| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 26 .02.2020 |
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
13'üncü maddeyle ilgili son bir şey ifade etmek istiyorum. Şimdi, maddenin son fıkrası, Vergi Usul Kanunu'nun 15'inci maddesinin son fıkrasının Maden Kanunu'na uyarlanmış hâli, şimdi iki kanunu karşılaştırdım. Yine, maddenin ikinci fıkrası da Vergi Usul Kanunu'nun 15'inci maddesinin ikinci fıkrasının hemen hemen aynen alınmış hâlidir. Yalnız, Vergi Usul Kanunu sadece beyanname verme hâlini düzenler. Yani vergi ödemek, Vergi Usul Kanunu kapsamında bir vergi ödevi değildir; o, 6183 sayılı Kanun kapsamındadır. Siz, 1'inci maddede devlet hakkının da ödenmesini taksitlendirme konusunda yetki alıyorsunuz, sonra fıkrasında ise -aslında yoruma bağlı, Vergi Usul Kanunu'ndan alınmış olmakla birlikte- ödemeyi de o kapsamda taksitlendirebileceksiniz gibi. Oysa Vergi Usul Kanunu'nun mantığı vergi ödemeyi kapsamına almaz, dolayısıyla Vergi Usul Kanunu hiçbir zaman vergi borçlarının taksitlendirilmesine ilişkin bir hüküm ihtiva etmez. Son fıkra uyarınca da eğer aynı mantığı burada yürütecek olursak siz hiçbir mali yükümlülüğü taksitlendiremezsiniz. Sayın Başkan, bence belki Gelir İdaresinden arkadaşlarla birlikte oturup bu maddeyi tekrar, bir daha yazmakta yarar var.
İkincisi, sınırsız bir yetki alıyor Bakanlık. Ne kadar süreyle erteleyeceksiniz, kaç yıl, bir yıl, iki yıl, üç yıl, beş yıl? Vergi Usul Kanunu der ki: "Mücbir sebebin varlığı hâlinde mücbir sebep kadar süreler işlemez." Oysa siz daha ileri bir yetki alıyorsunuz, mücbir sebep varsa Bakanlık olarak biz devlet hakkını iki yıl, üç yıl, dört yıl, beş yıl erteleyebiliriz, taksitlendirebiliriz gibi bir yetki alıyorsunuz. Elbette böyle düşünerek bunu yazdınız demiyorum ama maddeden çıkan anlam bu, bunu oturup bir daha, yeniden kaleme kalmakta yarar var.
Teşekkür ederim.