ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Benim sadece bir dakika söz talebim var, o da şu: Aslında 35 baro başkanı Meclisin duvarının dibinde oturuyor. Bu görüntüden kimsenin memnun olması mümkün değil. Bu konuda bir çaba oldu bir uzlaşma olabilsin diye, daha sonra da bu çaba boşa çıktı; buna hepimiz üzüldük. Ama ben biraz önce oradaydım. Baro başkanları ile aramızda aslında söylerken farklı bir şey yok. Sanki 35 baro başkanının 35'i de bu salona gelmek istiyor, 3'ü konuşacakmış gibi anlaşılmış ama o iletişimi şöyle düzeltebiliriz; kendileri de bunu teyit ettiler: Tüm baro başkanları onlara yakışır bir şekilde Meclise alınsın. Bence, bu benim önerimdir, tarafsız bir salonda, Genel Sekreterlik salonu gibi bir yerde kendilerini misafir edelim, orada televizyondan da burayı takip edebilirler, içlerinden seçecekleri 3 temsilciyle burada dinleyelim ve bu salonda 3 baro başkanından fazla baro başkanı olmasın, kendileri arasında böyle bir devridaim yapabilsinler ama konuşma 3'le sınırlı olmak üzere. Buna dışarıdaki baro başkanlarının rızası var. Eğer uygun görüyorsanız bu aradan sonra bu işi bu şekilde halledebiliriz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teklif öyleydi, 3 kişiydi zaten.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - 3 kişi buyursunlar, gelsinler dedik ama gelmediler.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır, şöyle: Diğer 32 kişiyi kapıda bırakıp gelmemeleri çok normal.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır "Buraya alınacak, misafir edilecek." dendi.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hayır, öyle denmedi.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Arkadaşlar, doğrusu anlaşıldı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yani bir iletişim kazası olmuş, onlar böyle anlamamış ya da onların dediği doğru aktarılmamış.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Orada niye kalsınlar?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Şimdi, aradan sonra bu konuyu tekrar geneli üzerinde görüşmelerde değerlendiririz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tamam.