OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Evet, yani bir saatten beri konuştuğumuz şey aslında uygulamayla kâğıt üzerindekilerin tutmaması. Yani Ergene örneğini verdiniz, bizim bölge örneğini verdiniz. Şimdi, Ergene'yi temizliyoruz yaklaşık 4 milyar liraya yani yazık günah. 1980'lerin ikinci yarısında -ben çok iyi hatırlıyorum- birinci sınıf tarım arazisi üzerine, istihdam amaçlı, ruhsatı bile olmayan fabrikalar... Yani bir Bilkont Tekstil örnek. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı "Açalım fabrikayı, ruhsat sonradan gelir..." Bu mantıkla fabrikalar açıldı, bir sürü fabrika açıldı, yani çok uzak değil. Otuz yılda -bakın, fabrikaların getirisi mutlaka vardır ama- çevreye yaptığı zarar, insanlığa yaptığı zarar yani kanser hastalığı, işte dün arkadaşımız bahsetti, Trakya kanserde ilk sıralara geldi. Şimdi, bunun sonra temizlenmesi var, madem buraya güzel bir ibare koyuyorsak... Şimdi büyük ovalar ilan ettiniz, güzel. Büyük ovalar ilan edildiyse onları korumamız lazım, onların planlarına harfiyen uyulması lazım, planda tadilat yapılmaması lazım. Yani, şimdiden arazi kullanım planlarının hazır olması lazım, hiçbir değişiklik olmaması lazım. Yani "Yok, kamu yararı..." Ya, kamu yararını o kadar genişletiyorsunuz ki... "O lazım..." E, her şey lazım ama her yatırıma bir yer bulunabilir. İşte, akşam son dakikada mera olduğu ortaya çıktı, tamam, haydi kabul ettik. Bazen mera vasfını kaybetmiş yerlerde ısrar da etmemek lazım, örnek bizim Keşan'da gıda organize sanayi bölgesi yatırımı geldi, mera arazisi ama ben gittim, baktım, mera vasfını kaybetmiş yani ısrar etmenin de bir anlamı yok. 3 siyasi partinin 3 milletvekili gittik, beraber imza attık, çok güzel bir görüntü oldu. Niye? Mera vasfını kaybettiyse sanayi oraya yapılabilir ama kurtarabilirsek araziyi, niye oraya yapalım? Başka bir yer bulalım. Yani böyle konsensüsle bazı şeylerin geçmesi gerek. Toprakların haritaları var, her şeyler var, uydu haritaları var ama şimdi sizin dediğinizden ben güç alarak söylüyorum, madem Osman Pepe zamanında başlatıldı bu 1/100.000'likler, birçok yerde çevre düzeni planları kuruldu, ona göre lojistik alanları, tarım alanları, sanayi alanları, hatta ağır sanayi alanları belirlendi, buna uyalım, bunu hiçbir şekilde deldirtmeyelim. Tarım arazisi ilan edildiyse, "İşte, oradan bir demir yolu geçecek, buradan geçerse daha ekonomik..." Yahu, ekonomik olmasın. Çünkü o tarım toprağını bir kaybettiğimiz zaman, merayı kaybettiğimiz zaman bizim bulmamız mümkün değil ki, yeniden yapmamız mümkün değil ki. Büyük ovalar çok önemli, işte Ergene Ovası, bunun gibi Bafra Ovası var, Terme Ovası var, Çukurova var, yani adı üzerinde. Ee, şimdi, Konya Ovası'na su gelecek mi? Yani sulama yatırımını ben merak ettiğim için soruyorum, kaç yıldır bitmeyen bir proje. Yani bunları bizim konuşmamız lazım.

Zaten bu torba yasanın içerisinde böyle umut verici bir şeyler yok. Dün de bahsetmiştim yani ne bir yeni destek var ne bir çiftçinin borcunun yapılandırılması var ne afetlerle ilgili yeni bir şey var. Hiç olmadı bari topraklarımızı koruyalım, topraklarımızı gelecek nesillere aktaralım çünkü hepiniz biliyorsunuz, söylememe gerek yok, bir toz tanesi 1 milyon yılda oluşan bir cisim. Bizim bunu heba etmemiz, gelecek nesillere bırakmamamız son derece kötü. Bir de Türkiye su fakiri, küresel iklim değişikliği var, her şey var. Yani "mutlak tarım arazisi" dediğiniz zaman onun yeniden görüşülmesi falan filan da olmasın bana kalırsa. Yani ne demekmiş yeniden görüşme? Yani işte konut alanı genişlemiş, yeniden görüşelim de orayı yapalım. Başka yere yapalım.

Yani kısa keseceğim, "Yerleşim, konut, eğitim, sağlık amaçlı kullanımlar için maddeye ve yerleşim alanları için yapılan gelişim amaçlı planlarda izin verilen araziler yerleşim dışındaki kullanımlar için izin alınmaksızın planlanamaz ve kullanılamaz." demeyelim. İzin mizin almayalım, hiçbir şekilde olmasın. Orasının arazi kullanım planı belirlendiyse değişmesin. Hükûmetlere göre de değişmesin, bakana göre de değişmesin. Madem hemfikiriz bu konularda...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Teşekkür ederim.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ben de teşekkür ediyorum.