| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop ve 192 Milletvekilinin 1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/2952) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 17 .06.2020 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, kıymetli milletvekilleri ve değerli bürokrasinin burada bulunan değerli mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Demokrasi tarihimiz içerisinde ne yazık ki var olan, Türkiye'de geçmişten bugüne gerçekleşen darbeler millet vicdanında büyük, onarılmaz, derin yaralar açmıştır. 27 Mayıs 1960 askerî darbesi sonrasında 12 Haziran 1960 tarihinde çıkarılan kanunla teşekkül ettirilmiş olan ve yetkilendirilen Yüksek Adalet Divanı tarafından gerçekleştirilen haksız ve hukuksuz yargılamalar neticesinde verilen kararlarla Başbakan Adnan Menderes; Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan ne yazık ki idam edilmiştir. Verilen ve yerine getirilmiş olan bu idam kararları hem demokrasi hem de hukuk tarihimizde kara bir lekedir. Her ne kadar doğan zararlar telafi edilemeyecek boyutta olsa da bugün görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle en azından "Yüksek Adalet Divanı" olarak ifade edilen bu düzmece mahkemenin meşruiyet kaynağı olan ve yasama tarafından çıkarılmış olan bu kanun düzenlemesinin ilgili maddelerinin yürürlükten kaldırılmasıyla bu noktada en azından meşruiyeti yönünden bir kısım mahzurlar telafi edilmeye, giderilmeye çalışılmaktadır. Bu kanun teklifine de Milliyetçi Hareket Partisinden daha öncesinden söz almış olan değerli milletvekillerimiz gibi bizler de Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek veriyoruz ve imzamızla bu kanun teklifinin ortaya çıkmasında bizler de katkı sağlamış oluyoruz.
Burada, mahkemenin vermiş olduğu kararlara, yapılan yargılamalara baktığımızda, bugün Komisyon çalışmaları başladığından beri ifade edilen hususlar hukuki açıdan son derece önemlidir. "Tabii hâkimlik" ilkesinin ihlal edildiği, özellikle sonradan oluşturulan bir mahkeme tarafından bu yargılamaların yapıldığı göz önüne alındığında, bunun hukuki açıdan tevil götürür, savunulabilir hiçbir tarafının olmadığını; bu kararların hiçbir şekilde meşruiyetinin olmayacağını hepimiz kabul etmekteyiz.
Bugüne kadar merhum Sayın Menderes'in, Fatin Rüştü Zorlu'nun ve Hasan Polatkan'ın iadeiitibarlarıyla ilgili olarak yine yasama organımız tarafından bir kısım kanuni düzenlemeler yapılmakla birlikte, bu kanuni düzenlemeyle birlikte bu sıkıntılı ve tarihte anmak istemediğimiz, anmaktan çekindiğimiz meselelerde en azından Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizler de üzerimize düşeni yapmış olmaktayız.
Burada tekrar altını çizmek gerekirse: Türkiye'de demokrasi, demokrasinin güçlenmesi, kökleşmesi ve kurumsallaşması son derece önem arz etmektedir. Tarih onu göstermiştir ki darbeler hiç kimseye fayda getirmemiştir ve toplumda da, vicdanlarımızda da büyük yaralar açmıştır. Milliyetçilik düşüncesi, bizlerin Milliyetçi Hareket Partisi olarak milliyetçilik düşüncesi her zaman ifade ettiğimiz gibi demokrasiyle ikiz kardeş niteliğindedir; demokrasi güçlendikçe bizler güçleneceğimize inanmaktayız. Dolayısıyla, darbeyi ve darbeye, vesayete ilişkin her türlü düşünceyi; demokrasiyi ortadan kaldıracak, onu duraksatacak her türlü düşünceyi toptan reddettiğimizi buradan ifade etmek istiyorum.
Bu kanun teklifiyle birlikte Yüksek Adalet Divanının yetkilerinin ortadan kaldırıldığını ve bir dava yolu öngörülerek burada mağduriyeti ortaya çıkanlara da bir tazminat imkânının getirildiğini bu kanun düzenlemesiyle görmekteyiz. Bugüne kadar, bu sürece kadar ifade edilen hususlar, Sayın Feti Yıldız'ın sözcümüz olarak ifade ettiği hususlar son derece önemliydi; bunları tekrara girmemek adına ben konuşmamı daha fazla uzatmak istemiyorum. Bu kanun teklifinin; bu ortamda ve bu zeminde, bu iklimde görüşülen bu kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyor ve Türkiye'nin demokrasinin çok daha güçlü olacağı, kurumsallaşacağı ve kökleşeceği günleri inşallah hep birlikte inşa ederiz diye düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum.