KOMİSYON KONUŞMASI

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Çok Kıymetli Başkanım, Kıymetli Alt Komisyon Başkanlarım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; ben geciktiğim için özür diliyorum, başka bir programdan yetişmek durumunda kaldım. Ara ara, meraklı olduğum için, hem Parlamentolararası Birlik Komisyon Başkanlığı yaptığım için hem de yüz yıl evvel mühendis olarak çalışmış birisi olarak, konuya merakımdan dolayı takip etmeye çalıştım. Çok istifade ettim; buradaki tartışmalardan, sohbetlerden, itirazlardan çok çok istifade ettim. Tekrar teşekkür ediyorum benim de bugün özel olarak burada bulunmama izin verdiğiniz için, dâhil ettiğiniz için.

Ben "yüz yıl evvel" dedim. Mühendis olarak Amerika'da Teksas Üniversitesinde eğitim alırken birçok sınıfta tek kızdım. Hocalar dersi anlatırken "gençler" derdi, hani ben de aslında gençlerdendim ama dönüp bana "Anladınız mı? Ravza, sen anladın mı?" bir ekstra nezaket, zarafet; bununla alakalı da bir problemim yoktu. Bu, maalesef, dünya genelinde bir sıkıntı. Onun için, onun önüne geçmek için bu çalışmanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Parlamentolararası Birlik Genel Kurullarında -ki Parlamentolararası Birlik, malum, Birleşmiş Milletlerden çok önce kurulmuş-dünya çapında, zannediyorum -şimdi rakama emin olamadım- 44 bini aşkın ya da 440 bin olabilir -sıfırlar aklımda değil, basamaklar- parlamenter var. Yani dünya nüfusunun çok önemli bir kısmı Parlamentolararası Birlik çatısı altında temsil ediliyor ve Genel Kurula bütün ülkeler iştirak ediyor, aşağı yukarı 179 üyenin tamamı, "associate member"larımız da var. Orada hem kadın çalışmalarına çok önem veriliyor, komisyon üyeleri arasında kadın-erkek oranına çok önem veriliyor ve temsiliyet açısından çok kıymet veriliyor. Orada ben bu rapordan bahsettiğimde herkes hayran kaldı. Böyle bir komisyonun varlığından haberdar değillerdi. Zaten KEFEK benzeri komisyonların da sayısı belki çok az. Ama böyle çalışma yapan bir komisyondan bahsettiğimizde ve Türkiye'de ne seviyede olduğumuzdan bahsettiğimizde çok büyük iltifat aldık, sorular aldık; onu ifade etmek isterim.

Demin de ifade ettiğim gibi, yani mühendislik alanı, çoğu zaman iş yerlerinde bana da... Bir de hem kadın hem başörtülü olduğum için iş hayatına başladığımda genelde başka görevler yapıyorum. Hatta milletvekili olarak bile aynı şeyi yaşıyorum; bir yere gidiyorum, "Milletvekilimiz geliyor." diyorlar, ev sahibi bakıyor, bakıyor, boşluğa bakar gibi bakıyor çünkü ya bir beyefendi milletvekili arıyor ya da başı örtülü olmayan bir milletvekili arıyor ama değişecek, her seferinde güzel sohbetlere de vesile oluyor. Yani bunu kadınlar olarak yaşıyoruz. Mühendis kadınlar da ayrıca bunu yaşıyor çünkü alanımız dünya çapında erkek egemen bir alan ama bunun değişmesi açısından çok kıymetli bir çalışma, onu ifade etmek istedim.

İki hususu daha ifade edip çok vaktinizi almayacağım Kıymetli Başkanım. Bir de aile meselesi geçti de yani ona cevaben değil de her seferinde ben bunu kayıtlara geçsin, hem Meclis tutanaklarımıza hem de ilahi tutanaklara geçmesi açısından ifade etmek istiyorum: Kadınların haklarını biz müdafaa ederken, haklarımıza sahip çıkarken onların anne olma hakkını, buna bir tepeden bakış söz konusu...

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Bana mı söylüyorsunuz bunu?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Hayır, kesinlikle size söylemiyorum.

BAŞKAN CANAN KALSIN - Genel anlamda.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Onu başta söyledim, kadın mevzusu ve annelik geçtiği zaman bu maalesef ara ara oluyor ve ev hanımlığı ki bana göre dünyanın en zor işçiliklerinden biri, ben "ev mühendisi" diyorum...

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Pandemide hepimiz anladık ne kadar zor olduğunu, evet.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Tabii, evet, Covid süreci de bunu evin dışında olanlarımıza hatırlattı fazlasıyla. Bunların, bu yolu kendilerine hayat tarzı olarak seçen hanımefendilerin de biz haklarını korumak zorundayız. Herkes gidip 08.00-17.00 ya da bizler gibi insan haklarına uygun olmayan çalışma saatlerinde çalışmak zorunda değil, o kadınlar da bizim başımızın tacı. Anne olmaları ve birçok şeyi yapıyor olmaları, dışarıda bizim anladığımız manada çalışmıyor olmaları bizi onların hakkını savunmaktan kesinlikle geri tutmamalı; tam tersine, daha fazla çalışmamız lazım. Bizim bu noktada ayrımcı dili asla -kullanıldığını söylemiyorum- kullanmamamız lazım, kayıtlara geçmesi açısından söylüyorum.

Rapor çok kıymetli bir rapor, ben de almaktan şeref duydum ve şöyle bir göz gezdirdim, bitirmek tabii mümkün olmadı ama gece herhâlde dört beş saat raporla meşguldüm. Akademik bir rapor olması açısından benim için çok kıymetli. Akademiye katkısı, bilim dünyasına katkısı, Meclisimize katkısı açısından tarihî bir vesika olduğunu düşünüyorum. Kıymetli Başkanıma da Derya Başkanıma da ifade etmiştim, Canan Başkanım burada da söyleyeyim kıymetli vekillerimizin huzurunda: Yani redaksiyonlar yapılsın, ben hemen bir sonraki aşamaya geçeyim, tercüme edilmesi ve.... ISBN numaraları alınıyor, raporda amaç var, tam bir akademik çalışma; amaç, araştırma sorumuz nedir, metodoloji nedir, bunların hepsi izah ediliyor ve akabinde de detaylara giriliyor. Yani ben toplantıları kaçırdım diye üzülüyordum, tutanaklarla uğraşmayacağım, sizin sayenizde buradan okuyabileceğim. Ama teknik olarak, hani "Şunlar da olsaydı." dediğim şey de olursa, izninizle, ben de kendimi fahri komisyon üyesi olarak addettiğim için bilahare iletirim.

Bütün emeği geçenlere sonsuz şükranlar sunuyorum. Tarihî bir çalışma. Meclisimizde birçok komisyon birçok çalışma yapıyor, onlar da çok kıymetli ama bu çalışma bilim, teknoloji, matematik, işte, STEM'e yönlendirmeyle alakalı. Yoksa kız çocuklarının, kadınlarımızın bütün problemlerini eğer burada çözmeye çalışsak o zaman dağlar gibi bir raporun altında ezilir. O sebeple, onları da konuşalım, konuşacağız, KEFEK'te zaten konuşuyorsunuz fazlasıyla. Heyecanımı da bağışlayın, bu raporun ne kadar önemli bir rapor olduğunu tekrar ifade etmek istedim. Bir kıdemli mühendis olarak, eski bir mühendis olarak ve bir siyasetçi olarak, bir vatandaş olarak tekrar teşekkür ediyorum, sağ olun.