| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .02.2020 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teklifimizdeki 19'uncu maddeyle, derneklere üye olan vatandaşlarımızın dernek üyeliğine kaydedildikten sonra dernek yönetimi tarafından bir ay içerisinde dernekler masasına bildirilmesi ya da dernekten ayrıldıkları takdirde bir ay içerisinde bunun bildirimiyle ilgili bir düzenleme var. Tabii, bu teklifimizi getirirkenki en büyük sebeplerimizden biri, son zamanlarda çok sıkça karşılaştığımız, özellikle FETÖ'yle ilgili yargılamalar sırasında da sıkça karşımıza gelen -açıkça burada söyleyeyim, bir çekince görmüyorum- "Biz derneğe üye olduk, dernekten çıkmak istedik ama dernekten çıkmamızla ilgili işlemler yapamadık." ya da "Biz derneklere bilgimiz dışında üye yapılmışız, bizim herhangi bir şekilde bu derneğe üyeliğimiz söz konusu değildir, bilgimiz haricindedir." gibilerden bilgisi dışında üye olanlar. Ya da dernekten çıkmak istediklerinde -hemen yine bir örnek vereyim- diyorlar ki: "Dernek üyeliğinden çıkmak istiyorum, dernek diyor ki: 'Ama aidatlarını ödemedin sen, aidatlarını öde, ben seni ancak o zaman çıkartırım." Ama oradan çıkmak istiyor, onu çıkarmadığı için aidatlarının, sorumluluklarının arttığı gibi buna benzer birçok şikâyetlerle karşı karşıya kaldık. Birinci sebebimiz bu.
İkinci sebebimiz; biliyorsunuz, katılımcı demokrasi gereği, sivil toplum kuruluşlarının da karar alma süreçlerine dâhil edilmesi gerekiyor, bununla ilgili örnekler var. Mesela, bir örnek vereyim: 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun'un 5'inci maddesi çerçevesinde, Basın İlan Genel Kurulunda İstanbul, Ankara ve İzmir'deki en fazla sarı basın kartlı üyeye sahip gazeteci derneklerinden birer temsilci bulundurulması gerekmektedir. Buna benzer birçok örnek var. Yine, Sigortacılık Kanunu'nda da var. Dolayısıyla, karar mercisinde en fazla temsile sahip olan derneğin sayısının bilinmesi de çok önemli.
Bunun haricinde, yine, diyelim ki dernek feshediliyor, bir şekilde feshediliyor ya da kapatılıyor kanun teklifinde şu söyleniyor: "Bir dernek kapatılırken ya da feshedilirken kendi derneğinin amaçları doğrultusunda, kendisiyle aynı doğrultuda hizmet veren, amacına ey yakın, en fazla üye sayısına sahip derneğe bütün mal varlığı ve faaliyetleriyle ilgili edindiği birikimleri devredilir." Böyle bir düzenlememiz var, bu da diğer bir gerekçe. Bunun da bilinmesi çok önemli doğru bir bildirimin yapılması için. Çünkü Türkiye'de bazen şöyle oluyor: Dernek diyor ki: "Benim 3 bin üyem var." Ama gerçekte, fiiliyatta gidiyorsunuz, bakıyorsunuz, karar defterlerine, dernek üye kayıt defterine bakıyorsunuz, gerçekte böyle bir şey de, bu da söz konusu değil.
Dolayısıyla, şimdi, tekrar birinci söylediğim gerekçeye geri dönmek istiyorum. Getirdiğimiz düzenlemeyle ne yapıyoruz? Derneğe şunu da getiriyoruz: Eğer bir derneğe üyeysek ben istediğim takdirde DERBİS üzerinden -e-devletle bağlantılı olacak şekilde- e-devletten hangi derneğe üye olabileceğimi göreceğim. Nilgün Ök olarak ben "x" derneğine üyeysem oradan onu görebileceğim ve istediğim takdirde bunun üzerinden dernek üyeliğinden ayrılabileceğim. Ha, burada şu konu gelebilir: İşte, orada ayrıldı, direkt dilekçe verdi "Ben dernek üyeliğinden ayrılmak istiyorum." diye, denebilir ama mali boyutu olabilir, der ki dernek: "Senin aidat borcun var." Onunla ilgili dernek hukuki süreci başlatır. Çünkü şununla ciddi anlamda da karşılaşılıyor: Ayrılmak istiyor ama bir dayatma var. Dolayısıyla, şimdi, bir Türk vatandaşı olarak da ben hangi derneğe üyeyim ya da değilim, onu da görebilirim. Ben şu an bilemiyorum yani Nilgün Ök olarak hangi derneklere üyeyim ya da değilim, bilemeyebilirim.
