KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bazı sorular vardı, müsaade ederseniz...

BAŞKAN - Önergeye katılıp katılmadığınızı soruyorum.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Önergeye katılıyorum tabii.

BAŞKAN - Sayın Bakanın katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın Bakanım, buyurun siz de bir şey söylemek istiyordunuz galiba.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.

Ben de öncelikle yapılan değerlendirmelere, katkılara teşekkür ediyorum.

Müsaadenizle birkaç...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Madde oylamasına geçmedik, daha bizim önergemiz var.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Daha geçmedik, tabii, tabii. Fakat bazı yorumlar, sorular olmuştu, onlarla ilgili bir kısa değerlendirme yapmak istiyorum.

Öncelikle, çok önemli bir alandan bahsediyoruz, sağlık alanından. Hizmet boyutu olan bir alan, eğitim boyutu olan bir alan, ayrıca kalkınma boyutu olan bir alan.

Hizmet boyutu itibarıyla son on iki yılda gerçekten çok önemli ilerlemeler kaydettiğimiz alanlardan bir tanesi. Bunu biz Türkiye İstatistik Kurumu aracılığıyla doğrudan vatandaşlarımızın memnuniyetini ölçerek görüyoruz. Bundan on iki yıl önce yüzde 40'ın altındayken memnuniyet sağlık alanında, yanlış hatırlamıyorsam yüzde 38-39 civarındayken en son ölçümlerimizde yüzde 75'e kadar ulaşmış durumda. Bu gerçekten önemli bir ilerleme. Bunun altında tabii yapılan birçok reform, yenilik, hastanelerin birleştirilmesinden tutun, birçok başka alana kadar yapılan çalışmaların etkileri var.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Bakan, araştırmalarımız öyle göstermiyor yalnız.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bu Türkiye İstatistik Kurumunun ölçümleri.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Tarafsız bir ölçüm değil.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Biz tarafsız bir ölçüm olarak yapıyoruz, isterseniz gelirsiniz, teknik detaylarına da birlikte bakabiliriz.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Sayın Atıcı, lütfen...

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ama Sayın Bakan...

BAŞKAN - Ama Sayın Bakan sizi gayet sesiz bir şekilde dinledi.

Buyurun.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Diğer taraftan, tabii, bazı yorumlar yapıldı, rakamlar verildi. Bazı rakamlar maalesef çok sağlıklı değil. Dolayısıyla müsaadenizle onları da bir tashih etmek isterim.

Şu anda 133 bin doktorumuz var, o civarda, bana verilen bilgi.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Biz de öyle söyledik.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bazı farklı şeyler söylendi, sizinkini söylemiyorum.

Diğer taraftan, ihtiyaç duyulan doktor sayısı olarak Sağlık Bakanlığımızın yaptığı hesaplamalarda 200-210 bin civarında bir rakam telaffuz ediliyor. Şu anda Türkiye'de 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 174, Avrupa Birliğinde 346, OECD'de 321. Dolayısıyla bizim mevcut ortalamamızla OECD arasında hâlen önemli bir farklılık var. Burada tabii, politika olarak biz doktorlarımızın ve sağlık personelimizin sayısının artması gerektiğini öngördük ve geçmişte yapılan çalışmalarla önemli oranda kontenjanlar arttı, fakültelerin sayısı arttı ve bugün önemli bir yere gelmiş durumdayız.

"Mezun olanlar işsiz mi kalacak?" diye bir endişe dile getirildi. Ben hiçbir şekilde bu endişeye katılmıyorum. Birincisi: Hâlen ciddi bir açığımız var yani baktığınız zaman 67 bin-77 bin civarında, o ölçeklerde bir açıktan bahsediyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Öğretmen açığımız da var, hepsini atamıyoruz.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Burada olan doktorlarımızı atıyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, açık var diye illaki atanacak olmuyor diyorum yani.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sayın Vekilim, isterseniz bir tamamlayayım. Bakın, dinledim sizin bütün şeyleri.

Yani, bir işsizlik meselesi söz konusu değil.

Diğer taraftan, biz artık sağlık alanına yeni bir ekonomik alan olarak da bakıyoruz. Sadece ülke içi...

MUSA ÇAM (İzmir) - Ticari.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Yok, ticari değil. Bakın, şunu söyleyeyim: Ülkemizin ihtiyaçlarını bir taraftan karşılarken bir taraftan da "sağlık turizmi" dediğimiz bir kavram var, "sağlık endüstrileri" diye bir kavram var. İlaç üretimini yurt içinde artırmak istiyoruz. Tıbbi cihaz üretimini artırmak istiyoruz, sağlık turizmini geliştirmek istiyoruz. Bu da döviz kazandırıcı bir faaliyettir, ülkemizin kalkınması, gelişmesi adına, cari açığımızın kapatılması adına da önemli bir alandır.

MUSA ÇAM (İzmir) - Orada Zarrab var.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Yani bu seviyede tartışacaksak isterseniz hiç tartışmayalım ama biz bu ülkenin kalkınmasından, gelişmesinden bahsediyoruz. Bunu da hep birlikte tartışmamız lazım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Burada da çok önemli bir alan söz konusu. Son kalkınma planımızda da biz dönüşüm programlarını yaparken sağlık endüstrilerini ve sağlık turizmini de Türkiye'nin önemli alanlarından biri olarak tespit etmiş durumdayız. Dolayısıyla bir taraftan devletimizin yaptığı şehir hastaneleri, diğer taraftan normal kanallarla yaptığımız yatırımlar, özel sektörün yaptığı yatırımlar ve üniversitelerimiz, bir bütünlük hâlinde...

