MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Sayın Öztürk'ün bıraktığı yerden ben devam edeyim. Bu para piyasaya kullandırılacak. Kredi Garanti Fonu bu paraları kime kullandırıyor? Burada asıl konuşulması gereken budur. Kapalı bir kutu, şeffaf olmayan bir yapı, hazineden sürekli destek alıyor ve bu desteği kimlere kullandırıyor? Bir sürü açıklamalar yaptı Genel Müdür, teşekkür ederim ama hepsi genel açıklamalar; kusura bakmayın. Ben Kredi Garanti Fonunun bu kredileri, kaynakları, vermiş olduğu kefaleti objektif kriterlere dayalı olarak verdiğini düşünmüyorum. Bana yansıyan bilgiler bu şekilde. Siyasi etkenin son derece fazla olduğu bir kurumdur.

Ortaklık yapısında yüzde 28 Odalar Birliğinin hissesi var, yüzde 28 KOSGEB'in hissesi var, kalan da çeşitli bankalar, finans kurumları arasında dağılmış durumda. Bu yapı görünüşte kâğıt üzerinde sanki bağımsız, özerk bir yapıyı çağrıştırıyor ise de gerçekte, fiiliyatta böyle değil. Ben Kredi Garanti Fonu Genel Müdüründen bu kaynakların kimlere nasıl kullandırıldığını açıklamasını bekliyorum. Kaç başvuru var, kaçına kredi açıldı, kefalet verildi? Kaçı bekliyor? Başvuranlara bir bildirim gönderiyor musunuz, bir şey gönderiyor musunuz "Başvurunuz alınmıştır, değerlendirilecektir, size sonucu bildirilecektir." diye, yoksa başvuran firmalar aylarca, yıllarca bekleyip kendilerine hiçbir bildirimde bulunulmuyor mu? "Avrupa'da, Amerika'da, işte, Güney Kore'de, birçok ülkede oranlar şöyledir, bizim oranımız onlardan daha iyidir." diyorsunuz. Bu, hiç övünülecek bir şey değil. Gelişmiş ülkelerle Türkiye'yi kıyaslıyorsunuz: "Biz yüzde 2 küsurlardayız, işte, Güney Kore, dünyanın 10'uncu büyük ekonomisi yüzde 3 küsurlarda. Yani biz daha çok sıktık, daha güvenli firmalara kredi verdik." Kusura bakmayın, ben bunu övünülecek bir şey diye görmüyorum yani bunun anlamı bu. Kime kredi verdiğinizi, nasıl verdiğinizi ben öğrenmek istiyorum.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Not alın Sayın Hamzaçebi'nin sorularını.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sorularım bitmedi Sayın Başkan.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun, devam edin.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - İki, size olan yükümlülüklerini vadesinde getiremeyenlere, ödemeyenlere yönelik olarak teminatlarını herhâlde haczedip satışa çıkarıyorsunuz. Bir tarih alalım... 1/1/2017 tarihinden bu yana teminatlarını paraya çevirdiğiniz kaç firma vardır, hangi teminatlardır bunlar, hangileri satılmıştır, satışa çıkmıştır veya satılamamıştır?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Katırcıoğlu, bir müsaade edin, soru soruluyor.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Katırcıoğlu, izin verirseniz dinlesin beni Sayın Genel Müdür.

Sayın Genel Müdür, beni dinleyin siz.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Katırcıoğlu...

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Genel Müdür, Komisyon Başkanı Sayın Katırcıoğlu'nu uyarıyor, siz orada açıklama yapıyorsunuz.

"Vergi ve sigorta prim borcu olmayacak." diyorsunuz.

Beni dinliyor musunuz siz?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - "Ne kadarlık teminatı paraya çevirdiniz?" diyor.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Evet "Vergi ve sigorta prim borcu olmayacak bizim kredi vereceğimiz kurumlarda." diyorsunuz. Mevzuatınıza baktım, Bakanlar Kurulu kararları öyle demiyor. Açılan kredinin yüzde 20'siyle kapanabilecek bir vergi sigorta prim borcu varsa o şekilde olabilir diyor ama siz farklı bir bilgi verdiniz. O da öyle değil. Ben sizden bilgi bekliyorum.

Teşekkür ederim.