KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, saygıdeğer Komisyon üyelerimiz, değerli misafirler...

Öncelikle Sayın Başkanım, iki dönem üyeliğini yaptığım Adalet Komisyonuna Başkan seçilmeniz nedeniyle sizi tebrik ediyorum.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ediyorum.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Meclisin en saygın Komisyonlarından, en verimli Komisyonlarından birisi.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ- Sağ olun.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Saygın olmayan komisyon mu var?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hiç şüphesiz ki hepsi saygın ama gerçekten Adalet Komisyonu üyeleriyle de çalışma gayretiyle de verimliliğiyle de çok sık toplanmasıyla da...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Adaletsizliğiyle de...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ben Komisyonda bulunduğum dönemde de gerçekten büyük bir gayretle iyi hukuk yapalım, iyi kanun yapalım...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Hukuk inşa eden...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hukuk inşa eden. Sayın İyimaya Başkanımızın deyimiyle "İnşa eden" bir komisyon.

Arkadaşlar, bu sosyal medya kanunuyla ilgili uzun süredir çalışan bir avukatım, bir hukukçuyum. 2012 yılından itibaren yoğunlaştı, 2013 yılında Türkiye'de gerçekten çok ciddi yaygınlaştı, 2014 yılının Şubat ayında bir kanun değişikliği oldu; 5651'e 8 (a) ve 9 (a) maddeleri o zaman geldi. O süreçte de kanun çalışması içinde bulundum. Bu kanun teklifinin hazırlanma sürecinde de komisyonda yer aldık; gerçekten çok uzun süre çalışılmış bir konu.

Bu konu neden ihtiyaç? Önemli. Biz 2014 yılında kanunu değiştirdiğimiz dönemde Meclis olarak, Türkiye'de o zaman içerik çıkartma çok sınırlıydı, daha ziyade erişim engellemesi kavramı vardı. Sebebi de "URL" dediğimiz kriptolu yayınların az olduğu, kriptosuz yayınların çok olduğu bir dönemdi. Bugün kriptolu yayınlar yüzde 90'ın üzerinde, kriptosuz yayınlar çok daha az. Dolayısıyla mevcut kanun o günden bugüne çözümde sorunu tam manasıyla çözemiyor. Az önce, Sayın Turan Bey gitti herhalde kurultay nedeniyle, keşke bekleseydi.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Gelecek şimdi.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Gelecek mi? Tamam gelsin.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Ali Bey, kurultay değerlendirmemiz sadece Komisyonda değil, Genel Başkanımızın tamamen bütün çalışmalarını değerlendirir siz rahat olun.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ama kurultay ve Genel Kuruldaki televizyon saatlerindeki konuşmaların çok etkili olduğunu hissediyorum; bu da belki benim bir düşüncem.

Arkadaşlar, Anayasa Mahkemesi, malum 2014 yılında, Türkiye Twitter'ı kapattıktan dört beş gün sonra Twitter Başkan Yardımcısıyla bir heyet Türkiye'ye geldi. O gün BTK da bir komisyon bu heyetle görüştü, o komisyonun içinde ben de vardım, Twitter'ın Başkan Yardımcısı aynen şunu söyledi -gerçekten bu tarihî bir konu, önemlidir- "Siz bizi kriminal bir şirket olarak lanse ediyorsunuz, ekonomik değerimiz son derece zarar görüyor. Lütfen bizi bu sıkıntıdan kurtarın, biz Türkiye'ye gelip şube açmak istiyoruz, sizinle beraber çalışmak istiyoruz." Biz de memnuniyetle "Bunu yapmalısınız, İrlanda gibi bir ülkede Romanya gibi bir ülkede şubeniz var neden Türkiye'de yok? Türkiye, büyük bir ülke, büyük bir medeniyet, köklü mirası olan bir devlet ve dünyada sosyal medyayı en geniş manada kullanan belki ilk beş ülkeden biri...

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Demokrasi olmayınca...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Demokrasi de çok geniş, bunda da bir sorun yok.

...neden bize gelmiyorsunuz?" dedik onlar da "Efendim ekonomimiz çok yeterli değil, şirketimizin büyüklüğü yeterli değil, gelmek arzu ediyoruz, vesaire..." Sonra, üç dört gün sonra Anayasa Mahkemesinin o meşhur ikinci bölümünden bugün FETÖ terör örgütünden mahkûm olan bir Başkan Vekilinin Başkanlığındaki ikinci bölümden meşhur karar çıktı; Anayasa Mahkemesinin açık kanun hükmüne, bütün süreçlerden geçeceği, tüketilmişlik olma kavramı da ihlal edilerek ve hatta kararın alelacele Resmî Gazete'de yayımlaması için olağanüstü bir gayret sarf edilip, hastanedeki üyeye karar gönderilip, imzalatılmak gayretiyle bir karar çıkarıldı ve Twitter ondan sonra Türkiye'ye gelmedi ve Türkiye'ye bir daha selam vermedi.

