KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli, teklif sahibi Sayın Ök, Bakan Yardımcılarımız, kıymetli bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle muhabbetle selamlıyorum.

Sözlerime başlarken ben de öncelikle Elâzığ, Malatya ve Van'da meydana gelen depremden dolayı hayatını kaybeden kardeşlerimize, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; yaralılarımıza da geçmiş olsun diyorum. Manisa'mıza da çok büyük geçmiş olsun. Manisa'mız hakikaten aylardır sallanıyor. Zor bir durum, kolay bir durum değil tabii, Manisalı kardeşlerimize de Allah sabır versin.

Değerli arkadaşlar, görüşmekte olduğumuz (2/2633) esas numaralı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle, kamu kurum ve kuruluşlarımızın ihtiyaç duyduğu konular ve vatandaşlarımızın taleplerini karşılamaya yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle ilgili teklif sahibimiz Sayın Ök, 46 arkadaşımızla bir araya gelerek güzel bir çalışma yapmışlar, bu teklifte benim de imzam var. Çok güzel bir çalışma yapmışlar, kendilerine çok teşekkür ediyorum. Büyük bir emek sarf ettiler -kendisi de zaten ifade etti- bir ayı aşkın zamandan beri bu teklif üzerinde çalışıyor arkadaşlarımız, biz de zaman zaman dâhil olduk çalışmalara.

Hakikaten, 21 tane kanunda değişiklik meydana geliyor, bu değişikliklerden bazıları teknik düzenlemeler, birçoğu da hem işverenlerimizin hem işçilerimizin hayatını kolaylaştıracak, hatta afetlerde zarar gören kardeşlerimizin de hayatını kolaylaştıracak maddeler. Bunlara baktığımızda, mesele hepimizin malumu olduğu üzere, Türkiye deprem kuşağında bulunan ve zaman zaman da büyük depremlerin yaşandığı bir ülke. Yine bununla birlikte heyelan, sel, çığ, yangın veya daha farklı doğal afetlerle karşı karşıya kalmaktayız. Görüşmekte olduğumuz teklif, söz konusu afetlerden etkilenen ve mağdur olan vatandaşlarımızın yaşadıkları mağduriyeti azaltmayı amaçlayarak elektrik ve doğal gaz faturalarının bir yıla kadar ertelenmesi düzenlemesini getiriyor. Bu ertelemeden kaynaklanan gecikme zamları da Bakanlık bütçesinden karşılanacak.

Tabii, Sayın Paylan ifade etti, yapısal reformlar yapmak lazım, bunu zaten Hükûmetimiz yapıyor arkadaşlar ama bir anda düğmeye basar gibi Türkiye'deki bütün 7 bölgemizi bir anda afetlerden koruyacak hâle getirme şansımız var mı? Yok. İşte, bugün sabahleyin saat 05.00'te Manisa'da deprem oldu. Bir anda Türkiye'nin altyapısını buna hazırlama şansımız mümkün mü arkadaşlar? Mümkün değil yani, Türkiye'nin de buna ekonomik gücü yetmez, kimsenin de gücü yetmez ama biz ne yapıyoruz? Zaman zaman çalışıyoruz, 1999 yılından sonra gelen hükûmetten başlayarak bugüne kadarki bütün hükûmetler afetlere karşı tedbirlerini alıyorlar, almaya devam ediyorlar, edecekler de, etmemiz de lazım zaten ama işte, Van Başkale'de deprem oldu, 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. E, tabii ki biz de çok üzülüyoruz, hep beraber üzülüyoruz, 84 milyon olarak üzülüyoruz arkadaşlar. E, şimdi üzülüyoruz, bu maddeyi getirmeyelim mi? Bu madde mecburen gelecek, bu yaraları sarmamız lazım, Hükûmetiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu yaraları sarmak için bir adım atmaması mı lazım? Atması lazım. Sayın Nilgün Ök'le birlikte biz de vekillerimizle beraber oturduk, bu yaraları, acıları daha nasıl azaltabiliriz, daha çabuk nasıl sarabiliriz, vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu nasıl gösterebiliriz diye bir çalışma yaptık arkadaşlar. Çok güzel bir düzenleme, çok güzel bir madde. Teşekkür ediyorum arkadaşımıza, sağ olsun. Tabii, bu afetler yaşanmasın istiyoruz, gönül bunu istiyor ama doğal afetlerin önüne geçmek de -afet, adı üstünde- mümkün değil. En aza indirecek uygulamaları hayata geçirmek gerektiğini de düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, teklifin diğer bir önemli maddesi, aylık bağlanan maluller ve harp malullerinden çalışmaya devam edenler ile vazife malulleriyle alakalı. Biliyorsunuz, bunlarla alakalı gazilerimize, gazi olduktan sonra bir maaş bağlanıyor ama yine çalışma hayatında çalışmaya devam etmek isteyen gazilerimiz var. Bu gazilerimizle alakalı baktığımız zaman, 7500 iş günü ve 65 yaş şartı vardı. Yeni gelen düzenlemeyle -teklif sahibimizin hakikaten bu da çok güzel bir çalışması- yirmi yıl ve 5000 iş gününe indiriyoruz. Yani gazi olduktan sonra yirmi yıl çalışırsa, 5000 iş gününü de tamamlarsa bu gazilerimiz yaşlılık aylığı bağlanmaya hak kazanıyorlar, ikinci bir aylık alacaklar yani bunlar da. Bu da bence çok güzel bir düzenleme. Buradan Sayın Ök'e de teşekkür ediyorum.

