| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .01.2015 |
CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlarım; tekrar saygıyla selamlıyorum hepinizi.
Bu 4'üncü madde aslında Sağlık Bakanlığının yükseköğretim kurumu gibi ihtisas veren hastanelerinin -dün de arz etmiştim- 59 tane eğitim hastanesinde hâlen ihtisas vermekte. Bu da tüm ihtisas alanlarının yaklaşık yarısını teşkil etmekte. Bu kadar fazla miktarda bir eleman yetiştirmekte olan hastaneler var. Biz burada Sağlık Bakanlığının bu hastanelerini bir tıp fakültesi kurarak bir üniversite şemsiyesi altında eğitim yeknesaklığını sağlamak ve eğitim kalitesini eğitim hastanelerindeki eğitim standardını ve kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Burada en önemli konulardan birisi de -dün de yine arz etmiştim- eğitim hastanelerinde eğitim görevlisi olan doçent ve profesör unvanlı -kadro demiyorum- hocalarımızın maalesef bu kadrolara atanamadıklarından çok ciddi bir özlük hakları kaybı olmaktadır. Aynı hastanede görev yapan iki öğretim üyesinin, aynı işi yapan iki öğretim üyesinin arasında da çok ciddi özlük hakkı farkı var. Bir misal verecek olursam, mesela, İstanbul Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Marmara Üniversitesiyle birlikte burayı işletmektedir. O hastanede bir kısım öğretim üyeleri eğitim araştırma hastanesinin yani Sağlık Bakanlığının elemanıdır. Doçent veya profesör, orada aynı dalda hizmet vermekte, asistanları birlikte yetiştirmekte oldukları arkadaşlarına göre belki yarısından daha az emekli maaşıyla emekli olmaktadır. Yani 1.400-1.500 lira civarında bir Sağlık Bakanlığından emekli olan bir hocanın alacağı emekli ücreti vardır. Yani üç aşağı beş yukarı. Rakamları tam kesin söyleyemeyebilirim. Ancak aynı hastanede aynı işi yapan Marmara Üniversitesinin üniversite kadrosundaki hoca ise 4.000-4.500 lira civarında bir emekli maaşıyla emekli olabilmektedir. Yani bir rakamsal farklılıklar olabilir söylediklerimde ama yaklaşık böyledir. Bir kere bu kadrolarla ilgili atamalarda Sağlık Bakanlığının bu hastanelerindeki hocalarımız, hak edenler, YÖK'ün kriterleri çerçevesinde değerlendirilmek suretiyle yine aynı şekilde bu kadrolara, hoca kadrolarına atanacaklar. Bütün bu sistem aslında YÖK'ün bünyesinde. Âdeta Sağlık Bakanlığı üniversiteyi kurup YÖK'e hastanelerinin eğitim hizmetini devretmektedir. Yani şu anda mevcutta 59 eğitim hastanesinde verilen eğitim hizmetini, Sağlık Bakanlığının kendi verdiği eğitim hizmetini üniversiteye devretmektedir. Burada bir sıkıntı yok.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Buradaki atamaları kim yapar?
CEVDET ERDÖL (Ankara) - Şimdi, dün Sayın Atıcı bizi uyardı. Aslında yazdığımız teklifte bizim de niyetimiz o olmakla birlikte gayet net anlaşılmadığını biz de gördük. Ben teşekkür ediyorum verdiği katkılar için arkadaşımıza. Biz burada doçent, profesör, öğretim üyeleri atamalarının atama silsilesinde mütevelli heyetinin fonksiyonunu tamamen kaldırıyoruz, kaldırma niyetiyle önerge verilmiştir, önerge var. Yani dolayısıyla, rektör seçiminde de aynen YÖK nasıl rektörü seçiyorsa o hâle getirilmiştir. Öğretim üyelerinin atamasında hangi usuller yapılıyorsa YÖK tarafından, bu da YÖK'ün bir üniversitesi olarak o usuller uygulanacaktır. Bunların hiçbirinde mütevelli heyetinin rolü yoktur. Mütevelli heyetinin diğer kısımlarda, mali konularda işi vardır.
Bir diğer konu, tekrar vurgulamam gerekiyor ki bu üniversite kurulduğu takdirde, biz yurt dışında da eğitim hizmeti verebileceğiz üniversitemize bağlı...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ülkedeki eğitime...
CEVDET ERDÖL (Ankara) - Önce İzzet Çetin Bey'i eğiteceğiz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Türkiye'deki üniversitelerdeki tıp fakültelerindeki eğitime bir bak, ondan sonra yurt dışına açıl.
CEVDET ERDÖL (Ankara) - Tamam, peki.
BAŞKAN - Size de söz vereceğim biraz sonra.
CEVDET ERDÖL (Ankara) - İzzet Çetin Bey'in de önerisini dikkate almak üzere ben teşekkür ediyorum.
İzzet Bey bana laf atmakta serbesttir efendim.
Saygı sunuyorum efendim.
Teşekkür ederim.