FETÖ terör örgütü liderinin meşhur ananas konuşması vardı hatırlarsınız "Ananasları gönderdik, ananasları aldı mı?" diye, dört saatte Twitter'dan bu konuşma kaldırıldı, dört saatte. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın avukatı olarak birçok erişim kararı, erişimin engellenmesi kararı aldım, hiçbiri kaldırılmadı. Twitter'ın Türkiye'deki temsilcisi olan o avukat beyi aradım; Türkiye'de yalnızca aktif dava ehliyeti olan, pasif dava ehliyeti olmayan hiçbir tebligatı kabul etmeyen beyefendi, avukat meslektaşımızla görüştüm. Dedim ki: "Neden bu mahkeme kararları uygulanmıyor?" İşte "Efendim, Amerika Birleşik Devletleri'nde hafta sonu, mesai uygun değil, saatler çakışmadı." E terör örgütü liderinin kararını dört saatte uyguluyorsunuz, fakat ülkenin Başbakanının kararını uygulamıyorsunuz. Bize hep bin dereden bin su getirildi, ipe un serildi ama bu kararlar uygulanmadı. O günden bugüne, şu anda elimde de en son Erişim Sağlayıcıları Birliğinden -burada temsilci arkadaşlar da vardır- aldığım karar; 2.490 mahkeme kararı uygulanmamış 9'uncu madde kapsamında, 8 (a) kapsamında da 3.547 mahkeme kararı uygulanmamış.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - RTÜK'e de 90 bin başvuru var sizin kararlarla alakalı, uygulanmıyor. Haberiniz olsun.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Evet, biz egemen bir devletiz ve mahkemelerimiz var. Bunların büyük kısmı kişi hak ve hürriyetlerini koruyan kararlar, bu kararları uygulamıyor. Süreç gelişti, biz 2014'teki kanunu geçirdiğimiz zaman da Avrupa Birliği eleştirmişti.

2017 yılında Almanya'nın sosyal medya kanunu -burada tercümesi de var, bütün arkadaşlarıma takdim edebilirim- Alman sosyal medya kanunu 01/10/2017'de yürürlüğe girdiğinde gerekçesinde deniliyor ki: Facebook, yüzde 80 civarında bizimle anlaşıyor, şu anlaşıyor ama Twitter, yüzde 1 mahkeme kararlarımızı uyguluyor. Dolayısıyla bunlarla ilgili kanunu çıkarmamız lazım. Önce, hatta onlar ceza kanununda düzenlemeler yapıyorlar ve çok ağır bizim Ceza Kanunuyla karşılaştırılmayacak kadar ağır ki bir siyasetçiye karşı yapılanlar için -ikiye de ayırıyorlar; dezenformasyon, mezenformasyon; bilerek, isteyerek yalan yaymak, itibar suikastı yapmak dezenformasyon; bilmeden yalanın yayılmasına sebep olmak mezenformasyon- üç yıla hatta beş yıla kadar hapis cezaları bile getiriyorlar ve akabinde sosyal medya kanunu çıkarıyorlar. Diyor ki 2 temsilci atayacaksın; birincisi muhatap olacağım. Kardeşim, Twitter Amerika Birleşik Devletleri'ndeymiş, İrlanda'daymış, onu bunu anlamam. Madem ki Almanya'da yayın yapıyorsun Alman kanunlarına tabi olursun, bir Alman vatandaşını atarsın, Almanca raporlar yazarsın; 2'nci kişiyi de benim güvenlik kuvvetlerim ve soruşturma organlarımla, cumhuriyet savcılığımla muhatap bulacağım bir kişiyi verirsin. Bunlar kanun çıktıktan sonra geldiler, kurallara uydular. Kurallara uydular ve bugün Facebook, Almanya'da yalnızca 1,800 Alman çalışan çalıştırıyor arkadaşlar. Bir milyonun üzerinde içerik çıkarttı hem de mahkeme kararına falan gitmiyorlar; eğer bir kişi hak ve hürriyeti ihlali varsa bunu koruyorlar.

