KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tamam.

Akkuyu'yla ilgili örnek vermek istiyorum Sayın Paylan'a. Mesela, Akkuyu Nükleer Santral Projesi ve inşat saha denetimi için imalat denetimi ve imalatçı onayları alanlarında Nükleer Düzenleme Kurumuna 2018 yılından bu yana teknik destek hizmeti veriliyor. Bu hizmetlerden bugüne kadar elde edilen gelir de yaklaşık 19 milyon. Bu Akkuyu Nükleer Santralinde çalıştırılmak üzere hâlihazırda 9 kişiye de ihtiyaç var yani bu 130'un haricinde orada 9 kişiye ihtiyaç var. Bunun haricinde, mesela, BOTAŞ ile Enstitünün arasında yapılan protokoller çerçevesinde Kuzey Marmara Doğal Gaz Depolama Tesisi Projesi'nde proje yönetimi hizmetine başlanmış olup projenin üç yıl sürmesi öngörülmektedir. Bunda da üç yıl sürmesi öngörülecek bir proje ama iki yıllık bir istihdam sınırı var. İşte, bütün bunların önünü açmak için... Genel olarak birçok proje var; Eti Madenle ilgili var, Devlet Demiryolları, tren garları, İstanbul Havaalanı gibi, kargo binalarının alüminyum ve çelik yapıların gözetimi hizmetleri var, bunları çeşitlendirebiliriz yani sadece Akkuyu mevzusu değil. Zaten bu 54 numaralı Kararname çıkmasaydı TSE'nin bununla ilgili bir sınırlaması yoktu yani bugüne kadar uzmanlık gerektiren alanlarda hem yurt dışından hem yurt içinden istediği kişiyi istihdam edebiliyordu. İşte, o kararname genele yayılınca genelden etkilenmiş oluyor. Yani Akkuyu'ya özel bir şey değil. Mesela, Akkuyu'da 130 kişiyi... Hani, o projenin protokolleri 54 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nden bir hafta önce olsaydı öyle bir şeyi konuşmazdık. Bu, bundan sonrası için de öyle sınırlamamak adına.