KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu maddeyle ilgili biraz önce konuşma yapmıştım ama bir iki noktayı daha koymak istiyorum.

"Kurum disiplinini, düzenini ya da güvenliğini bozan ya da tehlikeye düşüren, hükümlülerin iyileştirilmesi amacına ulaşmayı zorlaştıran yahut müstehcen haber, yazı, fotoğraf yorumlarını kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez." Bu, hangi kritere göre? Bu kriter nedir ve böyle bir yetki, böyle bir karar verme yetkisi verildiği takdirde keyfîlik sonucunu doğurmaz mı? Birinci nokta bu.

İkinci nokta, Türk Hava Yollarında uçağa binmeye gittiğimiz zaman VIP'ye gittiğimiz zaman, VIP'de iniyorum Adnan Menderese, Adnan Menderesten binerken, Ankara'ya gelirken bakıyorum Cumhuriyet yok, Sözcü yok, Yeniçağ yok ve iktidara muhalif yazılar yazan hiçbir gazete yok; Ankara'da da aynı, Esenboğa'da da aynı, İstanbul Havaalanı'nda da aynı.

Şimdi, bakıyorum, geçenlerde cezaevine gittim, Silivri Cezaevine gittik, heyet olarak gittik. Orada Silivri Cezaevinde Oda Tv'den Barış Terkoğlu, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan ve gazeteci Hülya Kılınç'ı, Yeni Yaşam dergisinden Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser'i, Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik'i, Murat Ağırel'i -Yeniçağ'dan- ziyaret ettik. Şimdi, bu kişiler genel yayın yönetmenleri, bu kişilerin yazı yazdıkları ve şu anda da cezaevinde bulunmalarını gerektiren ve düşünce suçu olarak bizim söylediğimiz ifadelerine, yazılarına devam ettikleri sürece Cumhuriyet gazetesi, Yeniçağ gazetesi, Yeni Yaşam gazetesi, Sözcü gazetesi acaba cezaevlerine alınmayacak mı? Aklımıza bu geliyor. Basın İlan Kurumu hakkında bir şey söylemeye gerek yok, biraz önce de söyledim, Basın İlan Kurumu şu anda açıkça iktidarın yandaş medya yaratılması konusunda resmî reklam ve ilan sopasıyla ekonomik anlamda muhalif basını çökertmek için kullanılan bir araç, bu açık ve net. Bunu tarihe bir nokta düşsün diye söylüyorum arkadaşlar. Bugünün hesabı yarın sorulacak. Basın özgürlüğüne yönelik ve insanların haber alma hakkına yönelik anayasal haklarını kullanmaya yönelik bu tür çalışmalar hiçbir zaman tutmadı ve tutmaz da. Bakınız, bu memlekette yandaş medya denilen, daha önce 400 bin satan, daha önce 300 bin satan, daha önce 200 bin satan gazeteler vardı. Ne oldu? Ne oldu? Şu anda o gazeteler 30 bine düştüler, 20 bine düştüler. Ne oldu? Vatandaş, sosyal medyasını yarattı. Vatandaş özgürce iletişimini kurdu. O nedenle, bu değişiklikten vazgeçilsin diye önerimi sunuyorum.

Teşekkür ederim.