Bizim amacımız nedir? Ben gerçekten sosyal medyayı yoğun kullanan birisiyim ve faydasına da inanıyorum. 15 Temmuz gecesi "FETÖ terör örgütü darbe yapıyor, uyanın ey millet!" diye en erken, açıkça yazmış ve bunun çok faydasını görmüş bir milletvekili olarak söylüyorum, faydalı bir alandır, bu faydalı alanı faydalı olduğu şekilde korumak bizim görevimizdir. Tartışma yapıyoruz, bu tartışmayı birbirimize saygı çerçevesinde yaparsak sorun çözülür ve bir noktaya varırız ama bu tartışma kültürünü bozan, bu tartışma kültürünü yok eden, buradaki demokratik yapıya şiddet, tehdit, şantaj, nefret suçu, çocuk pornografisi, millî güvenliği ve düzeni bozan yayınlar girerse bu oyuncuları devre dışı bırakmak devlet olarak bizim görevimiz. Burada yapılmak istenen, amaç bu. Özgürlüğü koruyacağız, ifade özgürlüğünü koruyacağız, hukuk devletini koruyacağız, güçlendireceğiz, temel hak ve özgürlükleri genişleteceğiz, bunlarda hiçbir sorun yok ama bunları katleden, bunları yok eden, alanı kirleten insanlara karşı da bir çözüm üretmek zorundayız "Biz devletiz ama çaresiz." diyemeyiz ki.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Eşit bir şekilde, eşit bir şekilde! İnsanları ayırmayacaksınız.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Arkadaşlar, az önce denildi ki: "Sayın Cumhurbaşkanına karşı engel var." Sayın Cumhurbaşkanına hakaret suçu bugün 5237'nin 299'uncu maddesi, eski kanunda da vardı, eski kanun 765'te de vardı, aynı, yeni çıkmış bir kanun değil.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Eski kanunda farklıydı, partili değildi.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Atatürk de partiliydi, İsmet İnönü de partiliydi, bana öğretmeyin o kısmını.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - 2 parti var mıydı o zaman?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Arkadaşlar, "partili Cumhurbaşkanı" "partisiz Cumhurbaşkanı" kavramı 61 Anayasası'nın kavramıdır.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - 2 parti değildi o zaman, tek parti vardı.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Celal Bayar da Genel Başkanlığı bırakmıştır ama üyeliğini bırakmamıştır. 61 Anayasası'na kadar Atatürk de partilidir, İsmet İnönü de partilidir, Celal Bayar da partilidir, ondan sonra partisizdir.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Cumhurbaşkanı diğer liderlerle eşit mi?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Lider her zaman liderdir.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yasalar önünde diğerleriyle eşit mi?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "Cumhurbaşkanı" her zaman Cumhurbaşkanıdır, "Cumhurbaşkanlığı" kavramı her zaman Cumhurbaşkanlığı...

İki: Bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası. Mevcut kanunun, Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci maddenin 3 (a) fıkrasında kamu görevlisine hakaret suçu bir yıldan az olmamak üzere iki yıldır. Yani size, bana, genel başkanlara yapılan hakaret suçu yine Türk Ceza Kanunu'nun 131'inci maddesine göre, şikâyete tabi olmayan bir suçtur ve doğrudan soruşturması yapılır. Herkes için geçerlidir bu.

"Sayın Cumhurbaşkanına hakaret suçu neden yok?" Sosyal medya yoktu ki eskiden. Bugün oturuyor, dağdaki çoban da üniversitedeki öğrenci de evdeki hanımefendi de milletvekili de yazıyoruz, hepimiz arkasına tıkır tıkır...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Özkaya, öyle değil. 2016'dan önce "diktatör" demek suç değildi.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Aydoğan, müdahale etmeyelim.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - 2016'dan önce "diktatör" suç sayılmıyordu, 2016'dan sonra "diktatör" ifadesi suç oldu.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hayır. Şimdi, bakın...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Olur mu? Yargı kararları var, Yargıtay kararları var.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Turan Bey, dinle.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Aydoğan...

Dinleyelim arkadaşlar.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Turan Bey, o davaların avukatı benim, o dosyaları ben...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ben de bilirim o davaları. Beraat kararları var elimde 2016'dan sonra.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Aydoğan...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Yerel mahkemede var beraat. 2. Ceza Dairesi o zaman bakan.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - 2016'dan sonra...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Müdahale etmeyelim, tamamlasın sözlerini.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Müsaade edin.

O davaların avukatı benim. 2014, 15, 16, yerel mahkemelerden beraat verenler oldu, sonra Yargıtay Ceza Dairesi buna karar verdi.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Efendim, benim elimde kesinleşmiş karar var.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Olabilir.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Karşılıklı olmasın Sayın Aydoğan.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kararın olması..."Hukuk, yorumdur; hukuk, bu yüzden bilim değil, sanattır." diyenler daha fazladır. Sanat yönünü ne kadar iyi yorumlarsanız sanatı o kadar iyi icra edersiniz. Hukuk, gerçekten, her gün iyi yorumladıkça sonuç alınan bir konu.

