KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir dakikayla... Bir cümleyle ancak "Teşekkür ederim." denilebilir.

Değerli Başkanım, çok teşekkür ederim söz verdiğiniz için.

Üstadım, açıklamalarınız için ben teşekkür ederim. Burada, bizim, hepimizin tek bir amacı var gerçekten... En iyi halı nasıl bir halı? Rahmetli Sulhi Dönmezer, bizim ceza hukuku dersimize girerken derdi ki: "Çocuklar, siz halı örerken o ilmikleri ne kadar ince ince atarsanız o halı o kadar kaliteli ve kıymetlidir."

Kanun koyucu da aynı şekilde: "O ilmikleri ne kadar ince ince atarsa, ne kadar özenle işlerse o halıyı, o kadar değerli ve kıymetlidir." der. Yani kanun koyucunun derdi, hoyratça davranamaz, hoyratça kavram kullanamaz, kanunu yapamaz, yapboz tahtası hâline getiremez, mümkün olduğu kadar toplumun lehine, onun yararına, toplumun gerisinde kalmayacak şekilde, onun ilerisinde olacak şekilde kanun yapmaktır.

Şimdi, son söz şu Sayın Başkanım, "Son cümle, tek cümle". dediniz ya: Hepimizin burada muradı kaliteli bir kanun çıkarabilmek ama toplumun hepsini kucaklayabilecek, makul, ekonomik anlamda güçsüz, bilgi anlamında zayıf olan o dengeyi sağlamak. O dengede mevcut olan düzenlemelerimiz de -Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu arkadaşlar- yine sizin Hükûmetiniz döneminde yapıldı. Hüküm var mı? Var. Beğenmediğimiz bu Kenan Evren Anayasası 172'nci maddesinde var mı? Var. Arkadaşlar, bunların gerisine gidiyoruz. Gelin, tüketiciyi bilinçlendirelim, gelin, tüketici mahkeme hâkimlerinin sayısını artıralım, o mahkemeleri artıralım, vatandaşı bilinçlendirelim. Biz buna gitmiyoruz, tam tersini yapıyoruz, bizim itirazımız buna.

Teşekkür ediyorum.