MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli Başkanım, sizinle birlikte dört dönemden beri milletvekiliyiz. Kanunlar görüşülürken biliyorsunuz, kanunu, tamam, bunu kimler teklif etmişse meramını, derdini anlatır, onlar gayet rahat makamda otururlar. Onların sağlı sollu yan tarafında da ilgili kanun hangi bakanlığa bağlıysa o bakanlığın temsilcileri oturur diye düşünüyorum ben. Benim sizden istirhamım, ilk önce şu oturma düzenini bir halledin. Takdir ederseniz, duruşmalarda bile hâkimin bir yeri vardır, savcının bir yeri vardır, avukatın yeri vardır, sanığın yeri vardır, müştekinin yeri vardır. Yani burada, Parlamentoda da böyle bir oturma düzeni var diye biliyorum örf ve âdete göre bugüne kadar, her ne kadar İç Tüzük'te yazılı değilse de. Yani, bu konuda, öncelikle bunu bir düzeltmenizi istirham ediyorum, ondan sonra devam edeceğim.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Oturma düzeninde bir problem yok Sayın Tanal. Yargıtay temsilcimiz, Barolar Birliği temsilcimiz ve Adalet Bakanlığı temsilcilerimiz her zamanki Komisyon oturma şekliyle oturmaya devam ediyor.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Nerede, Bakanlık temsilcileri nerede yürütme adına? Bildiğim kadarıyla önde otururlardı, sorular sorulurdu.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Önde teklif sahibi arkadaşlarımız var, siz herhâlde onları kastediyorsunuz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değil, teklif sahibi arkadaşlarımız sağlı sollu yanlarında otururlardı, eğer bir soru olursa cevap verirlerdi en azından yürütme adına, o anlamda söylüyorum Değerli Başkanım.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Evet, siz talebinizle ilgili hususa gelin.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Talebe geliyorum ben, yani bu oturum düzenini sağlamayacak mısınız?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Efendim?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Oturum düzenini dediğim şekilde sağlamayacak mısınız?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Oturum düzeninde bir problem yok Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, devam ediyorum.

Şimdi, Değerli Başkanım...

HAMZA DAĞ (İzmir) - Bürokrat otursa kızıyorsunuz, vekil otursa kızıyorsunuz. Ne yapacağız ya! Kimi oturtalım?

MURAT EMİR (Ankara) - İç Tüzük'e uyacaksınız, İç Tüzük'e.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Dağ, ben İç Tüzük'e göre diyorum. Kızdığımız bir şey yok.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Yer değiştirdik, yine kızıyorsunuz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tabii, bakın, işte, Parlamentoya fazla gelmemenin sıkıntıları bu, ne söyleyeceğim ben? Neyse, siz oturun oraya, devam edin.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Kafayı yiyeceğim ya!

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşte, anladım, Parlamentoya fazla gelmeyince unutuluyor örf ve âdetler. Ne yapayım ben? Devam edelim.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Hayır, unutulan bir şey yok. Önceden komisyonlarda şurada bürokrat oturduğunda...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Tanal, siz talebinizle ilgili...

HAMZA DAĞ (İzmir) - Bir saniye Sayın Başkanım...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Devam ediyorum Sayın Başkan.

Değerli Başkanım, İç Tüzük'ün 35'inci maddesinin birinci fıkrası der ki: Aynı kanunla bağlantılı olan, daha önce başka milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifleri varsa, orada onlar birleştirilir ve birlikte görüşülür. Şimdi, Avukatlık Kanunu'yla ilgili şu tekliflerde bulunduk biz, bir tanesi: Bu coronavirüs döneminde...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Pardon, şimdi, Tüzük'te "Birleştirilir ve görüşülür." mü diyor, "Görüşülebilir." mi diyor? Tabii, arada şey olmasın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben izninizle bitireyim, o cümleyi de söyleyeceğim size ben.

Şimdi, öncelikle, (2/2852) esas numaralı, Covid-19 salgını nedeniyle avukatlara üç ay süreyle, aylık 2.324 Türk lirası nakdî yardım yapılmasına ilişkin bir kanun teklifi verdik. İkincisi, yine, aynı şekilde (2/1679) esas numaralı, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan davalar için avukatlık ücretinin -maktu veriliyor- nispi olarak hesaplanmasına yönelik bir kanun teklifi verdik. Üçüncüsü, (2/1304) esas numaralı, Avukatlık Kanunu'yla ilgili olarak getirilen sınavın stajın bitiminden itibaren olması gerektiğine yönelik kanun teklifi vermiştik. Dördüncüsü, (2/1273) esas numaralı, avukatlık hizmetleri sözleşmesinin ilam niteliğinde bir belge olarak kabul edilmesine ilişkin bir kanun teklifi verdik. Bir başkası: Yine, (2/687) esas numarasıyla, adli yardım ve zorunlu müdafilikte avukatlara ödenen meblağın artırılmasını amaçlayan bir kanun teklifi verdik. (2/578) esas numaralı, avukatlık sınavının yılda 2 kez yapılmasına, giremeyecek kimselerin belirlenmesinin amaçlandığına yönelik bir kanun teklifi verdik. Bir başka kanun teklifi: (2/474) esas numarasıyla, stajyer avukatlara staj süresince devlet tarafından 1.500 TL ödenmesine yönelik bir kanun teklifi verdik. (2/469) esas numarasıyla, avukatlık ruhsatnamesinin bedelinin devlet tarafından, hazine tarafından karşılanmasına yönelik kanun teklifi verdik. (2/467) esas numarasıyla, avukatların silah edinme işlemlerinin harçtan muaf olmasına ilişkin kanun teklifi verdik. (2/464) esas numarasıyla, staj kredisini ödeyemeyen avukatların borcunun faizle, gecikme zammıyla birlikte devlet tarafından karşılanmasına ilişkin kanun teklifi verdik. Görüştüğümüz kanun teklifinin benim bu tekliflerle birlikte görüşülmesi gerekiyor İç Tüzük'ün 35'inci maddesine göre. Tabii ki burada, eğer hukuk kırıntısı varsa, İç Tüzük'ün bugüne kadarki hükümleri nazara alınırsa İç Tüzük'ün 35'inci maddesine göre birlikte görüşülebilir ama "Yok, Mahmut Tanal, ben buradaki 'görüşülebilir' ibaresinin arkasına sığınarak sizin tekliflerinizi birleştirmiyorum." derseniz bunu da artık ben sizin hukuki vicdanınıza bırakıyorum.

Söyleyeceklerim bundan ibarettir.

Teşekkür ederim, saygılarımı sunarım.