KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Bakan Yardımcısı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü ve bürokratlar, basın mensupları, milletvekili arkadaşlar; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Sadece soru derseniz yanlış olur çünkü bize göndermiş olduğunuz bir rapor var Sayın Başkanım; bu rapor doğrultusunda bizim açıklama yapma ihtiyacımız doğmaktadır o yüzden buna ilişkin de mümkün olduğu kadar zamanı tasarruflu kullanarak bu rapora karşı beyanlarda bulunmak istiyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Buyurun, buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, evet yapılan açıklamalar için ben çok teşekkür ederim ancak bu corona salgınının yayılmasını önlemek için cezaevlerinde alınan tedbirlere ilişkin bize göndermiş olduğunuz raporun 32'nci maddesinde özetlenen bu önlemler kapsamlı gözükse de işlevselliği hakkında elimizde herhangi bir veri yoktur, herhangi bir veri bize sunamadınız. Dolayısıyla bu tedbirlerin işe yararlılığı hakkında tahminden öteye geçecek bir yargının oluşması da çok zordur.

İki: Öncelikle, bu tedbirlere ilişkin raporun 12'nci maddesinde belirtildiği üzere Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Kontrolörler Kurulu Başkanlığına denetim görevi verildiği belirtilmiştir. Şu andaki toplantıda bu denetim görevinin sağlanıp sağlanmadığına ilişkin bir veri bulunmakta mıdır? Çünkü bunları hakikaten güzel anlattınız ama bize bir veri sunamadınız, bu veri var mı elinizde? Eğer denetim sağlandıysa bir tutanak sunulmalıdır eğer bir denetim sağlanmadıysa nedeni hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açıklanmalıdır. Bu tedbirlerin ne kadarının alınıp alınmadığı ve tedbirlere riayet etmeyen kurumlara uygulanan yaptırımlar ülke çapında tüm ceza ve tevkifevleri kapsamında Komisyona sunulmuştur.

İkinci olarak, alındığı varsayılan iş bu rapora konu olan tedbirlerin işlevselliğini teyit edebilecek sayısal bir veri bulunmamaktadır. Kurumlarda tespit edilen vaka sayılarına yönelik il kurum ayrımı yapıldığında detaylı bir sayısal veri içeren rapor bulunmakta mıdır elinizde? Varsa elinizde bunları bize sunmanızı istirham ediyoruz.

Vaka sayılarının, test sayılarının, mevcut vakaların personel, mahkûmlar arasındaki dağılımı raporlanmış mıdır? Eğer raporlandıysa ivedilikle Komisyona sunulmalıdır, eğer raporlanmadıysa alınan tedbirlerin işlevselliği nasıl teyit edilmektedir veyahut neden teyit edilmemektedir? Tüm bu açıklamalar Komisyona sunulmalıdır.

Üçüncü olarak, yeni İnfaz Kanunu kapsamında -bahsettiniz, biz bu izin süresini temmuz ayına kadar uzattık, güzel; bu yeterli olacak mı, olmayacak mı, dönüşler ne olacak ilgili bu kısımda- açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin izinli sayılarak eve gönderilmesi dikkate alınarak ceza infaz kurumlarında anılan tutuklu, hükümlü kimselere yönelik ekstra alınmış bir tedbir var mıdır? Örneğin, boş kalan kurumlara aktarım yapılarak koğuşlardaki kişi sayısının azaltılması veya mahkûmların daha çok açık havadan faydalandırılması gibi. Siz dediniz ki "Biz sadece hükümlünün veya tutuklunun bulunduğu koğuşu dezenfekte ediyoruz, eğer orada bir vaka ortaya çıkmışsa iyi havalandırıyoruz; dezenfekte ettikten sonra, havalandırdıktan sonra oraya alıyoruz." Ama açık havadan faydalanma oranı ne kadar? Evet, dediniz ki: "Dış irtibatla görüşmeyi sağlama adına telefon görüştürmesini sağladık." Doğru çünkü en azından aileler de rahat eder, içerideki tutuklu ve hükümlüler de rahat eder ama yani bu havalandırma olayını ne yaptınız? Onunla ilgili bir açıklama yapmadınız. Belki de Sayın Başkan size zaman vermediği için onu anlatamadınız. Yani eğer böyle bir şey varsa bunun vebali de Başkanın boynuna.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya Mahmut Bey, bana nereden geliyor?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Öyle ama yani... Ben objektif söylüyorum arkadaş yani ne söyleyeyim şimdi? Ben orayı da zan altında bırakamam, sizi de bırakamam yani işin doğrusu bu, ama doğrusunu söylüyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Şimdi, ben personelle ilgili anlatımlarda müdahale ettim biliyorsunuz, onun dışında herhangi bir müdahalem olmadı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, o zaman demek ki Bakan Yardımcısı cevap verecek bize.

