MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan teşekkürler.

Çok kısa olacak.

Şimdi, dünden beridir -başka komisyon toplantılarında da tanık olduk ama- uzun süredir bu kadar yoğun komisyon üyesi olup olmama üzerinde bir dil kurulduğuna tanıklık etmedim.

Şimdi İç Tüzük 31'inci maddeye göre aynen okuyacağım -lütfen bütün milletvekili arkadaşlar bir daha okusunlar- "Komisyon toplantıları Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine, Cumhurbaşkanı yardımcılarına, bakanlara, bakan yardımcılarına ve üst kademe kamu yöneticilerine açıktır. Komisyonlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Yürütme adına Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar ve bakan yardımcıları söz alabilirler. Ancak, komisyon üyeleri dışında kimse değişiklik önergeleri veremez ve oy kullanamaz. Her milletvekili üyesi olmadığı bir komisyonun belgelerini görüp okuyabilir." Şimdi burada hepimiz milletvekiliyiz, diğer parti içi ve divan görevlilerimizden bağımsız. Ya, Abdullah Bey de, başkaları da söyledi, yani komisyon üyesinin tek farkı var: Önerge vermek ve oy kullanmak. Onun haricinde bir milletvekilinin diğerinden bir farklılığı yok. Bu yönüyle hani konuşurken ısrarla "dışarıdan" kavramını...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Gün içerisinden bahsediyoruz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sadece size atfen söylemiyorum. Başka da duydum "Dışarıdan geldiniz, Komisyon üyesi değilsiniz." Hayır, Komisyon üyesi değilim ama biz, dünden beridir canhıraş bir şekilde şunu anlatıyoruz: Bırakın Komisyon üyesini, baro başkanları gelsin diyoruz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Tartaklanıyorum burada ya bir dakika.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Bir müsaade edin, ben bitireyim.

Sadece size yönelik değil. Ben diyorum ki: Bir usul hükmünü hatırlatıyorum: Burada her milletvekilinin söz hakkı vardır. Sadece komisyon üyesi değilse oy hakkı ve önerge verme hakkı yoktur.

Ayrıca hele hele bugünkü...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hemfikiriz ama.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ama siz tartışmaya karar vermişsiniz yani. Ben tartışmak için söylemiyorum. Hemfikiriz ama ısrarla "Dışarıdan geldi." diyorsunuz yani böyle bir şey kabul edilemez.

Ayrıca şunu da hatırlatıyorum, son cümle. Bizim konuşmacımız olduğu için...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Beştaş...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Buyurun Başkanım, bir şey mi diyecektiniz?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Evet, "Komisyon üyesi, komisyon üyesi olmayan" diye bir ayrım yapmadık bugüne kadar, yapmayacağız.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Tutanaklara bakalım Başkanım.

Sayın Başkan, iddia ediyorum: Tutanaklara bakalım, eğer en az 50 defa geçmemişse ben hiçbir şey bilmiyorum. En az 50 defa tutanaklara geçti, Ya divandan, ya üyelerden. Böyle bir şey yok yani.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Şöyle dedim: Söz verirken öncelik Komisyon üyesi arkadaşlarımız konuşsun, sonra diğerlerine vereceğiz.

MURAT BAKAN (İzmir) - Murat Emir'e söz vereceksiniz

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Söz vereceksiniz Murat Emir'e.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ha, böyle bir şey de yok, "öncelik" diye bir şey yok. Dışarıdan gelmedik yani. Biz, bu parlamentonun üyeleriyiz.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - İç Tüzük 29'a bakarsanız orada da Komisyon Başkanının takdirindedir kime söz verileceği.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Nerede, pardon? Buraya gelen her milletvekili konuşabilir, söz alabilir. Böyle bir şey yok yani Komisyon Başkanı burada 100 kişi dururken "Ben, söz vermiyorum." diyemez. Böyle bir takdir de yok.

TÜRABİ KAYAN (KIRKLARELİ) - Sayın Başkan, yetkileriniz sunta değildir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)