KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Yahu, değerli arkadaşlarım, ben şunu anlamıyorum: Bakın biz burada... Sözümü kesip kesmeme meselesi şu: Ben saat 16.00'dan beri her kelimeyi dinliyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Gayet doğal.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Dinlemek için buradayız. Konuşurken... Bakın, Ayhan Bey çok nazik bir şekilde bir soru sordu, bu üsluba biraz da biz kendimiz karar vereceğiz. Ben, arkadaşımızın, Onursal Bey'in söylediği hiçbir şeyi kesmek istemiyorum, rahatsız olduğum bir şey var...

Lütfen Turan Bey, size itimat ediyorum, size güveniyorum, biraz nazik olur musunuz! Bir şey söylemeye ihtiyaç duyuyorum, ihtiyaç şu: Zeynep Hanım konuştuktan sonra neden Onursal Bey onunla dalga geçiyor, anlayamıyorum bunu.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Dalga geçmiyorum.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Evet, geçiyorsunuz.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Tamam, bırakın ben Zeynep Hanım'la konuşayım.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Burada, yok efendim "O toplantılara gitmenin önemi yok." falan. Bakın, lütfen, Onursal Bey, birbirimizin laflarını, birbirimizi küçültmeden bu işleri yapmamız lazım. Burası hakaret etme yeri değil. Ben, Zeynep Hanım'ın...

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Hiç kimseye hakaret etmeyiz.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bakın, başkası için olsaydı konuşmazdım ama Zeynep Hanım buranın en genç milletvekili ve sizin onu değersizleştirmeye hakkınız yok, ben bunu söylüyorum.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Bitti mi Başkanım? Bitti mi Başkanım?

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ben karar vereceğim bittiğine.

Bunu da değersizleştirmeye hakkınız yok. Nezaketle konuşun, siz de genç bir vekilsiniz, daha evvel buralardan geçmişsiniz, bir arkadaşımızın konuşmasını küçültmeye, değersizleştirmeye hakkınız yok, bunu söylemek istiyorum. İstediğinizi söyleyin.

Teşekkür ediyorum.