İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; tabii ki gazilerimiz, şehitlerimiz hepimiz için çok değerli, başımızın üstünde yeri var; burada tabii ki gazileri savunma konusunda herkesin parti gözetmeksizin çok hassasiyeti var. Yalnız, burada tabii ki adaletin yerine gelmesi açısından bazı soruları soruyoruz biz. Burada şu konu çok önemli: Gazi olduğu tarih ile gazi ilan edildiği tarih arasında fark olması sadece hekimlere bağlı olan bir şey değil. Yani burada esas alınması gereken, olayın olduğu tarihtir, gazi olduğu tarihtir. "Neden?" derseniz, diyelim ki bir gazimiz yaralandı, bunun tedavi süreci var, illaki doktor hatalı rapor vermiyor ki ve mesela, tedavi süresi iki yıl oluyor, üç yıl oluyor, dört yıl oluyor, uzuyor ve ondan sonra, iyileştiği kadar iyileştikten sonra kesin, kati rapor ver deniyor doktora. O zaman kesin, kati raporu veriyor doktor; doktordan kaynaklı olan bir şey değil. Dolayısıyla da burada raporun verildiği tarih değil de olayın olduğu tarihin esas alınması gerektiğini ben önemsiyorum, onu mutlaka yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Diğer taraftan, tabii ki burada belki Nilgün Hanım'ın bu kanun teklifini getirişindeki temel amacı... Yani olaya iki yönlü bakıyoruz biz: Daha önce çalışmış olanlar var, tabii ki bir de hiç çalışmamış olanlar var. Burada hiç çalışmamış olanların da hakkını koruma ve emeklilik süresini kısaltma adına bir şey yaparken tabii ki Gaziler Derneği Başkanımızın da dediği gibi, daha önce prim yatırmış olanların da birtakım hak kaybı oluyor mu diye bakıyoruz.

İnşallah iyisi olur diyorum, saygılar sunuyorum.