Teklifin diğer bir maddesine baktığımız zaman, yurt dışında yaşayan ve yabancı ülke vatandaşlığına geçmemiş vatandaşlarımızın dövizle askerlik hizmetinden, çalışma şartı aranmaksızın yararlanmalarına olanak sağlamakta. Bu da güzel bir düzenleme. Bu maddeyle, yurt dışında çalışma şartını yerine getiremeyen gençlerin Türk vatandaşlığından çıkmalarının önüne geçmiş olacağız inşallah.

Diğer bir konu, yine, yurt dışında bireysel emeklilikle alakalı bir düzenleme. Bu da güzel bir düzenleme.

Değerli arkadaşlar, diğer bir konu, Türkiye, tabii, biliyorsunuz genç bir nüfusa sahip, az önce Sayın Tatlıoğlu da bahsetti; her yıl milyonlarca gencim çalışma yaşına erişmekte. Söz konusu gençlere iş alanları ve imkânları sağlamak hükûmetlerin, Hükûmetimizin de önceliği. Bu konuda 2016 yılında çıkardığımız 5510 sayılı Kanun'la işverenlerin iş gücü maliyetlerini düşürerek istihdamı korumaları ve artırmalarını desteklemek amacıyla 2019 yılı sonuna kadar da asgari ücret desteği sağlıyorduk zaten. Şimdi, bu teklifle de asgari ücret primine 2020 yılı sonuna kadar 75 lira destek vermeyi hedefliyoruz kanun teklifi yasalaşırsa.

Tabii, az önce Sayın Paylan konuşmasında "İşvereni destekleyen bir işsizlik sigortası." diye bahsetti. Evet, değerli arkadaşlar, işveren ile işçiyi birbirinden ayırma şansımız yok, ikisi bir bütün zaten. İşveren varsa işçi olacak; işçinin olması için de işverenin olması lazım. Şimdi, baktığımızda, İşsizlik Sigortası Fonu'nu nerelerde kullanmışız, hakikaten bugüne kadar sadece işverenlere mi kaynak aktarmışız? İşsizlik Sigortası Fonu ne zaman kurulmuş, ne zaman başlamış? İşsizlik Sigortası Fonu'nda 2000 yılı Haziran ayında primler toplanmaya başlanmış, 2002 yılı Mart ayında ise ilk ödemeler yapılmaya başlanmıştır. 2002 yılında yaklaşık 83 bin kişiye ödeme yapılmış olup bu kişilere yapılan ödeme tutarı 47 milyon lira olarak gerçekleşmiş. 2019 yılına geldiğimizde ise 1 milyon 13 bin kişiye 8 milyar TL ödeme yapılmış. Kurulduğu günden bu yana sadece işsizlik ödeneğinden faydalanan kişi sayısı 7 milyon 800 bin kişiye, aşağı yukarı 8 milyon kişiye dayanmış. Yani işçiler de bundan faydalanıyor Sayın Paylan, işveren değil yani. Gördüğün gibi, bak, 8 milyon kişi bundan faydalanmış. Başlangıçtan günümüze işsizlik sigortası başvurusu ve hak ediş şartlarında kolaylıklar da sağlandı yani başvurular elektronik ortamda alınarak fona erişimde kolaylık sağlanmış, ayrıca ödenek tutarında yaklaşık yüzde 12'lik bir artış, hesaplama yöntemi değiştirilerek sağlanmıştır. Bir başka iyileştirme olarak da son yüz yirmi gün kesintisiz çalışma şartında esneklik sağlanarak hak ediş koşulu kolaylaştırılmıştır. Bir diğer düzenleme olarak da kısmi süreli çalışanların da işsizlik sigortası kapsamına alınması sağlanmıştır.

Değerli arkadaşlar, tamam, asgari ücret prim desteği olarak 75 lira İşsizlik Sigortası Fonu'ndan sağlanacak ama zaten bugüne kadar İşsizlik Sigortası Fonu'nda hem başvurular kolaylaştırılmış hem hak edişler kolaylaştırılmış hem de aldıkları parayı rakamsal olarak artırmışız.

