KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Asgari ücretli çalışanlara 75 lira prim desteğiyle alakalı kanun teklifinin maddesini görüşüyoruz, işverene destek primini görüşüyoruz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, ben geneli üzerindeki konuşmamda da işveren ile işçinin ayrılmaz bir bütün olduğunu söylemiştim, yine aynı şeyleri tekrarlayacağım: İşveren ile işçi bir bütündür, birbirinden ayrılamaz. Az önceki konuşmacı arkadaşlarımız da bahsettiler, işveren olduğu zaman eğer işçi yoksa o iş yerinin ayakta durma şansı çok zayıftır, işveren olmayınca da işçinin iş bulma alanı hemen hemen sıfır noktasına kadar gelebilir. Dolayısıyla işçiyi de işvereni de birbirine rakip gibi değil, işveren ile işçiyi yan yana yürüyen, birbirine destek veren iki kesim olarak görmemizde fayda var. Yani ikisinin birden ayakta durması için, beraber yol gidebilmeleri için, beraber koşturabilmeleri için, daha rahat bir hayat yaşayabilmeleri için birlikte düşünmemiz lazım.

Burada, hepimizin üzerinde durduğu nokta şu: İşte "Efendim, fonun amacı nedir, İşsizlik Fonu kime hizmet ediyor?" diye arkadaşlarımın birçoğu söyledi. Ben size kısaca ifade edeyim değerli arkadaşlar: Şimdi "İşsizlik Fonu" dediğimiz zaman, amaç sadece prim ödeyenlere işsiz kaldıklarında ödeme yapmak değil ki, bunun bir sürü amacı var; aynı zamanda, istihdamı artırıcı ve koruyucu tedbirler almak, iş gücünün niteliklerini artırmak, iş gücü piyasası araştırmaları yapmak, bu kapsamda fondan işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, yarım çalışma ödeneği, Ücret Garanti Fonu ödemesi gibi ödemeler yapılmakta; ayrıca işbaşı eğitim programları, mesleki eğitim kursları, girişimcilik eğitimleri, toplum yararına programlar, staj destekleri gibi programlarla da iş gücünün istihdam edilebilirliği artırılmakta. Yani, baktığımızda "İşte çalıştı, işten ayrıldı. Bu, en kolay şekilde paraya nasıl ulaşsın?" gibi bir şeye getirip bu İşsizlik Fonu'nu çok dar kapsamlı düşünmek bence bizi yanlışlığa götürür değerli arkadaşlar.

Ayrıca, 2019 yılında aktif programlar uygulamış İşsizlik Fonu. Ne yapmış? İşbaşı eğitim programı yapmış. Kaç kişi faydalanmış bundan? 402.395 kişi faydalanmış. Meslek edindirme programı uygulamışlar. Kaç kişi faydalanmış? 124.920 yani 125 bin kişi faydalanmış. Girişimcilik eğitim programı düzenlenmiş. Kaç kişi faydalanmış? 41.107 kişi faydalanmış. Yani İşsizlik Fonu'nun amacı bir tek "Çalıştım, işten ayrıldım. Hadi bir yıl, altı ay, sekiz ay maaş ödeyelim. Bu Fon'un amacı bu kadardır." demek, bizi İşsizlik Fonu'na büyük bir haksızlık yapmaya kadar götürür.

Evet, değerli arkadaşlar, bu Fon'u kim kurduysa teşekkür ediyoruz. 2000 yılında kurulmuş. O günden bugüne geldiğimizde, baktığımızda hakikaten İşsizlik Fonu'ndan faydalanma şartları zorlaştırılmış mı, kolaylaştırılmış mı; buna bakmak lazım. Ben, Sayın Paylan'a konuşmasında dedim ki: Biz kolaylaştırıyoruz. "Daha da kolaylaşsın." diyor. Kolaylaştırıyoruz, "Daha da kolaylaşsın..."

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, daha da kolaylaşsın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama bir şey yok yani bir rakam yok, bir takvim yok, etki analizi yok, "Daha da kolaylaşsın..." Yani bir senede parayı bitirelim, dağıtalım, daha da kolaylaşsın. Evet, değerli arkadaşlar, "Daha da kolaylaşsın." diyerek burada Komisyon üyesi olarak konuşma yapmamız İşsizlik Fonu'nu yok saymamız demektir. İşsizlik Fonu'nun bir sene sonra kapanmasına sebebiyet verebiliriz. Sayın Paylan, etki analizi yapıp daha ne kadar kolaylaştırmamız gerektiğini ortaya koymamız lazım.

