HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık dört günden bu yana sabah dörde kadar bir madde üzerinde bu kadar kalabalık birlikte temas hâlinde koşturuyoruz. Aynı anda bugün AK PARTİ Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan "Asker uğurlamasında 10 kişi dahi olsa mahallelere toplayın gidin dedim." talimatı veriyor. Yani 10 kişinin bir arada duramadığı yerde sabah dörde kadar milletvekiliyle, personeliyle, burada çalışan herkesle hayatınızı riske atacak kadar, kendimizi geçtik buradan gidince Anadolu'da çoluğumuzu çocuğumuzu riske atacak kadar bu madde hangi vatanı, hangi memleketi, hangi maneviyatı ilgilendiriyor? Ben öncelikle bunu sizlerin vicdanına sunuyorum. Eğer buradan gittikten sonra 1 milletvekili dahi çoluğuna çocuğuna, 1 personel dahi, 1 çalışan dahi çoluğuna çocuğuna eğer corona bulaştırırsa sizlere asla hakkımı helal etmiyorum. Bunu bilmenizi isterim. Bu inşallah kayıtlarda olsun. (CHP sıralarından alkışlar)

Evet, keşke sabah dörde kadar coronayı, keşke sabah dörde kadar İstanbul'da beklenen depremi, keşke sabah dörde kadar erozyonları, keşke sabah dörde kadar iş kazalarını konuşsaydık da bu millete, bu memlekete, bu yetime, bu öksüze bir fayda sağlasaydık. Ama maalesef yine "Ben yaptım oldu." zihniyetindesiniz. Yine aynı zamanda söylüyorum: Değerli arkadaşlar, milletvekillerimizin iktidar muhalefet çoğu avukat, çoğu hukukçu kökenli. Anadolu'ya döneceksiniz. Allah aşkına arkadaşlar, siz ne yaptığınızın, baro başkanlarını ne duruma soktuğunuzun farkında mısınız? Denizli'de il protokolünde listede 500'e yakın makam, mevki var. Baro başkanı Denizli'de il protokolünde kaçıncı sırada biliyor musunuz arkadaşlar? O kapıda tekmelettirdiğiniz, içeri sokmadığınız, güneşte gaz sıktığınız o baro başkanları Denizli'de 5'inci sırada. Validen, garnizon komutanından, belediye başkanından sonra geliyor. Yani adli yargı mensuplarıyla aynı denkte aynı derecede. Ama siz başsavcıyla, Adalet Komisyonu Başkanıyla, İdare Mahkemesi Başkanıyla denk olan bir makamı maalesef Türkiye'de cumhuriyet tarihine geçecek derecede rezil ettiniz, rüsva ettiniz. Ne için? Çoklu baro... Allah aşkına, değerli Cahit Özkan dün konuşma yapmışsın, dünden beri beni arıyorlar; meslektaşın, biraz önce Müjdat İlhan paylaşım yapıyor. Ya diyorlar ki kapıdakiler: "80 baronun 80'i de bu işe karşı." Cahit Özkan "Tabii ki Türkiye'deki bütün baroları dinleyeceğiz, dinledik zaten. Aralarından 80 baronun mutabakatla seçtiği 30 baro başkanı Meclise geldi." diyor, "Biz bunları bütün baro başkanlarımız adına dinledik, kendileri de ifade etti." diyor, "Hatta baro başkanları bizlerle beraber değişik siyasi parti gruplarını da ziyaret ettiler ve tabii ki bu 30 baro başkanının bizleri ziyaret etmesi özellikle bu paketin olgunlaşmasında çok önemli katkılar sağladı." diyor. Allah Allah!, Allah Allah!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Allah'tan korkun.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - "30 baro gelmeseydi inanın bu paket..."

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Allah'tan korkun, kuldan utanın, hiçbiri istemiyor.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Bak, bak değerli arkadaşlar... Bir dakika...

"30 baro gelmeseydi inanın bu paket eksik kalırdı, bu paketin altını önemle onlar çizdi" diyor. (CHP sıralarından gürültüler)

Bir dakika... Bir dakika... Arkadaşlar, müsaade edin, kendi partiniz konuşuyor.

Ben size Baro Başkanını anlatıyorum, diyor ki Cahit Özkan'a "Sayın Cahit Özkan ben senin hemşehrinim, dört gündür 40 derece sıcakta susuz oturuyorum, gidecek tuvalet bulamıyorum." Madem hemşehrini çok seviyordun, dört gündür niye gelmedin kapının önüne, niye ziyaret etmedin hemşehrini? Tabii edemezsin, etmek için cevap vermek lazım. Bugün Baro Başkanı -Sayın Cahit Özkan'ın konuşma tutanağını altına koymuş- "Sayın Vekil Cahit Özkan doğruyu söyleyin, biz geldik ve bu teklifi çekin." dedik, "Bir taslak vermedik." ve "Siz henüz bu metin bizim bile önümüzde yok." dediniz, "Ne desteği yahu, ne önerisi" diyor. Bu, size gelen Baro Başkanının beyanı. Adam paylaşmış, Baro Başkanı yani değerli arkadaşlar, bakın şu "Ben yaptım oldu."culuğunuzdan vazgeçin, Allah rızası için! Bugün, burada baroyla ilgili pazartesi çoklu olsa ne olur, tekli olsa ne olur. Yalnız siz hukuku, bu memlekette inanılır, güvenilir... Artık Allah rızası için "Bu hâkim ne karar verirse vicdani vermiştir." diyecek çalışmalar yapın, bırakın avukatları.

Avukatların duruşmasında hangi baro başkanı bugüne kadar davasını etkilemiştir? Siz bugüne kadar, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hangi baro başkanının duruşmaya adaleti engellemek adına bir müdahale ettiğini duydunuz? Siz bugüne kadar baro başkanından davacı olan bir davalı, bir müşteki gördünüz mü? Arkadaşlar, şu saatte yaptığınız var ya, sizin içinize sığıyor mu bilmiyorum...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Tamamlayalım Sayın Sancar.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - ... ama toplum vicdanına, toplum ahlakına sığmıyor.

En son şunu söylemek istiyorum değerli arkadaşlar: Sayın Cumhurbaşkanı "10 kişilik asker uğurlamasını dahi dağıtın dedim." diyor. Evet, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın AKP Genel Başkanı sen önce buradaki "Ben yaptım oldu." zihniyetini dağıt. Şuraya bir demokrasi getir, de ki "Ben bu işi kaldırdım, böyle bir şey yok arkadaşlar, 80 baro başkanından, yüz binlerce avukattan özür diliyorum. Ben bunu eylüle, ekime, kasıma bırakıyorum. Toplansın bütün avukatlar, kendi haklarını kendileri anlatsınlar, çoklu mu olacak, tekli mi olacak, beşli mi olacak kendileri karar versinler." Ama şunu anlıyorum...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ediyoruz Sayın Sancar.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Çok özür diliyorum, tamamlıyorum.

Sabahın dördüne kadar bu panik, bu endişe varsa "Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz!"

Sizlere hayırlı yolculuklar, selam, saygılar.