MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan Yardımcısı, Sayın Genel Müdür, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Ben de sunum için ve gönderdiğiniz raporlar için teşekkür ediyorum. Ben de okumaya çalıştım, bir ara ayrılmak zorunda kaldım, o yüzden de ne konuşulduğu konusunda, o ara bir bilgim yok. Tekrara düşmemek açısından şunu söyleyeceğim: Ben yaklaşık bir aydır, bir buçuk aydır özellikle Bakanlığa şu çağrıda bulunuyorum: Yani şeffaf bir biçimde -aynen Sağlık Bakanlığı gibi- cezaevleriyle ilgili olarak haftalık açıklamalar yapılmalı, bizzat Bakanlık tarafından yapılmalı. Zira, hem yakınlarına görüş kısıtlaması var hem de avukatların girişi bakımından da kısıtlamalar var, dolayısıyla doğrudan bilgi alma imkânı yok büyük oranda. Dolayısıyla, içeridekiler dışarıdakilerin sağlığı konusunda endişeli, dışarıdakiler içerideki yakınlarının sağlığı konusunda -haklı olarak- endişeli. Dolayısıyla, Bakanlığın bu endişeyi şeffaf, daha açık, daha sık bir biçimde gidermesi lazım, yani araya bir zaman koymadan, periyotlarla bunu yapması lazım diye ben görüşlerimi ifade ediyordum. Umarım, bundan sonra yani böyle haftalık açıklamalar yapılır. Hangi cezaevlerinde vaka olup olmadığı, iyileşen hasta sayısı falan bildirilir. Yani cezaevlerinden bize de gelen, Başkanlığa gelen, bize de şahsen gelen birçok yakınma var bu konuda.

Dün, ben, bu konuyla ilgili, cezaevlerine giden ve oradan bilgi alan ve bilgilerini raporlaştıran sivil toplum örgütleriyle görüştüm, raporlarını bana gönderdiler. Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği ve Özgürlük için Hukukçular Derneği ortak bir rapor hazırlamışlar, o raporda kendi gözlemleri ve aksayan yönler var, epeyi cezaeviyle ilgili de bilgi var. Yani bazı bilgilerle, sizin aktardıklarınızla, avukat arkadaşlarımız...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Tanrıkulu, raporlardan birer tane bize hem de Sayın Bakanlığa...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Ben şimdi size takdim edeceğim, siz de bir örneğini -arkadaşlar fotokopi çekerlerse- Bakanlık yetkililerine verirseniz hiç olmazsa oradaki gözlemlerle de bir bilgi sahibi olunmuş olur. Ben şimdi sunayım arkadaşlarıma, size de sunsunlar. Hiç olmazsa buradaki şikâyet, yakınma, gözlem... Yani sonuçta bu gözlemi yapanlar da Türkiye'nin değişik yerlerinde bu derneklere mensup avukat arkadaşlarımız yani izinle gitmişler, görüşmüşler.

Ali Bey, diğer arkadaşlarımız, Mahmut Bey görüşlerini söylediler, ben daha fazla da zamanınızı almayayım. Aşağı yukarı orada tespitler, görüşler var.

Ben, tekrar teşekkür ediyorum.

Herkese de sağlık diliyorum.