KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Erdöl, daha önce dediniz ya, Somali gibi dış ülkelere eğitim verilmesiyle ilgili...

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Eğitim hastanesi...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sonradan söylediniz eğitim hastanesi açılmasını, bugün söylediniz. Ama bakın, şimdi bir şey soracağım ben Bütçedeki arkadaşlarıma, Maliye Bakanlığı temsilcilerine.

Şimdi maddede -c fıkrası- diyor ki arkadaşlar: "Mütevelli Heyetinin görevleri şunlardır: c) Yurt içinde ve yurt dışında Üniversiteye ait birimlerin ve bölümlerin kurulmasını teklif etmek." Mütevelli heyetin teklifiyle yurt dışında bir bölüm kurulabilir mi, buna bütçeden ödenek ayrılabilir mi bir kanun yoksa? En azından bütçe kanununda yoksa bu yeterli olacak mıdır? Yani mütevelli heyet teklif edecek "Yurt dışında Somali'de bir hastane açalım." Bu mütevelli heyetin teklifiyle bu hastaneye para aktarılabilecek midir? Yok böyle bir şey, bir kanun olacak, o kanuna istinaden ödenek ayrılabilecek. Mütevelli heyetin kendi başına böyle bir teklifte bulunması yetmeyecek bakın.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Kanunda var yalnız. İsterseniz cevap vereyim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hangi kanunda var?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Bu kanunda var, mevcut kanunda var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hangi kanunda? Nerede var?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Teklif edilen kanunda.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - "Mütevelli Heyetinin teklif ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yurt dışında Üniversiteye ait birimler kurulabilir. Yurt dışında eğitim yapılabilmesi ve personel istihdam edilebilmesi ile bu birimlerde görevlendirilecek öğretim elemanlarına yapılacak ödemeler, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Üniversite yönetim kurulunun belirleyeceği usul ve esaslara göre yapılır." Aslında belki gözünüzden kaçmış, burada var çünkü...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Aynı maddenin içinde var.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Daha sonra, evet. Yurt dışına gönderilen öğretim üyelerine ve öğretim elemanlarına Maliyenin hakikaten para ödemesinde sıkıntılar vardı, bu onu da çözüyor.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Aynı madde içerisinde bu şekilde düzenleme olmaz. Esas burada zannederim Hocamın da dikkatini çeken husus o.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Siz de her şeye olmaz diyorsunuz kardeşim ya!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Birinde "teklif eder", birisinde "yapar" diyorsunuz.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Her şeye olmaz diyorsunuz kardeşim ya!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama bu düzenleme... Doğru söylüyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen de "Ben yaptım oldu." diyorsun Hocam!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hocam, bu düzenleme doğru değil ama.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Yani bakarız, teknik düzenleme için, siz zaten onun için varsınız efendim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hocam, kanunlar böyle düzenlenmez ama bu yanlış, burada olması da yanlış bu şeyin. Bu düzenlemenin burada olması, bu şekilde olması da yanlış.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Başkanım, yani bu yanlışlıklar, yazım hataları veya tadat edilmesinde sıkıntı varsa zaten burada komisyonlar bununla alakalı.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Var zaten, biz de onu söylüyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan bu da yanlış, böyle olmaz ki bu iş. Böyle olmaz ya, hakikaten olmaz. Yani siz devleti bilen insansınız, hakikaten olmaz.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Kuşoğlu'nun sözü bittiyse ben bir iki ekleme daha yapmak istiyorum ve...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen ekleme yapma da çıkarma yap, çıkar yani hepsini de gidelim.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Çıkarma yapayım. Şöyle: Arkadaşlarımız...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hocam, bitirmedim. Bakın...

İZZET ÇETİN (Ankara) - 2 kişi daha var, sonra konuşun. Ben de konuşayım ondan sonra gidin.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Soru soracağız.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, gidecek Sayın Erdöl de onun için diyor herhâlde.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Evet, buyurun efendim, ben dinliyorum sizi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Erdöl, demin gerçekten Sayın Akçay dedi ya "Metastaz gibi." Yani sizin tıbbi literatürle hakikaten metastaz yaptırıyorsunuz. Yani bu devlet sisteminde büyük bir yanlışlıktır.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Vallahi, metastaz değil, aort patlaması gibi bu, götürür adamı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Götürür, hakikaten götürür, bu yanlış.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Ya, herkes doktor olmuş. İki gün Sağlık Bakanlığı çalıştınız, hepiniz doktor oldunuz, bak gördünüz mü?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hasta ettin, doktorluk olduk hepimiz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hukuka uygun değil, devlet sistemine uygun değil. Yani bu bir ara Osmanlının son döneminde vardı; "Yok kanun, yap kanun." Enver Paşa döneminde, Enver Paşa söylemiştir, ona ithaf ederler. "Yok kanun, yap kanun." deyip, biraz öyle oluyor. Niye bu kadar zorluyoruz? Niye bu hem bizim hukuki kodifikasyonu, hukuk sistemimizi, devlet sistemimizi neden zorluyoruz bu kadar? Bakın, Anayasa'ya aykırı diyoruz, hukuk sistemine aykırı diyoruz, hakikaten yanlış oldu.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Belki rektör olacak insanlar var, ekmeklerine mani olmayalım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kuşoğlu.