KOMİSYON KONUŞMASI

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Buradaki tartışmaları birkaç gündür izliyoruz; teklifi okuduk, kendi aramızda da değerlendirdik, tabii ki Genel Kurulda esas tartışmayı sürdüreceğiz fakat Sayın Turan'ın açıklamalarından sonra bir noktaya kısaca değinmek istiyorum.

Şimdi, hani, hukuk sisteminin bu iktidar tarafından nasıl tahrip edildiğini, yargının nasıl işlevsiz, bağımlı ve taraflı bir hâle getirildiğini; bunların hepsini tartışacağız, söylüyoruz, her gün de konuşuyoruz, onlarla ilgili şimdi çok vakit almak istemiyorum fakat iki konuya değineceğim.

Çok zorlanıyorsunuz gerçekten Sayın Turan, sadece siz değil, yanlış anlamayın, daha önce burada oturan arkadaşlarınız da, dünkü arkadaşınız da Cahit Özkan da gerçekten bu teklifi anlatmakta çok zorlanıyor çünkü yapılan işin hukuk açısından da demokrasi açısından da aslında makul bir şey olmadığını, aslında böyle bir şeyin zamanının olmadığını, aslında böyle bir ihtiyaç hasıl olmadığını sizler de biliyorsunuz. O yüzden, makul bir çerçevede bu teklifi anlatmanız zor. Ben size çok kolay bir yol önereceğim çünkü gerçek bu. Şu şekilde anlatsanız aslında hepimiz "Ha, tamam, buydu." diyeceğiz: Siz "Ya, bizim barolarımız yok Adalet ve Kalkınma Partisi olarak, bu barolara ihtiyacımız var. Hani, hâkim ve savcılar içinde bir hegemonya oluşturduk, dengeyi bozduk ve kendi lehimize her şeyi çevirdik fakat savunma mekanizması içinde, avukatlar içinde böyle bir şeyi henüz yapamadık. Dolayısıyla, şimdi bunun zamanı geldi, bizim barolara ihtiyacımız var. O yüzden de böyle bir teklif getirdik." deseniz, bu sizin açınızdan da çok makul bir açıklama olur, biz de zaten bunu anlatıyoruz.

İkincisi, şunu da deseniz yine makul olur: "Eşitlik ve temsilde adalet" diye anlatmaya çalışıyorsunuz ya Sayın Turan, gerçekten böyle değil. Bakın, biraz sonra tartışacağız, 20'nci, 21'inci maddelerde de konuşacağız. Eşitlikle ilgili bir durum yok ortada; tam tersine, büyük bir eşitsizlik yaratıyorsunuz, onu konuşacağız. "Temsilde adalet" diyorsunuz yani kusura bakmayın, Barolar Birliği delegasyonu açısından yaptığınız kurgu "temsilde adalet" lafını tamamen ortadan kaldırıyor yani bu kadar büyük bir adaletsizliği yaratıyorsunuz. Hâlbuki orada da "Aslında bizim Barolar Birliği delegasyonunda güçlü bir temsile ihtiyacımız var, onun için bu değişiklikleri yapıyoruz Adalet ve Kalkınma Partisi olarak." deseniz, bu da çok doğru olur sizin açınızdan, biz de zaten bunu söylüyoruz. Yani getirilmiş olan bu teklifin hukuk alanında, yargıda, avukatlar arasında, barolarda bir ihtiyaç olmasından kaynaklı değil, iktidar partilerinin ihtiyaçlarına cevap vermek için hazırlanmış bir teklif olduğunu düşünüyoruz; bunun için itiraz ediyoruz, bunun için tartışıyoruz meseleyi. O yüzden eşitliği bozuyorsunuz, temsilde adaleti bozuyorsunuz, hukuktaki birliği bozuyorsunuz, yani getirilmiş olan teklifin -Genel Kurulda da daha detaylı tartışacağız- yarattığı ortam esas itibarıyla bu. O yüzden bu tartışmadan kolay kolay çıkmanın yolu benim size yaptığım öneridir. Açık yürekli olun "Bizim ihtiyacımız var, o alanda güçlü örgütlerimiz ve ilişkilerimiz yoktu, bunları yapmak istiyoruz, onun için de bu teklifi getirdik." deyin, biz de bu tartışmayı çok daha fazla uzatmayalım çünkü zaten durum bu.

Teşekkür ediyorum.