KOMİSYON KONUŞMASI

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, Sayın Erdöl de çizmez, size de versem siz de bir yere çizmezsiniz, çünkü çizdiğiniz zaman çok iyi biliyorum ki bu bir kayıt olur, bir taahhüt olur, siz de çizmezsiniz, Sayın Erdöl'ün de çizmeyeceğini iyi biliyorum, ama bakın, (b) bendini okuyorum: "Kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek ve özel hukuk tüzel kişileriyle iş birliği yapılmasına ve ortak projeler yürütülmesine karar vermek."

BAŞKAN - Evet.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Kimin görevi? Mütevelli heyetinin görevi.

Devlet üniversitelerinde bu görevi kim yapıyor?

BAŞKAN - Rektör yapıyor herhâlde.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Kim yapıyor devlet üniversitelerinde? Yok mu devlet üniversitelerinde böyle bir şey? Var. Senatonun görevlerini kırpmışsınız, yönetim kurulunun görevlerini kırpmışsınız, getirmişsiniz mütevelli heyetini...

Şimdi, bana derseniz ki "Hem bu görevleri yapacak hem bu işleri yapacak hem de yönetim şeması içerisinde bir yeri olmayacak." Bu olmaz.

BAŞKAN - Olacak, YÖK'le beraber olacak.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Nerede olacak? YÖK'e paralel olacak. Bir üniversiteye özgün bir YÖK'tür.

BAŞKAN - Akademik çalışmalar hariç.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bunun Türkçe karşılığı budur. Bakın, bunun Türkçesi, aleni izahı budur. Bir üniversiteye özgü bir YÖK kuruyoruz.

BAŞKAN - Olur mu, akademik...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Biz YÖK'ten topyekûn kurtulmaya çalışırken, siz bir üniversiteye özgü YÖK getiriyorsunuz. Bu olmaz. Yani kim yorumlarsa yorumlasın bu Anayasa'ya aykırı bir uygulamadır.

Sizin derdiniz gerçekten üzüm yemekse, bu üniversiteyi, mütevelli heyetini çıkarırsınız, kurarsınız, biz de destek veririz. Kendi partim adına söylüyorum. Mütevelli heyetini çıkarırsınız... Çünkü bakın, bu şemada bir yere oturtamıyorsunuz, çünkü oturacağı yer en tepedir, rektörün de içinde yer aldığı bir mekanizmadır ve yönetim mekanizması olduğu için en tepedir. YÖK'le arasında bir yer olmuş olsa amenna, yine bir derece. YÖK'le rektör arasında bir mekanizma da değil.

BAŞKAN - Ona itiraz edildi, "Olmaz" denildi. Akademik anlamında YÖK tek, YÖK tamamen tek, olmaz, arada olamaz denildi, itiraz edildi.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Amacına, maksadına hizmet etmeyen bir uygulama.

O nedenle, bunun yerine... İki gün önce de söyledim, bunun, bu uygulamanın karşımıza çıkaracağı şey şu: Ya Bakanlığın komiserlerinin yöneteceği bir mekanizma, biraz daha ayrıntılandırırsak, detaylandırırsak, bu partinin yöneteceği bir mekanizma. Anlatabiliyor muyum? Problem o. Çünkü eğer siz bu şemanın içerisinde, Sayın Bakanım, bütün bunları bir yere oturtamıyor iseniz, gerek yok. Bunun dışındaki diğer hususlar, bir üniversitenin kurulması, getirin, başımızın gözümüzün üstünde diyelim, birlikte yapalım, ama bu yönetim şemasını, modelini kuramadığımız bir üniversiteyi kurmayalım. Alın, siz herhangi bir yere, mütevelli heyetini, bu şemanın içine... İdari bir mekanizmadır, "İdari bir mekanizma değildir." diyor Sayın Erdöl, doğru değil, idari bir mekanizmadır, idari bir mekanizma olduğu için de hepsi de devletten maaşını alacak, hiç kimse babasının hayrına gidip orada çalışmayacak. Ha, o zaman bu şemanın içerisinde yerinin olması gerekir. Siz çizin, ben kabul edeceğim, bütün itirazlarımı geri çekeceğim, önergemi de geri çekeceğim. Kalemi, kâğıdı tekrar size veriyorum, bu şemanın içerisine nereye istiyorsanız çizin, ben bütün itirazlarımı geri alacağım, Anayasa'ya aykırılık önergemi de geri çekeceğim, ama siz bir yere koyun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nerede olduğu önemli değil mi, bir yere mi koyacağız sadece?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir yere koyun.

"Yönetim modeli içerisinde çizildiği zaman şuraya oturuyor." deyin, ben itirazları geri çekeceğim.

BAŞKAN - Diyorum ben işte, ama siz... Benim şahsi görüşüm olarak akademik anlamda YÖK rektörlüğün üzerinde olacak, mütevelli heyete bu kanunla verilen yetkiler anlamında da Sağlık Bakanlığıyla ilişkiler anlamında tabii ki rektörlüğün üstünde olacak. Akademik bağımlılık üniversitede olacak, YÖK'te olacak, idari olarak...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Aytuğ hocamın itiraz noktasına geldiniz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Yok, yok. Niye, bu değil mi zaten, buradan anlaşılan o değil mi yani? Sanki bilmiyormuş gibi soruyorsunuz da siz de koysanız oraya koyacaksınız işte, bu kadar basit.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben koymuşum zaten Başkanım.

BAŞKAN - Tamam.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben biliyorum nerede olduğunu.

BAŞKAN - Ama sen rektörlüğün üzerine, onun üstüne de YÖK'ü koyuyorsun, öyle değil.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bakın, ben koymuşum, ben biliyorum burada olduğunu ama şimdi teklif sahibi bana diyor ki: "Bu şemanın içerisinde olmayacak." Nasıl olmayacak? Bu kararları veriyorsa nasıl orada olmayacak?

BAŞKAN - Olacak, rektörün altında olmayacak demek istedi. O şemada rektörden aşağısı var çünkü.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Başkan, böyle bir şey yok...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Müsaade ederseniz, Sayın Bakana...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Buyurun, buyurun.