KOMİSYON KONUŞMASI

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Evet, Sayın Bakan, tekrar tabii okudukça bakıyorum, böyle nedense Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları artık o "ve" olmuş yani komutanlıklar Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde görülmez hâle gelmiş ve Genelkurmay Başkanlığı da mütemadiyen ayrı bir kuvvet komutanlığı gibi devamlı ibare ediliyor.

Tabii, ben üzülüyorum şahsen, Genelkurmay Başkanlığı, bu ülkenin geçmiş tarihinde destanlar yazmış, savaşlar kazanmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşumunda en büyük idari komutanlıklardan biridir. Her Türk gencinin hayalidir Genelkurmay Başkanı olmak, paşa olmak. Mütemadiyen Genelkurmay Başkanlığından yetki alınıp pasifleştirilmekte, mütemadiyen Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde cezalar tekilleştirilmekte. Diğer açıdan da otuz güne kadar ceza verecek, hizmetten men edecek bir makam tek bir kişi, aslında çok ciddi bir yargı mekanizması. Bu sebeple, burada bu cezaların 2 katına çıkarılması, sizin geçmişten bu yana orduda disiplinin temin edilememesi adına acaba "Bu ceza az, artıralım, iyice disiplini yükseltelim." anlamında mı bir tedirginliktir de bu cezalar artıyor yani niye otuz güne kadar niye on beş gün yeterli olmuyor? Bir disiplin amirinin ya da kurulunun ceza verdiği kişi on beş gün hizmetten men olunca siz beklediğiniz performansı alamıyor musunuz? Cezayı artırarak disipline etmeye mi çaba harcıyorsunuz ya da ceza artışıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinde disiplin daha mı hâkim hâle gelecek, ben bunları çözemiyorum yani ceza artırımını çözemedim, hani, ekonomideki enflasyonları anlıyorum da buradaki bu zamları çözemiyorum, niye ikişer kat artırıyorsunuz?

Diğer açıdan, hem cezayı artırıp hem tek kişiye veriyorsunuz ve sorunca da defalarca kez "Yargılama yok." Yargılama olmaz mı? Otuz gün adamı hizmetten men etmek nedir? Bundan daha ağır ceza olur mu, kim verebiliyor bunu? Bunu mahkemeler bile veremiyor yani savcılara birçok ceza gidiyor, serbest bırakıyorlar, takipsizlik veriyorlar. Otuz gün men edilecek bir ceza ağır cezadır. Bunu, lütfen, bir idare amirinin şahsiyetine bırakmayın, kurullarda yargılansın ve bu otuz gün altı aylık askerlik süresinde ciddi bir süredir madem öyle bakıyorsanız.

Diğer açıdan, Genelkurmay, bugüne kadar, daha doğrusu 15 Temmuza kadar her sorunu kendi içinde çözmüş, askerî disipliniyle Türk milletinin kalbinde, gönlünde çok büyük sevgi, saygı ve güven kazanmıştır. Bu saat itibarıyla, her yasanın, her kararın, çalışmalarda yaptığımız her değişikliğin tamamını 15 Temmuz kurgusuyla yapıyorsunuz yani bir güvensizlik var. "Bizde olsun kontrol. Aman biz bilelim, aman biz karar verelim." Bu olmaz. Yarın Millî Savunma Bakanı başkası olur, bakan yardımcısı başkası olur, başka iktidarlar olur ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi içindeki yargılaması, kendi içindeki disiplin mekanizması, kendi içindeki cezalandırma yapısı, bence tamamen siyaset dışında kalmalı, siyasetin bunun içine girmesine gerek yok, Genelkurmay Başkanlığı kendi bünyesinde askerine, astsubayına, erbaşına ceza veremiyor mu? Bu ceza mekanizmasında neden Bakanlık ısrarla "Ben müdahil olacağım." Çabasında, bunu anlayamıyorum; anlıyorum da anlayamıyorum. Onun için, bırakın Türk Silahlı Kuvvetleri kendi içinde, kendi özünde, geçmişten bu yana disipliniyle, konumuyla hayranlık uyandıran yapısını korumaya çalışsın, bizler de korumasına destek verelim, yanında olalım. Genelkurmayı güçlendirirsek, Genelkurmayı yetkilendirirsek, Genelkurmay Başkanlığına daha da güç verirsek onların çalışmasında enerjileri daha yüksek olacaktır diyorum.

Teşekkür ediyorum.