CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, Başkanım mesele anlaşılıyor ama ben yaşadığım için bizzat örnek vererek konuyu açıklamak istiyorum. Ben de üniversitede çalıştığım yıllarda, bu 2547'nin 38'inci maddesine göre ÇAYKUR'da Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevlendirildim. Orada kanun açıkça diyor ki; üniversite yönetim kurulunca görevlendirilen öğretim elemanları üniversitedeki haklarını alırlar, ayrıca da gittikleri kurumdan 1'inci derecenin 4'üncü kademesindeki devlet memuru genel müdürün maaşını alırlar. Fakat takdir edersiniz ki, bu katsayıdaki maaşlar çok düşük. Diğer yan ödemeleri, işte makam tazminatlarının hiçbirini alamazlar, emeklilikte de ondan yararlanamazlar. Ben yaşadım bunu. 1996'da, Sayın Bakanım o zaman Maliye Bakanıydı. O hükûmette, ÇAYKUR'da Genel Müdür Yardımcısı oldum. Karadeniz Teknik Üniversitesinde de öğretim görevlisiydim. Bana bir maaş getirdiler, çok düşük, sarı zarfta. Baktım, bu ne dedim; dediler ki: "Aylık maaşınız." Çok düşük hakikaten. Nasıl oluyor diye muhasebe müdürünü çağırdım. Dediler ki: "Efendim, kanun bunu emrediyor." Şimdi, ben yönetim kurulu üyeliğinden aldığım maaşla beraber ikisini topladığımda bile o günkü genel müdür yardımcısının maaşını alamıyordum. Üniversitedeki maaşı da topladığımda, üçü bile o kadar etmiyordu. Yani böyle bir çarpıklık hâlâ devam ediyor anladığım kadarıyla. Bunu düzeltmek üzere de TÜBİTAK'da...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok o düzelmiş, burada istisnai olarak...

AYŞE KEŞİR (Düzce) - İstisnai olarak düzelmiş.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bakın, TÜBİTAK'a ve Türkiye Sağlık Enstitülerine böyle bir ayrıcalık verilmiş ama TÜBA bu konuda unutulmuş. Bunu şimdi düzeltiyoruz, ben öyle anlıyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - TÜBA, şey için unutulmuş, en yüksek devlet memuru maaşını değil, onun haricinde...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Onu alıyor bak, yine onu alır çünkü o YÖK Kanunu'nun 38'inci maddesinde hâlen var. "1'inci derecenin 4'üncü kademesindeki genel müdür maaşını alır." diyor. Ama maaşını aldığı zaman... 1200 lira, işte ben yaşadığım için biliyorum ama ben yirmi beş sene önce yaşadım bunu.

Bunu düzeltmek için de TÜBİTAK'a, Türkiye Sağlık Enstitülerine ve TÜBA'ya böyle bir imkân tanınmış ama TÜBA ayrılırken bu tekrar herhâlde unutulmuş, bu düzeltiliyor. Ben öyle anlıyorum, bilmiyorum arkadaşlar...