| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 26 .02.2020 |
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Enerjiyle ilgili, elektrik enerjisiyle ilgili bir kanunu görüşürken asıl konuşulması gereken konu, Türkiye'de elektrik üretiminin maliyeti nedir, üyesi olmaya çalıştığımız AB'deki, AB ülkelerindeki maliyeti nedir? Özellikle, doğal gaz kaynaklı elektrik enerjisi üretimindeki bu fiyat önemli.
Türkiye'de BOTAŞ'ın hangi fiyattan ithalat yaptığı açıklanmıyor ancak bu rakamın 240 dolar civarında olduğu tahmin ediliyor; sektördeki yetkililer, ilgililer böyle bir rakam telaffuz ediyorlar. Avrupa Birliğinde bu rakam 200 doların altında. Spot piyasadaki alımları düşündüğümüzde Avrupa'daki rakamın 165 dolar seviyelerine kadar indiği söyleniyor. Sayın Enerji Bakan Yardımcısı, bu konuda, Komisyonu, milletvekillerini bilgilendirirse iyi olur. Türkiye'de bu maliyet, elektrik üretiminde kullanılan doğal gazın ithalatının maliyeti nedir; AB ülkelerinde nedir? Türkiye, kanımca, pahalı elektrik tüketiyor. Bu pahalı elektriği nasıl ucuzlatacağız? Ana meselemiz budur aslında. Bu, hem tüketiciler için hem imalat sanayisi için hem ekonomideki diğer sektörler için de son derece önemlidir.
İkinci olarak, maddeyle ilgili bir iki hususu söyleyeceğim. Biri, çerçeve maddede yer alan madde 4'ün birinci fıkrasında kamu ve hazine taşınmazlarından söz ediliyor. "Kamu taşınmazları" kavramı çok geniş bir kavramdır. Kamu taşınmazı, hazine taşınmazını da kapsamına alır. Kamu, bir ülkede, o ülkede yaşayan vatandaşlara hizmet veren devlet kurumlarının tamamıdır; buna belediye de girer, merkezî yönetimdeki kurumlar da girer, EPDK de girer. Belki belediye şirketlerinin bile girebileceğini söyleyebiliriz.
İki: "Hazine taşınmazları" diye bir kavram yok. Ya "hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar" diyeceksiniz ya da daha geniş bir kavram kullanmak istiyorsanız "hazinenin özel mülkiyetindeki ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar" demek lazım. "Hazine"nin "h"si de büyük olacak, onu söyleyeyim; "hazine" özel kelimedir. O yazımı düzeltmekte yarar var.
Maddeyle ilgili ikinci olarak söyleyeceğim konu şu: Madde... Şöyle bir akım var: Basit yargılama usulünü giderek genişletiyoruz. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yer alan bu müesseseyi, devletin yapacağı bütün işleri kapsayacak şekilde, aşırı bir şekilde genişletiyoruz. Bu teklifte, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'ndaki irtifak hakkı iptallerine ilişkin davaların basit yargılama usulüyle görüleceğine dair bir madde var. Burada bir basit yargılama var bir de acele kamulaştırma. Her işi de acele yapacağız. İlgili 4'üncü maddede yani 5336 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 4'üncü maddesinde "acele kamulaştırma" yok. Sektörle ilgili diğer kanunlardaki hükümlerden yararlanılarak uygulamada böyle bir yola gidiliyor. Buraya acele kamulaştırmayla ilgili bir yetki konulmuş durumda. Acele kamulaştırmada -biliyorsunuz- kıymet takdiri işlemi beklenmeksizin kamulaştırma işlemi yapılabiliyor. Şimdi, maddenin 1'inci fıkrasında Enerji Bakan Yardımcımız Sayın Tancan vatandaşı güvence altına alan bir hüküm olduğunu ifade etti. Doğru, orada yer alıyor. Hüküm şöyle: "2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10'uncu maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle Hazine adına tescil isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde kamulaştırmayla ilgili tapu siciline konulmuş olan şerh tapu sicilinden resen silinir." Bu güzel, kıymet takdiri yapılacak. Ama acele kamulaştırmaya geldiğimizde kıymet takdiri, biliyorsunuz, yapılmıyor. Kıymet takdiri daha sonra yapılacak. Onun ne zaman yapılacağını bilmiyoruz ve bu işlerle ilgili muhtelif Bakanlar Kurulu kararlarına ve Cumhurbaşkanı kararlarına baktım, sürekli olarak acele kamulaştırma kararı alınmış. Yani ikinci fıkradaki normal kamulaştırma usulü uygulanmayacak, acele kamulaştırma uygulanacak. Acele kamulaştırmada da kıymet takdiri sonradan yapılacak. Bu, vatandaşın mağdur olması demektir. Acele kamulaştırma şart mıdır? Niye her işi acele yapıyoruz? Bırakalım normal kamulaştırma, 2942 sayılı Kanun'a göre acele olmayan bir kamulaştırma süreci içerisinde bu kamulaştırmaları yapalım.
Teşekkürler.