KOMİSYON KONUŞMASI

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, ben bir milletvekili olarak haklarım İç Tüzük'ten geliyor, hiç nezaketimi bozmuyorum, Sayın Başkan, açıklamalar şunlar...

Birincisi, anlatayım, konu öyle değil. Bu bir iletim hattı, basınçla alakalı, Doğalgaz Piyasası Kanunu'na göre böyle oldu. Mesele Adapazarı Doğalgaz iletim hattında çıktı. Oraya, Enka'ya giden iletim hattı vardı, bu konuda bir dava açıldı Danıştaya, Danıştay kararına dayanıyor. Danıştay kararı sırasında EPDK'daki Doğalgaz Daire Başkanının birtakım bilgileri mahkemeden gizlediği, mahkemenin gizlenmiş bilgilerle karar verdiği, bu başka bir dava, sizin anlattığınız mücavir alan, bölge meselesi değil, basınç hattıyla ilgili bir mesele, ona dönüp o davaya baktığınızda, hatta bununla alakalı Yüksek Denetlemenin BOTAŞ 2007 raporunda detaylı açıklamaları var. Orada bir iş adamının ismi de geçiyor, falan filan... Böyle değil durum.

Sadece şunu söylemek istiyorum: İletim hatlarının dağıtım şirketlerine devredilmesi kamu adına iyi olmadı, kamuya ait gelirler özelleştirilmiş patronlara geçmiş oldu, siz bunu iyi niyetle yaptınız, siz yaparken kamudaydı şirket. Ben sonucunu anlatmaya çalışıyorum, bu bilinsin, aslında önemli bir şey, BOTAŞ'ta kullanabilirsiniz.

Diğer bir meseleye gelince, şimdi, Sayın Başkanın da özellikle vurguladığı, bir kültürün vurguladığı şu: Şimdi, televizyonlarda ihaleler ortaya çıkıyor, herkes katılabiliyor, o zaman fiyat bu. Bu, ihale mantığına pek hâkim olmamakla alakalı, çünkü ihalenin televizyonda görünen kısmı film kısmıdır; ilim kısmı, ihale öncesinde ve asıl ihale sonrasındaki işlerde ortaya çıkar.

Başkentgaz meselesinde Necati Bey çok doğru bir şey söylüyor. Başkentgaz meselesinde diyelim ki gözde bir şirket almadığı zaman, her sene bu şirkete 500 milyon lira yatırım yapacaksınız, bu sayaçları asla değiştiremeyeceksin, Elektromed şirketine bu kadar ödeme yapacaksın, bundan sonra Melih Gökçek'in bir adamı senin şirketinde yönetici olacak, Ankara Anakent Belediyesi birçok yerde kazı yaptırmayacak, sana kazı için şu kadar parayı...

Kim para verir buna? Şimdi, onun için, bizim buna hâkim olmadığımızı düşünerek, televizyonda yayınlanmış, istediği gibi katılmış, bunların hiçbir anlamı yok, bugün Torunlar'ın başına gelen de o, çünkü Ankara Anakent Belediyesinin planı başka bir şeydi bu şirketin dağıtımıyla alakalı. Orada başka bir planı, diyelim ki Torunlar planda olmadan, başka bir güç de devreye girdiği için sonuçta böyle oldu ve şimdi Torunlar şirketi şöyle diyor: "Beni bu şirkete -yani Elektromed şirketine- göbekten bağlamışlar, benim yapacağım bir şey yok." Sayaçları değiştirmeye çalışıyor, ondan kurtarmaya çalışıyor, sayaçları değiştirince de maliyeti Ankara halkına yüklüyor. Mesela bu sayaç değişim maliyetleri ne olacak?

Onun için, özelleştirme ihalelerini sizin televizyonda yayınlamanızın hiçbir değeri yok. Mühim olan, sonrasında, ilk ihale şartlarında koyduğunuzu kimden takip edeceksiniz? Mesela Diyarbakır özelleştirmesi... Açıklamak için veriyorum. Siz özelleştirirken orada bilmiyor muydunuz kayıp, kaçağın ne kadar olduğunu? Bugün devleti onun tahsilatçısı yaptılar da o özelleştirmenin şartnamesi değişti.

Onun için, bugün biz konuşamıyoruz, eminim Başkan da biraz sonra müdahale edecek ama bunlar konuşulacak arkadaşlar. Aynı o binanın devredilmesi gibi. Eğer gözde bir firma almış olsaydı, Ankara Anakent Belediyesinin istediği firma almış olsaydı, o bina da gidecekti benim gözümde. Bu yüzden gidemedi. Bunları biz biliyoruz. Bugün, bunlara çeşitli baskılar "Aman, konuda kalın, aman şunu yapın, ispatını gösterin..." Burada, muhalefet bunu ispatlayamıyor, söz veriyoruz ispatlanacak. Söz veriyoruz.

Sizi de istisna tutuyorum, mücadelenizi ben raporlar üzerinde görüyorum ama benim görevim herhangi bir bürokratı falan savunmak anlamında değildir, ben sadece vicdanımla hareket etmeye çalışıyorum, onda da size eleştirimin özelleştirme kısmı olduğunu söyledim.

Söyleyeceğim şeyler vardı ama...

BAŞKAN - Eyvallah.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - ...çok da faydası yok "eyvallah" diyerek kesilen bir konuşmada.

Teşekkür ederiz.