KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri; teklifini tümü üzerinde görüşlerimi ifade ederken bu konuya da değindim, gerekçesini okudum, söz konusu gerekçeye katılmıyorum. Şirketlerin Covid-19 nedeniyle yaşanan ekonomik kriz sürecinde mali yapılarının daha güçlü tutulması amacıyla geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçelerinin dağıtılmaması, dağıtılacaksa da "bu dağıtımın toplam kârın yedek akçelerin yüzde 25'ini geçmemesi" esası getiriliyor.

Şirketlerin mali yapılarını en iyi düşünecek olan o şirketi yönetenlerdir, o şirketin sahipleridir. Ayrıca, "Bir şirketin mali yapısını güçlü tutalım." derken bu şirketten kâr payı elde edecek diğer şirketlerin mali yapıları bozulabilir. Bu şirketten kâr payı elde edecek diğer gelir vergisi mükelleflerinin ya da diğer gerçek kişilerin, kendi yaşamları, geçinmeleri, kendi hayatlarını idame ettirmeleri zora girebilir. Buradan elde edeceği kâr payıyla kendi yaşamını planlamış, kira ödemesini, diğer ödemelerini planlamış bir vatandaşın durumunu bu hesaba hiç katmıyorum.

Ben bu düzenlemede bir şeyden endişe ederim: Yani, devlet, bu kârları dağıtmayıp daha sonra bu kârlar üzerinden vergi mi almak istiyor acaba? Ya da bu kârların toplamı üzerinden, bu kârların devlet iç borçlanma senetlerine tahvil edilmesi mi düşünülüyor? Maddeyi hazırlayan birimin, sanıyorum, Gelir İdaresinin bunda rolü vardır, bir hesabı vardır mutlaka, bu şekilde dağıtılmayan kârların ya da serbest yedek akçelerin toplam tutarı nedir acaba? Bu konuda da bir bilgi rica ediyorum.

Teşekkür ederim.