bu bahsettiğim bütün ülkelerdeki bütün depozito sistemlerinin işletim sistemi, yönetim sistemi kamu-özel iş birliği şeklinde gerçekleşen, özel sektörün doğrudan yük aldığı, kamunun da denetim mekanizmasının bu para akışındaki şeffaflığı sağladığı bir şekilde uygulanmış. Sadece kamu eliyle kullanılan örnekler var; Hırvatistan, Sırbistan, mesela onlar da incelenmiş. Onlarda şu anda bu oranlar yüzde 10, yüzde 12, yüzde 15. Dolayısıyla, biz de -aslında 2005'ten beri yürürlükte olan bir depozito sistemimiz var- zaten buradan yeterli verimi alamadığımız için böyle çok daha etkin, özel sektörle çok daha kolay entegre olabilecek ama aynı zamanda kamunun denetimini ve disiplinini bu işte yansıtacak bir model öngördük. Bu konuda da Temmuz 2019'dan beri bir buçuk yıldır İTÜ'den hocalarımız çok yoğun bir mesai harcadılar, burada olmasalar da gıyaplarında teşekkür ederim. Bu konu böyle. TÜSİAD'da da böyle hani o konuda bir şey olmasın, biz bu konuda gerçekten çok yoğun çalıştık.

Bu "geri kullanılabilir ürün" dediğiniz hadisede de zaten burada biz depozito kapsamına hem ambalajları hem ürünleri getiriyoruz ve kafa karışıklığına yol açmamak için bu konuda şunu ifade etmek isterim kıymetli milletvekillerimiz: Bu kanuna neden ihtiyaç duyuluyor? Çünkü biz şu anda zaten aslında fena olmayan bir geri dönüşüm hamlesiyle atıkları topluyoruz yeterli seviyede olmasa da ama bu geri dönüştürülebilir atıkların da kendi arasında karışık toplanması bunların yeterince verimli kullanılmasına izin vermiyor. Yani neden bahsediyorum? Biz kâğıt, cam, metal, plastik, bunların hepsini bir arada toplayınca bunlar ister istemez kirlenmiş oluyor ve ham madde olarak tekrar kullanılamıyor. Biz istiyoruz ki: Şu elimde görmüş olduğunuz plastik bardak ya da herhangi bir cam şişe içi kullanıldıktan hemen sonra atık olarak temiz bir şekilde, hiçbir kirlenme yaşamadan, başka atıklarla karışmadan doğrudan sisteme entegre olsun ve biz bunu doğrudan ham madde olarak kullanıp camsa tekrar cam üretelim, plastikse tekrar plastik üretelim, böylece bizim ham madde ithalatımız da ciddi manada azalmış olsun. Dolayısıyla bu geri kullanılabilir ürün zaten aslında çok geniş bir kapsamı kapsıyor.

Üçüncü olarak, özel sektör katılımından bahsetti kıymetli Cabbar ama ben kanun teklifimizin 5'inci maddesinin 4'üncü fıkrasında zaten Danışma Kurulu tanımlanırken diyor ki: "Ajansın faaliyet alanlarında temayüz etmiş kişiler ile Yükseköğretim Kurumu, özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları çalışanları arasından olmak üzere 11 üyeden oluşur." Burada zaten özel sektör temsilcisinin olacağı kanun teklifi metniyle güvence altına alınmış. Ayrıca yönetim kurulu için eğer bu konu düşünülecekse o da düşünüldü, bu da hemen akabinde zaten Bakanlığımızın çıkaracağı bir yönetmelikle yönetim kurulu üyelerinin evsafı da aslında nitelikli olarak ortaya çıkarılacak. Bu konuda da zaten bizim ajansı kurma amacımız bu işi özel sektörle dayanışma içerisinde halletmek, yani eğer özel sektörü bu işin içine katamazsak zaten bizim şu anda bu kanun teklifine açıkçası ihtiyacımız yok, o yüzden özel sektörün bu konuda herhangi bir şüphesi olmasın.

Teşekkür ediyorum Başkanım.