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şehir hastanesini devletimiz yapmıyor, düzeltmenizi rica ediyorum.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bu kamu-özel iş birliğiyle yapıyoruz. Ama sonuçta devletimiz yapıyor.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Devletimiz yapmıyor.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar lütfen... Sayın Atıcı, hakikaten böyle bir üslup yok.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Devletimiz yapıyor Yüksek Planlama Kurulu kararlarıyla.

BAŞKAN - Sonra söz isterseniz söz veririm.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bakın, kamu-özel iş birliği projeleri bir tarafında adı üzerinde devlet, kamu var bir tarafında ama özel sektörün finansman imkânlarını, daha hızlı yatırım yapma imkânlarını değerlendirdiğimiz bir model.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Tamam, şimdi oldu.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Elbette sonuç itibarıyla devlet yapıyor, kirayı da devlet ödüyor.

Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, bugün karşımıza bir teklif gelmiş durumda. Ben dinlerken bazı arkadaşlarımızı yani YÖK'le ilgili bir taraftan hepimiz şunda mutabıkız, onu ben de mutlulukla dinledim doğrusu. Yani YÖK'te ciddi bir reforma ihtiyacımız var. Bu tabii, anayasal bir değişiklik gerektiriyor. İnşallah, iktidarıyla muhalefetiyle bugüne kadar yapılamaması belki gerçekten bir eksiklik. Keşke hep uzlaşma olsa iktidar muhalefet ve Anayasa'yı değiştirsek, YÖK sisteminde ciddi değişiklikler yapsak. Bu hepimizin ortak arzusu bugüne kadar ama maalesef olmadı. Önümüzdeki süreçlerde inşallah bunu Türkiye başarır. Çok daha modern, çağdaş bir yükseköğretim sistemi oluşur.

Diğer taraftan, mevcut sistem içinde de yapılabilecek işler var. Kanunla düzenlenebilecek işler var. YÖK, Anayasa her şeyi böyle detaylı düzenlemiş değil. Ben de az önce baktım maddeye. Bazı hususlarda "Kanunla düzenlenir." diyor. Dolayısıyla bu kanunla düzenleme imkânını biz sistemimizi daha ileriye taşımak için, en azından daha çoğulcu bir yapıya doğru kullanmak durumundayız. Burada bir yenilik yapılıyor, bakın yeni bir üniversite kuruyoruz. Akademik olarak bazı muhalefetin de eleştirilerini dikkate alarak düzeltmeler yapıldı, az önce katıldığımız önergeyle değişiklikler yapıldı. Akademik bakımdan bu üniversite tamamen artık YÖK sistemi içinde devam edecek. Orada diğer üniversitelerin...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, yani o kadar şey söyledik yani insaf. Sonra da "Müdahale etme." diyorsun ya. "Tamamen" nasıl dersin!

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bir tamamlayalım.

Akademik olarak rektör atamalarından akademik diğer işlemlere kadar artık YÖK sistemi içinde bir üniversite olarak tarif edildi son yapılan değişiklikle birlikte.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Mütevelli heyet bakıyor mu tamamen?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Mütevelli heyet devam ediyor. Mütevelli heyet ama akademik boyutu itibarıyla değil bakın, görev tanımı burada sınırlandırıldı. Akademik boyutu itibarıyla YÖK'e bağlandı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Tamam Sayın Bakanım, siz "tamam" demişsiniz. Bizi ikna etmeye çalışıyorsunuz.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - İdari bazı işlemlerde, politika işlemlerinde bir yenilik olarak ortaya kondu. Aslında bazı vekillerimiz de böyle denemelerin daha küçük ölçeklerde yapılmasının faydalı olacağını söylediler.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hayır, Sayın Bakan, öyle demedik. "Önce akademi tartışsın uygun görürse denensin." dedik.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Evet, yani bunu uygulamada göreceğiz.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, toparlarsak lütfen.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Uygulamada ben çok faydalı olacağına, bu uygulamalar ışığında aslında gelecekte yükseköğretim alanında ülkemizin reformlarının devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Çeşitliliğin artırılması gerektiğine inanıyorum. Böyle tek tipçi bir mantık doğru değil. Üniversite sisteminde bütün üniversitelerimiz tek bir tip olsun, tek şekilde olsun diye düşünmek bugünkü dünyanın gerçeklerine de, ihtiyaçlarımıza da uygun değil.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Cevdet Bey, bunu hiç olmazsa biraz çekinerek söyleyin.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Yok, yok.

Diğer taraftan, şunu da vurgulamak isterim.

BAŞKAN - Sayın Bakan, toparlayalım lütfen.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - İnsaf yani Sayın Bakan!

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Üzerinize alınmayın lütfen.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Vallahi beklemiyordum böyle bir şey!

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Diğer taraftan şunun altını çizmek istiyorum: 59 tane hastanemiz var. Burada Sağlık Bakanlığının hâlen yürüttüğü bir eğitim var, uzmanlık eğitimi var. Aslında bu yapıyla Sağlık Bakanlığının bir taraftan da sınırlandırıldığını ben görüyorum doğrusu, devrediyor yetkisini. Aslında Sağlık Bakanlığı tamamen kontrolünde olan bir alanı daha akademik standartlara oturtmuş oluyor. Belli bir standart getiriyor bu alana, belli bir uyum getiriyor. Bunun da ben faydalı olacağına, özellikle araştırma hastanelerimizdeki akademik çalışmalar, uzmanlık alanına bir standart getireceğine, bir fayda sağlayacağına inanıyorum.

Genel anlamda söyleyeceğim bunlar. Bütün katkılar için yine teşekkür ediyorum.