Ey CHP! Şaşırıyorum size ya! "Twitter, Türkiye Cumhuriyeti'ne temsilcilik, muhataplık açsın." dememize nasıl çıkarsınız? Ey İYİ PARTİ! Ey HDP!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Şehir hastanelerinin muhatabını getirelim Türkiye'ye.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Aydoğan, müdahale etmeyelim.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ya, arkadaş, siz, Twitter'ın avukatı mısınız, milletin vekili misiniz? Arkadaşlar, gelin, siz de deyin ki...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sulh ceza hâkimlerine mi güveneceğiz, onlara mı güveneceğiz?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Güvenin, korkmayın, hiç korkmayın.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Rahat olun. Konuşabilirsiniz, laf atmanızda problem yok ama konuşmama engel olmadan laf atabilirsiniz, sıkıntı yok.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Konuşmasını tamamlasın, sonra söz istersiniz.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Biz, mahkemeler, hukuk sistemi, bunlarla ilgili aksayanı her zaman konuşabiliriz, bir problem yok. Bu devlet bizim, bu millet bizim, yargı bizim. Yani siz bana şimdi anlatacaksınız.

93 yılında dava açtım. Hâkimlik ve savcılık bursu vardı bizim dönemimizde, yazılı sınava tabi olmadan doğrudan bunlar mülakatla alınırdı. Seyfi Oktay "imam-hatip mezunu" diye bu arkadaşlarımızın hiçbirisini almadı; Ankara Hukuk mezunu.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yapmayın ya!

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Avukatı benim diyorum.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - AKP'nin belediye meclis üyelerini hâkim yaptınız, ondan sonra konuşuyorsunuz ya!

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Dinle.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Bülbül...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İki yanlış bir doğru yapmaz.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim, böyle tamamlayamayız.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Benim ilçemde CHP'nin ilçe başkanı hâkim oldu. Arkadaş, dava açtık, dedi ki idare mahkemesi: "Mülakat sınavları idari yargı denetimine tabi değildir." Davanın avukatı benim, size gönderebilirim. Sonra, Danıştay dedi ki: "Kamera koyacaksınız." Bunların hepsini yaşayarak geldik biz. Ankara'da hangi önemli bir dava varsa bir kenarında bulunduk, bunları ezbere biliyoruz. Bu hukuku iyi yapacağız, hepimize lazım.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Kamerayı niye kaldırdınız o zaman?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kamera hiçbir zaman olmadı.

Bakın "Arkadaşlar, bu sosyal medya teklifinde şu maddede şurası yanlış." dediğiniz bir yer varsa lütfen onu söyleyin ama yanlış bir yeri yok.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Özkaya, toparlayalım.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Almanya'ya göre de Türkiye'ye göre de... Bugün, Facebook'un bu yılki bütçesi 70 milyar dolar, yüzde 99'u reklam geliri ve bu şirket Türkiye'de vergi vermiyor. Vergi vermesin mi?

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Nasıl vergi vermiyor? Yüzde 15 stopaj, yüzde 7,5 dijital hizmet vergisi.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bunlar vergi vermiyor.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Nasıl vermiyor?

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Adıgüzel, siz konuşmanızda bahsedersiniz.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Arkadaşlar, şaşırıyorum, Facebook'u, Twitter'ı CHP savunuyor, güzel bir şey.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Özkaya, toparlayalım.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Tamam, toparlıyorum Sayın Başkanım.

Benim 3 oğlum var -ellerinizden öper- 2'si hukukta okuyor, her gün bana söylüyor "Baba, biliyorum ki sen özgürlükçü bir insansın, sosyal medyayı, bunları asla yasaklamazsınız." Böyle bir şeyi şu partide hiçbirimiz düşünmüyoruz, tek kelime konuşmadık -az önce Sayın Grup Başkan Vekilimiz söyledi- çalışma üzerinde asla, zerre miktarda aklımıza gelmedi "Burayı kapatalım, bir şey yapalım." diye, biliyor musunuz? Tam tersi, koruyalım, genişletelim ama buyursunlar, gelsinler buraya. Bunu sağladığımız zaman göreceksiniz bize en çok duayı siz edeceksiniz.

Hani o troll var ya troll, kendi kendini öven belediye başkanlarınız falan var ya rahat olsun onlar da hepsinin kim olduğunu görecekler. Bu hesaba hangi troll girmiş, söyleyecek. Suç mu? Suçsa mahkeme, suç değilse beraat ediyor zaten, sıkıntı yok, yargılama faaliyeti olur, sonuçlanır.

Bu açıdan, ben inanıyorum, sakin kafayla okuyun oy birliğiyle geçer bu kanun; bu kadar da iddialı söylüyorum, iyi bir kanun hazırlandı. İnşallah hayırlı olur.

Teşekkür ediyorum.