KOMİSYON KONUŞMASI

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bilgiç'e çok teşekkür ediyorum, çok aydınlatıcı açıklamalarda bulundu. Aşırı şekilde aydınlandık, çok teşekkür ediyorum.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ben açıklamalarımı, tasarı ve teklif üzerindeki açıklamalarımı geneli üzerinde görüşülürken yapacağım.

BAŞKAN - Arkadaşlar, ya, lütfen.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, usul olarak...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sizin gibi usulsüzlük yapmıyorum.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir dakika, bir dakika, dinle. Ben seni dinledim, sen de beni dinle.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Usul hakkında söz alıyorsun, usulsüzlük yapıyorsun.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi, Sayın Başkan, bak, hem biraz evvelki açıklamalarınızda hem geçtiğimiz haftaki toplantı sırasında hem teamüllerden söz ediyorsunuz "Teamül böyle." diye hem de o teamüllerin yanlış olduğunu kabul etmiş olacaksınız ki sümenaltında tuttuğunuz, tali komisyonlardaki raporları anında bize veriyorsunuz.

BAŞKAN - Hangi rapor?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, imzalar yani gelen...

BAŞKAN - Yazı, rapor değil o.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Rapor değil. "Toplantıya gerek yoktur."

BAŞKAN - Evet.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ben şunu iddia ediyorum, bir iddiada da ben bulunuyorum. Tali komisyonlardan gelen yazıları diyorum.

BAŞKAN - Yazı, Başkanlığın yazısını, evet, rapor değil yalnız.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Benimkisi imza sahtekârlığı iddiası değil. Benim söylediğim: Komisyon başkanları özgür milletvekilleri olamadılar; hâlâ baskı altında, tornadan çıkmış gibi yazılara imza attırılan birer... Milletvekili de diyemeyeceğim, kusura bakmayın.

BAŞKAN - Ben de.

İZZET ÇETİN (Ankara) - İmzalamışlar, belgeleri göndermiş arkadaşlarımız.

Şimdi, Sayın Başkan, bu, gerçekten 18 kanun, ben yanlış saymamışsam, 5 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılan çorba teklif yani Sayın Erdöl'ün Kızılayla, Yeşilayla uğraştığı ya da bir tek...

BAŞKAN - Sayın Çetin...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Özüne girmeyeceğim, bir şey söyleyeceğim.

Onun dışında, sadece, burada Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyelerinin ve Genel Kurulun kandırıldığı, Sağlık Bakanlığı üniversitesi -Sağlık Bakanlığı üniversitesi diyelim, Sağlık Bilimleri üniversitesi değil- kurulmasıyla ilgili değil... Özellikle sağlıkla ilgili topyekûn bir altüst oluştan sonra yeni arayışların ürünü olduğu için bu kanun teklifleri, burada hekimlerin, sağlık çalışanlarının temsilcilerinin de olması gerekirdi. Çağrı evrakınıza dikkatle baktım. Türk Tabipleri Birliğini çağırmamakta neden ısrarcısınız? Neden onlara yazı yazmıyorsunuz ya da sağlık emekçileri sendikalarına neden davetiye göndermiyorsunuz, haber vermiyorsunuz? Yani, bu demokratik kitle örgütlerinin, meslek örgütlerinin kendi temsil ettiği kitlelerin sıkıntılarını, sorunlarını ya da böyle bir Sağlık Bakanlığı üniversitesi kurulmasının sağlık alanında yapacağı tahribatı burada konuşmalarından neden rahatsızlık duyuyorsunuz da onlara haber vermiyorsunuz? Arkadaşlarımızın talep ettiği gibi, bu bir alt komisyondan öte, toplantının ertelenerek bu sağlık çalışanlarının temsilcilerinin de dinlenilmesinde yarar görüyorum. Türk Tabipleri Birliğinin de çağırılmasını istiyoruz.

Teşekkür ederim.