Değerli arkadaşlar -diğer bir konu- şimdi konuşmacı arkadaşlarımız ifade ettiler "Asgari ücretin yarısı vergiye gidiyor." diye. Ben bütçenin geneli üzerindeki konuşmamda da söyledim: Bir asgari ücretli kardeşimiz; evli, bekâr, 1 çocuklu, 2 çocuklu, 3 çocuklu; hepsinin ödediği vergi oranları farklı. Ve şunu ifade etmiştim o zaman: Sayın Paylan, Sayın Şener "Asgari ücretli arkadaşlarımız 18 bin liranın üzerine çıktıktan sonra ikinci vergi dilimine girmesinler. İkinci vergi dilimi yükünden arkadaşımızı kurtaralım." diye beyanda bulunmuştunuz değil mi arkadaşlar? Ben o zaman da ifade ettim, sendikacı arkadaşlarımız da duysunlar: Bir asgari ücretli kardeşim ikinci vergi dilimine kesinlikle girmiyor arkadaşlar. Kanuni düzenlemesini biz burada yaptık, bunu tekrar tekrar söylemeyin. Hiç olmazsa siz, işçi sendikaları bunları bilin arkadaşlar.

Mesela, şu var: Asgari ücretli bir kardeşimiz evliyse, 3-4 çocuğu varsa ilk sekiz ay sıfır vergi veriyor dedim ben. Az önceki arkadaşlarımız "Efendim, yarısı vergiye gidiyor..." Arkadaşlar, tamam, mali müşavirim, geneli üzerindeki konuşmamda size ifade ettim, belgeleri de verdim ama size her seferinde, her oturumda asgari ücret dersi anlatamam ki, vaktimiz yok o kadar zaten. Ama ben tekrar tekrar bir daha söyleyeyim madem: Değerli arkadaşlar, yıl içerisinde, asgari ücretli bir arkadaşımız bekâr ise yüzde 5,5 -yarısı filan değil, yüzde 5,5 arkadaşlar- evliyse yüzde 4,5; 1 çocuğu varsa yüzde 3,73; 3 çocuğu varsa 1,32 vergiye tabi. Bunlar rakamlar, mali müşavirlere gittiğinizde bunu verirler size veya Gelir İdaresinden rica edelim, arkadaşlarımız çıkarsınlar tablo hâlinde, Sayın Başkanım ben de sizden rica ediyorum. Hakikaten şu kolonun bir tanesi asgari ücretlinin vergi yükü -benim muhasebe büromda var- asgari ücretlinin SSK primi ne kadar tutuyor, vergi yükü ne kadar, baktığımız zaman orada gözüküyor. Buraya biz koyalım, altı ay dursun orada, ona bakalım. Hiç olmazsa "Asgari ücretli vergi yükünün altında eziliyor." demeyelim arkadaşlar, bunu yapmayalım.

Arkadaşlar, geneli üzerindeki konuşmamda da ifade etmiştim, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan faydalanmanın koşullarını rahatlattık. Gönül ister ki değerli arkadaşlar, ülkemizde bütün işverenlerimiz hakikaten çok rahat bir ortamda işlerini yapsınlar, Türkiye'de kayıt dışılık bitsin, herkes iş bulsun, herkes asgari ücretin 5 katı maaş alsın, işverenlerimiz vergilerini ödesinler, SSK primlerini ödesinler. Böyle bir şeyi ben de hayal ediyorum yattığımda, bunu hayal etmeye devam edelim ama Türkiye'nin de gerçekleri var, gerçekler üzerinden siyaset yapalım. Ona göre hem İşsizlik Fonu'nu hem de asgari ücret desteğini... Baktığımızda, işverene verdiğimiz her bir desteğin işçiye yaradığını, bir şekilde işçiye yansıdığını... Tabii ki işverene de yansıyor, maliyeti azaltıyoruz çünkü. Biz, işverenleri korumuyoruz demiyoruz ki. Zaten bunun amacı bir, bu destekle beraber istihdamı korumak; iki, istihdamı artırmak; üç, değerli kardeşlerim, işverenin maliyetini de bir nebze olsun rahatlatmak, onların maliyetini azaltmak. Amacımız budur, başka da bir amacımız yoktur.

Tekrar teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Sağ olun.