En basit, yine, başıma gelen bir örnek: Babadağlı Sanayici ve İşadamları Derneği var Denizli'de, seçim zamanında oraya gittik, orada dedi ki birkaç kişi: "A, Nilgün de Babadağlı." Yani annem tarafından öyleyim. "A, kaydedelim." dediler. Ben imzaladım. Şimdi, örnek, benim kafamda 2 soru var: Orada belki beni derneğe üye yapmak istemiyorlar ama nezaketen "Gelmiş, hadi..." Orada birisi dedi diye o formu doldurmuş olabilirler. O formu ben doldurdum, beni bir kere, kaydettiler mi, etmediler mi? Eğer kayıt ettilerse benim o derneğe aidat borcum var, diyecekler ki: "Bak, kadın milletvekili oldu, borcunu ödemiyor." Ama ben gidip de soramıyorum. Eğer onlar beni istemiyorlarsa... Ben o derneğe üye miyim, değil miyim? Bu neyin önünü açacak? Kendi özelimde bile yani ben e-devlete girdiğimde hangi derneğe üyeyim, hangi derneğe değilim göreceğim. Ben orada gördüğümde, eğer beni Babadağlı İş Adamları Derneği üye yaptıysa...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İş insanları değil mi onlar, iş insanlarını yapmamışlar mı?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - İş insanları yaptıysa gidip oradan ben görebileceğim, diyeceğim ki belki onlara: "Ya, siz beni üye yaptınız da ben size aidat ödemiyorum, göndereyim." Bu gibi örnekler. Dolayısıyla, böyle bir düzenleme getiriyoruz.
Teklifin ilerleyen maddelerinde de şöyle bir düzenleme var: Bundan sonraki dernek işlemlerinin elektronik ortamda yapılması, bilgilerin buradan alınması. Tabii bir bilgi daha vermek istiyorum: Biliyorsunuz, mevcutta DERBİS üzerinden derneklerin beyannameleri beyan ediliyor. Türkiye'de 120 bin tane dernek var -bir istatistik paylaşmak istiyorum- bu 120 bin dernek de yüzde 100 beyannamelerini internet üzerinden veriyor, çok başarılıyız bunda. Yani internet üzerinden siz beyannamenizi veriyorsunuz. Her yıl nisan ayı sonuna kadar derneğin bildirmesi gereken bir beyanname var. Siz bunu elektronik ortamda da bildirebiliyorsunuz, opsiyonel, ister elektronik isterseniz dernekler masasına giderek maktu bir evrak olarak başvurabiliyorsunuz. Ama buna şu an hâlihazırda baktığımızda, bu sistem elektronikleşme anlamında dernekler masasında yüzde 100 başarıya ulaşmış durumda. Bundan sonraki süreçte de biz şunun önünü açıyoruz: Bundan sonra alındı belgesinin, evrakların, vesairelerin de elektronik ortamdan kaydedilmesinin önünü açıyoruz.
Bunun haricinde, yine getirdiğimiz bir sistem de dernek üyeliklerinin, mevcut derneklerin de üyeliklerinin bundan sonraki süreç içerisinde, altı ay içerisinde üye sayılarını internet ortamında bildirimlerinin önünü açtığımız bir düzenleme. Tabii, kamuoyunda ciddi anlamda bununla ilgili, biz de biliyoruz, işte ciddi bir "fişleme" algısı söz konusu. Ben hemen öncesinde söyleyeyim, bu kesinlikle öyle bir şey değil, tamamen şeffaflığa yönelik. Bir insan hangi derneğe üye olduğunu bilmesi gerekiyor, hangi derneğe üyedir, değildir bilmesi gerekiyor. Ben şunu da düşünmüyorum açıkçası: Bir vatandaşın gidip de "Aa, ben bu derneğe üye oldum." diye bir çekincesi varsa zaten o insanın, o derneğin faaliyetleriyle ilgili kafasında bir soru işareti vardır. Dolayısıyla bunda da bir sakınca yok. Ayrıca şunu da söylemek istiyorum: Burada derneklere bildirilmesi gereken maddeleri sınırladık. Diyoruz ki: "Adı soyadı, T.C. kimlik numarası ve doğum tarihi."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Fişlemek için yeterli.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şimdi, fişlemek dediğinizde ben şunu söylemek istiyorum: Bizim bütün bilgilerimiz nerede? Nüfusta. O zaman nüfus da mı bizi fişliyor? Bence böyle bir kaygının olmaması gerektiğini düşünüyorum. Aslında, bunun tam tersine, bizim vatandaşlarımızın hakkını koruduğunu düşünüyorum. Gidip de tamamen bilgileri dışında, bilgileri haricinde herhangi bir yere kaydedilmesinin önüne geçtiğimizi düşünüyoruz.
O yüzden, getirmiş olduğumuz bu kanunu ciddi anlamda savunuyorum, getiricisi olarak.