Maddelere baktığımızda diğer bir konu, Türk Standartları Enstitüsünün üstlendiği görev ve misyon gereği özel bilgi ve uzmanlık gerektiren işlerde Enstitü dışından da istihdam sağlanması amaçlanmaktadır. Bu da kurumun ihtiyaç duyduğu bir maddeydi. Evet, bununla alakalı da düzenleme getirerek kurumun elini kolaylaştırdığımızı düşünüyorum.

Diğer maddelere baktığımız zaman, evet, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını önceleyen kanunlar, düzenlemeler yapıyoruz. Değerli arkadaşlar, yani genele baktığımız zaman, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bireysel emekliliğinden başlayarak dövizle askerlik hizmetinden yararlanmaları, doğal afetlerden etkilenen vatandaşlarımızın ödemesi zorunlu olan faturaların ertelenmesi... Yani doğal afet oldu, vatandaşlar elektrik, doğal gaz gibi faturalarla hiç ilgilenmeyecekler, bunları bir yıl süreye kadar ertelemek için Cumhurbaşkanımıza yetkiyi veriyoruz ve gecikme zamlarının da vatandaşımıza kesinlikle yansıtmayacağız, bunlar da bakanlık bütçelerinden karşılanacak.

Az önce bahsetmiştim, vazife ve harp malulü aylığı alanlara yaşlılık aylığı bağlanmasının önünü açıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bitiriyorum Başkanım, son bir iki cümle daha edeceğim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun Sayın Aydemir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çalışanların kimlik bilgilerinin elektronik ortamda kolluk kuvvetlerine bildirilmesinin önünü açıyoruz. Yani vatandaşlar, işverenler artık oturdukları yerlerden de bu bildirimleri yapacaklar.

Turizm amaçlı tesislerde yargılamayı basitleştiriyoruz yani tahsisin iptalinden sonra irtifa haklarının kısa sürede sonuçlanmasının önünü açıyoruz.

Kredi Garanti Fonu'nu 10 milyar lira daha yükseltiyoruz, 25 milyar liradan 35 milyar liraya çıkartıyoruz. Buradaki amaç... Vatandaşa para vermiyoruz zaten, adı üstünde "Kredi Garanti Fonu" burada vatandaşa para vermiyoruz, biliyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kaldıraçla piyasaya para veriyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani bunun sadece bir kefalet olduğunu hepimiz biliyoruz zaten.

Tüketicilerin yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade etmesinin önünü açıyoruz yani tüketicilerimiz "Yenilenebilir enerji kaynaklarından ben faydalanmak istiyorum." diyorsa bunların da önünü açıyoruz.

Dernek işlemleri gibi vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren durumlarda... Vatandaşımıza bunlar hakikaten direkt dokunuyor çünkü vatandaşın haberi olmadan birisi oturduğu yerden x, y, z şahıslarını kendilerine üye yapıyor, vatandaşın bundan haberi yok ve bugüne gelindiğinde bu konularda mağdur olan, mağduriyet yaşayan vatandaşlarımız vardı; inşallah bu maddeyle de bunun önüne geçeceğiz.

Sayın Ök, bu ceza miktarlarını rakamsal olarak tekrar düşünürseniz iyi olur çünkü ceza miktarları bana da biraz yüksek gibi geldi. Maddeler geldiğinde de tekrar inşallah söz alacağız.

Başta Sayın Nilgün Ök Vekilimiz olmak üzere teklifte emeği geçen 46 milletvekili arkadaşımla birlikte kendime de teşekkür ediyorum. Bürokratlarımıza, Bakan Yardımcımıza çok teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Uğur Bey, sizin de imzanız var ya, "Cezalar yüksek." diyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, ben burada aynı fikirde değilim Sayın Ök'le.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye imza attınız?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Benim tek oyum var, ben biliyorsunuz...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye imza attınız?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, şöyle ifade edeyim: Hakikaten, biz bir araya geldik -Sayın Paylan da vardı- kanun teklifi üzerinde dört buçuk saati geçen bir çalışma yaptık, kayıtlara geçsin istiyorum. Maalesef, üzülerek söylüyorum, ifade etmek istiyorum; orada Sayın Paylan'ın katkısını göremedik.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O bir brifingdir ya.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Brifing ama orada biz bir fikir jimnastiği yaptık, işte, orada benim düşüncemi gördünüz, 500 lira üzerindeki tepkimi orada belirttim, ben bu rakamın yüksek olduğunu orada da söyledim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye imza attınız?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama 46 kişinin imzası var orada.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Atma.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teklif sahibi de Sayın Nilgün Ök.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, ikili konuşmaya dönmesin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama Sayın Başkan, imza atmış, eleştiriyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, sizin katkılarınızı gerçekten önemsiyoruz. Eleştirilerinizi bekliyoruz ama katkılarınızı da bekliyoruz arkadaşlar. Herkesin müşterekleştiği doğruları da gündeme getirin, katkı sağlayın, katkı sunun; inşallah bekliyoruz Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, Uğur Bey, imza atmışsınız, eleştiriyorsunuz; yapmayın ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum.

Sağ olun.