| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet Bakanlığının 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un Uygulanması Hakkındaki (154/1) sayılı Genelgesi'ne ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .03.2020 |
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Başkanım, teşekkür ederim.
Sunum için çok çok teşekkürler, gerçekten çok güzel ayrıntılar var. 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi kamuoyunun gündeminde. KEFEK, alt komisyon kurmasıyla da bu duyarlılığını gösteriyor.
Benim tek sorum şu: Çalışma içerisinde, mesela, az önce etki analizden bahsettik, Filiz Hanım'ın ifade ettiği; Ankara pilot bölge olarak başlayacak, sonra yerellerde devam edecek, hani tüm kurumların bir araya gelişi... Bir etki analizi çıkarmak için bunun sürekliliği lazım yani bir yıl içerisinde bu kaç kere olacak, iki yılda bir mi olacak, belli bir süreleri var mı? Bu, neden önemli? Devamında, sonra bir araya geldiğinde onların değerlendirme yapma şansı olacak. Ben yaklaşık 3 dönemdir bu Komisyondayım. Boşanmalarla ilgili olan araştırma komisyonunda da KEFEK'in diğer çalışmalarında, alt komisyonlarında da hatta aile hâkimlerinin konuşmalarında yani matbu evrak gibi her davaya aynı... Siz de şahit olmuşsunuzdur. O masalarda çıkacak bunlar. Dolayısıyla, kanun bugün Türkiye'de tartışılıyorsa aslında hâkimlerin -özellikle Adalet Bakanlığında, HSK'de- uygulama hatalarında gerçekten akla mantığa, kamu vicdanına sığmayan kararların da etkisi çok ve ne yazık ki olumsuz yaygı da çok.
Ben gazeteci, iletişimci biri olarak 5'inci maddeyle ilgili şunu söyleyebilirim: Gazeteciler Cemiyetinin de Basın Konseyinin de uluslararası imzaladığı başlıklar vardır kanunen, sosyal medya da buna dâhil. Dolayısıyla, aslında çok doğru ve çok yerinde bir tespit ama onda da yine uygulama ve ölçü karşımıza çıkacak. Dolayısıyla, Ankara'daki pilot örneğin devamlılığı önemli. Eğer bilmezse devamlılığı olmaz; dört ay sonra, altı ay sonra ya da periyodik aralıklarla bir araya geleceğini bilirse o yapı, bir süre sonra uygulamada o maddeler karşısına çıkacak. Onun etki analizini görürse, bir süre sonra, iki üç yıl gibi bir zaman geçtiğinde geri dönüp baktığında "Evet, biz bu kararları aldık ve çok doğru bir genelge, çok doğru bir adım, inanılmaz güzel bir çalışma..." Ben emek veren herkese teşekkür ediyorum gerçekten çünkü yaşam hakkından bahsediyoruz her şeyden öte ama adalet de önemli. Kadın, kadın; tamam, o başka ama insan ve adalet... Mesela, bir ara kamuoyunda en çok tartışılan konuydu. Hele de KEFEK üyesi -bu kanuna imza atmış biri olarak- vekil yakaladıklarında hemen "Ya beyan nasıl esas olur? O beyana istinaden her şeyine tedbir konuyor, şunlar oluyor." Oysa yani yaşam hakkını koruma, koruma tedbiri alma aşamasında beyan esas diye başlıyorsunuz ama bir algı artık yapışmış, onu kurtarma şansınız yok. Ama işte burada var: Bütün bakanlıkları bir araya getiren, uygulama örneklerindeki avantaj ve dezavantajları da masaya koyan -atıyorum dört ay, altı ay, nasıl planlıyorsanız ya da planladınız mı, belki atlamış olabilirim- bunu çözerek giden bir irade işte çözüm odaklıdır.
Ben tekrar teşekkür ediyorum. Sorum o çerçevede olacak.
Saygılar.