KOMİSYON KONUŞMASI

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürümüz, hâkimlerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu olarak tamamen tarafsız gözle bir çalışma yaptığımıza ben yürekten inanıyorum. En azından şahsım adına şunu söyleyeyim: Girdiğim koğuşlardaki mahkûmların ağzından çıkan her kelimeyi -yani üniversiteden de kalma bir alışkanlığım var- satırı satırına yazıyorum ağızlarından çıkan her kelimeyi, daha sonra gelip temize çekiyorum ve komisyon raporlarıyla da karşılaştırıyorum. Not aldığım her konunun da komisyon raporlarında bulunduğunu gözlemliyorum.

Şimdi, burada muhalefet şerhlerine geleceğim ben. Muhalefet şerhleri bir partiye vurma ve hakaret etme metinlerine dönüşmemelidir. Çünkü bu muhalefet şerhleri de yarın öbür gün gene insan hakları olarak Avrupa Komisyonlarına giden şerhlerdir. Dediğim gibi, bu metinler, bir iktidar milletvekili olarak söylüyorum: "Bizlere vurma metnine dönüşmemeli." Evet, iktidar olarak daha tahammüllü olmalıyız ama hani bu da "vurun abalıya" hâline dönüşmüş durumda. Örneğin, şerhlerden birinde -ben tutanaklara geçsin diye bunları söylüyorum- tamamen yargı alanıyla ilgili olan konular bizim Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu şerh raporuna girmiş. Cümle şu, yargı alanında söylendiği şekliyle diyorum: "AKP iktidarları döneminde yeni ve usulsüz uygulamalar hayata geçirilmiştir." Neye dayanarak söyleniyor? Not yok. Şu cümleye bakın: "Parti kadrolarının sistematik olarak yargı mekanizmalarında istihdamı..." Bu, haksız bir yaklaşım ve kişisel bir ön yargı. Muhalefet şerhine böyle bir cümle nasıl girebilir?

Şimdi, toplumda infial uyandıracak bir cümleyi söyleyeyim: "Ziyarete gelen ailelere tacize varan aramalar yapıldı." Tacizden ne anlaşılıyor, o kadar geniş bir kelime ki? Ben bazen televizyonlardaki açık oturumları izliyorum. Aklınıza gelen her şey tacizin içine girer. Düşünün, cezaevindeki bir erkeğin veya kadının fark etmez, eşinin cezaevine girerken neye maruz kaldığını düşünmesi o insanda nasıl bir infial oluşturabilir? Yani eleştireyim derken aslında bizim halkımıza zarar verildiğinin ya farkında değiller ya da bilerek yapılan bir haksızlık bu.

Gene, bir cümle: "Mahpusların darbedilme korkusuyla görüşlere çıkamadığı..." Ben hiç böyle bir şeyle karşılaşmadım gezdiğim cezaevlerinde. Belki bireysel bir şey olabilir. Bir cezaevindeki infaz koruma memurunun bireysel haksızlığı olabilir. Böyle bir çoğul kelime nasıl kullanılabilir? Ben bu muhalefet şerhiyle ilgili daha çok şey var söylenecek ama en azından bu haksızlıkların da dile getirilmesi için söz aldım.

Teşekkür ediyorum.