| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2762) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .04.2020 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan teşekkür ediyorum.
Sulh ceza mahkemelerinin ülkemizdeki yargı çevresindeki itibarı belli, sulh ceza hâkimliğinin. Sulh ceza hâkimliği, önceki dönemlerde yargıdaki yapılacak işlemleri iktidar keyfiyeti hâlinde uygulamayı ortaya koyan bir yapı hâline geldi ve AİHM'de verilen kararlarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma haklı kenar başlıklı 6'ncı maddesine yönelik ihlallerin çoğunluğunda sulh ceza mahkemesi, sulh ceza hâkimlerinin vermiş oldukları tutuklamaya yönelik kararları çok önemli. Bu nedenle sulh ceza hâkimlerinin yargı çevremizde hem Avrupa yargısında hem Türk yargısındaki yapısı açıkça belli. Hangi... Yani anlamak mümkün değil. Yani burada sulh ceza hâkimlerine neden bu yetki veriliyor? İlk önce bunun açıklanması gerekiyor.
Ülkemizde görülen siyasi davalara baktığımız zaman ÇHD davası, Kavala'sı, diğer davalara baktığımız zaman gizli tanıkların davaları nasıl etkilediği hepimiz tarafından biliniyor. Bu gizli tanıkların ortaya çıkarılması ve bu gizli tanıkların mahkemelerdeki davaları etkilemeleri bu madde çerçevesinde değerlendirmekle mi düşünülüyor, sulh ceza hâkimine bu konuda yetki veriliyor? Hâkim neden sulh ceza hâkimi hâline getiriliyor? Bu nedenle biz sulh ceza hâkimlerinin hem iş yükü hem uygulamada vermiş oldukları kararların yargı camiasında itibarı açısından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkı kenar başlık 6'ncı maddesine yönelik ihlalleri doğuracağı düşüncesiyle tekliften bu hükmün çıkarılmasını talep ediyoruz.