Ayrıca, izinli sayılan bu kimselerin infaz kurumlarına dönüşüyle ilgili bir önlem planlanmış mıdır? İzinli sayılan binlerce kişinin döndükleri zaman virüs taşıma ihtimaline yönelik yapılan bir çalışma var mıdır? Gelen herkesin on dört gün karantinada tek başına tutulma imkânı fiziken mümkün olmadığı düşünüldüğü takdirde, virüs yayılımını engellemek için ne düşünülmüştür? Tüm bu soruların kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde cevaplanması gerekmektedir.

Bu benim Sayın Adalet Bakanlığımıza ve infaz kurumlarına yönelik açıklamam. İkinci açıklamam da size yönelik Sayın Başkanım.

Şimdi, bu Komisyon, 3686 sayılı 5/12/1990 tarihinde kurulan İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Kanunu 7'nci maddesi uyarınca "İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca havale olunan başvurular ile ilgili konuları inceler." Ne demek bu? Bu maddenin içeriği bizim Komisyona başvurulan tüm mektuplar, tüm talep ve istekler, tüm şikâyetlerle ilgili... Biz Komisyon üyesi olarak kaç kişiyiz? 26 mıyız arkadaşlar?

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Doğru.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, Allah rızası için, şimdi ortaya bir soru atıyorum: Bizim bu kanuna göre gelen tüm şikâyetleri incelememiz gerekiyor, Komisyon üyeleri, Başkanlığın değil. Burada hangi milletvekili arkadaşlara hangi şikâyetler iletildi veya toplantıda "Arkadaşlar, gelin bu şikâyetleri bir inceleyelim..." Hangimiz hangi mektubu, dilekçeyi, talebi inceledik ya? Ya Allah rızası için... Biz bu görevi yapmıyoruz arkadaşlar. Dostlar bizi alışverişte görsün diye biz bu Komisyonu sanki kurmuşuz, öyle gelişigüzel bu yürüyor. Bu, doğru bir hadise değil Sayın Başkanım, sizden istirham ediyorum. Yani 24'üncü Dönemde de ben bu Komisyonun üyesiydim ve o dönemde -değerli vekilimiz, yine birlikteydik biz- inan ki 24'üncü Dönem bu İnsan Hakları Komisyonu daha işlevseldi.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Allah Allah!

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Toplantı tarihlerine çıkarın bakın, bizim bugüne kadar... Yani o dönemdeki toplantı tarihlerimize, çalışma şeylerimize bakın bir de şimdikine bakın. Ben bunun daha iyi ilerlemesini istiyorum yani biz yerimizde saymamalıyız diye düşünüyorum ben. Yani bu, toplumun menfaati, devletimizin menfaati, uluslararası insan hakları arenası açısından önemli olan hususlar. Benim sizden istirhamım, 7'nci maddedeki bu işlevselliğimizi artıralım. Yani gelen şikayetlerle ilgili haftada 1 sefer mi yapıyoruz 2 sefer mi... Yani milletvekilinin görevi ne arkadaş, bizim görevimiz ne? Bizim görevimiz, bizim Komisyonumuza gelen şikayetleri, mektupları incelememiz, bunlarla ilgili rapor tutmamız. Yani yapabileceklerimizi yapmalıyız, yoksa biz tüm yükü efendim Başkanın sırtına atacağız, efendim diğer tarafta da kalemdeki arkadaşlarımız da istatistiğini çıkaracak; bu, çalışma değil ki bu, kanunun ruhuna ve amacına aykırıdır. Bu kanunun ruhuna ve amacına uygun bir şekilde bu Komisyonun çalışmalarına devam etmesini ve buna yönelik bir takvim belirlememizi talep ediyorum ve saygılarımı sunuyorum.