KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, basın mensupları; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Yozgat Milletvekilimiz Sayın Yusuf Bey dedi ki: "Anadolu baroları esir, esaretten kurtulmuş olacak." Hiçbir dönemde kimse, Türkiye'de avukatları esir alamadı, avukatların efendileri olmadı. Koşullarımız ne olursa olsun avukatlar bu düşünceyi, bu zihniyeti kökten reddeder.

Ancak Sayın Başkanım, mevcut olan düzenleme -benim adım da zikredildiği için tekrar söylüyorum- Anayasa Mahkemesinin 2000/78 esas, 2002/31 karar, 19/2/2002 tarihli, Resmî Gazete'de 4/6/2002'de yayımlanan Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 60'ıncı maddesi... Yine aynı şekilde bakın, geliyoruz 2011 yılına, bu sefer Diş Hekimleri Odasının Anayasa Mahkemesi 2011/55 esas, 2011/146 karar... Her iki Anayasa Mahkemesi kararı da aynı şekilde. Yani bu, Diş Hekimleri Odasının Anayasa Mahkemesi kararı 17 Mart 2012 tarihinde yayınlanıyor ve iki Anayasa Mahkemesi kararı da farklı tarihlerde olduğu hâlde ısrarlı bir vaziyette "Mevcut olan bu düzenleme Anayasa'nın 2'nci maddesi, 67'nci maddesi, 135'inci maddesine aykırıdır." deniliyor Değerli Başkanım.

Değerli Başkanım, Anayasa'mızın 153'üncü maddesi diyor ki: "Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar." Peki, arkadaşlar, bu Anayasa Mahkemesinin bu kararları bizi bağlıyor mu? Bağlıyor. İç Tüzük'ümüzün 38'inci maddesi "Komisyonlar, kendilerine havale edilen tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler." der. Değerli Başkanım, mevcut olan bu teklifin 18'inci maddesindeki "Baro genel kurullarınca ayrıca her beşbin üye için birer delege seçilir..."

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Tanal, bunu değerlendirdik zaten.

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Müzakere edildi bunlar.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bitiriyorum Değerli Başkanım.

Bu sınırlandırma İç Tüzük'ümüzün 38'inci maddesine, Anayasa'mızın 2, 67, 135 ve 152'nci maddesinin son fıkrasına aykırılık teşkil etmektedir. Bunun bir daha değerlendirmeye alınarak metinden çıkarılmasını istirham ediyorum.

Son söz şu: Herkes İstanbul Barosunu örnek verir. Ben, İstanbul Barosu üyesiyim. Değerli arkadaşlar, biz İstanbul Barosu üyeleri olarak bugüne kadar Türkiye Barolar Birliğine Başkan seçmek istedik: Rahmetli Kazım Kolcuoğlu ağabeyimizi Birlik Başkanı yapmak istedik, gücümüz yetmedi. Burada gelip "Efendim, İstanbul Barosu üyesi şu kadar, delegasyonu şu kadar." Yapamadık, başaramadık arkadaşlar. Yani bu bilgiler doğru bilgiler değil.

Teşekkür ediyorum. Saygılarımı sunarım.