MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Değerli bürokratlar, milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. Basın mensuplarını dışarı çıkardınız, varsa onları da saygıyla selamlıyorum.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Burada basın mensupları var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tabii, Anadolu Ajansı kendisini hepsinin temsilcisi zannediyor. Hepsinin temsilcisi değil, diğerlerinden de varsa bir el kaldırsınlar.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Yok, diğer gazetelerden de var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz "Var." diyorsunuz ama el kaldıran da yok, neyse.

YUSUF BAŞER (Yozgat) - Var kardeşim, hayret bir şeysin ya.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi ben esas meseleye geleyim Başkanım.

İç Tüzük'ümüzün 35'inci maddesi der ki " Birbirleriyle bağlantılı ve ilgi görülen kanun teklifleri aynı Komisyona havale edilmişse birleştirilir."

Şimdi, Sayın Başkanım, benim, Adalet Komisyonunda olan ve bu kanunlarla, bu tekliflerle bağlantılı olan 6100 sayılı Kanun'un 341'inci maddesi 2/2541 esas numarasıyla kayıtlı teklifim Komisyonunuza havale edilmiş durumda. Nedir bu konu, neyle alakalı? Temyiz kanun yoluna başvurabilme yolu açık olan kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Burada Yargıtay üyeleri var, istinaf başkanı var. Şimdi, bu, hakikaten hem istinaf hem de Yargıtay açısından da büyük bir yük getirmekte. Efendim, yani mademki biz burada daha üst mahkeme olarak Yargıtayı görüyorsak, BAM'ın vermiş olduğu kararı beğenmeyip oraya gideceksek o zaman iki tarafı da meşgul etmeyelim, direkt -eğer bu yol açıksa- istinafa gitmeksizin Yargıtaya gitsin diyorum, bu birincisi.

İkincisi, 6100 sayılı Kanun'un 263'üncü maddesi, bu da yine Komisyonunuzda 2/726'yla havale edilmiş durumda. Burada "Tanık Türkçe bilmezse mahkeme tarafından atanan tercümanla dinlenir." Yani bu insan hakları açısından da ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda getirilen bir hüküm.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Uygulama zaten öyle.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Nasıl?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Uygulama zaten öyle.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ya, kanunda yok arkadaşım uygulama yani kanunda yok. Biz burada kanun yapıyorsak bunun birleşmesi lazım. Başkanım bana süre verdi, süremi kaçırma ne olur, yalvarıyorum, dur.

27/2'yle yine "Komisyona havale edilen tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Temyize ilişkin usul ve esaslar hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır." ibaresini koymak lazım.

Bir başka yine kanun teklifimiz yine 6100 sayılı Kanunun 274'üncü maddesinde bu bilirkişi raporunun hazırlanmasıyla ilgili, biraz uzun. Ben burada zamandan tasarruf edeyim, bu da yine Komisyonunuzda.

Son olarak yine Komisyonunuzda olan 27/2, 2002/658'le kayıtlı. Bu, hâkimlerin yani 6100 sayılı Kanunun 46'ncı maddesinin (1)'inci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesine yönelik:

"1) Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayalı olarak aleyhlerine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı hüküm veya karar verilmiş olması..." Yani burada madde birden fazla, zamanınızı almama adına bunların birleştirilmesini ben talep ediyorum. Ayrıca, mesela hâkimin reddi sebepleri arasında yazmışsınız ancak hâkimin sözlüsü, bu olabiliyor mu? Olabiliyor. Madem biz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu düzenliyoruz. Reddi arasında bunu da saymakta yarar var.

Genel görüşmeler hakkındaki tüm haklarımı ben saklı tutuyorum. Bu vermiş olduğum kanun tekliflerinde İç Tüzük'ün 35'inci maddesi uyarınca sizin Komisyonunuza, Başkanlığınıza havale edildiği için bunların da görüşülmekte olan bu teklife birleştirilerek birlikte görüşülmesini talep ediyorum.

Saygılarımı sunuyorum.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Tanal.

İç Tüzük 35'inci madde açık: "Komisyonlar ilgili gördüklerini birleştirerek görüşebilirler." diyor. Orada bir, Komisyona takdir yetkisi var yani.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Takdiri kötüye kullanmayın yani demokratik olma açısından.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Görüşebilirler diyor ve eğer görüşülmemişse süresi içerisinde zaten İç Tüzük 37 gereğince de milletvekillerimizin Genel Kurula doğrudan indirme yetkisi söz konusu.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hani katılımcıyız diyoruz, demokrasi var diyoruz. Birleştirelim ne mahzuru var?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Evet, Komisyonun takdiri bu yönde Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama oylamaya sunmadınız ki. Takdir sizin görüşünüz.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Hayır, bunu oylamaya sunmaya gerek yok.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, yani bakın bu sizin takdiriniz, özür dilerim.

Bakın, keyfiliktir bu üstadım yani ikimiz de hukukçuyuz, birbirimizin dilini de biliyoruz.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Evet, biliyoruz. 35'inci maddeyi de okudunuz ama 35'inci maddeyi çevirerek okudunuz yani oradaki cümleyi "görüşebilirler" ile "görüşür" çok farklı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben de görüşebilirler diyorum zaten, "çevirerek" ne demek? Yani bu sizin...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Komisyonun takdiri de bu yönde oldu.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Oylama yapmadınız ki. Belki diğer arkadaşlarınız bana destek verir.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ederiz.