KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Evet, geneli üzerinde konuşuyoruz ama 21 ayrı kanunda düzenleme olunca... Bir de konu itibarıyla birbirleri arasında bağlantı yok. O nedenle ben de konular itibarıyla bazı konulara geneli üzerindeki değerlendirmemde yer vereceğim.

Bülent Bey'in dediği gibi, gazilerimizden başlayacağım. Gazilerimizle ilgili yapılan düzenlemeden dolayı teşekkür ediyorum esas itibarıyla. Ne yapılıyor? Vazife ve harp malullerimizden çalışmaya devam edenlere en az yirmi yıllık sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödenmiş olması şartıyla ikinci bir aylık bağlama imkânı veriliyor. Bir de daha önce sehven aylık bağlanmış olanlara ilişkin bir düzenleme getiriliyor.

Elbette bu düzenlemeyi olumlu buluyoruz ancak şartların biraz daha esnetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle söyleyeyim: Normalde emeklilik için, yaşlılık aylığı bağlanması için kanunumuzda öngörülen şart nedir? BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı ise yirmi beş yıl hizmet ve prim, ayrıca yaş şartı var. Burada, tabii, yirmi yıl ve 5000 güne çekilmesi o anlamda olumlu ama bir de şunu düşünelim: Yine, 28'inci madde, zannedersem, maluliyet aylığı bağlanmasındaki şartlar. On yıllık sigortalılık süresinde bin sekiz yüz güne maluliyet aylığı bağlıyoruz. Bunun esprisi nedir? Malul hâle gelmiş birinin çalışma ortamında çekeceği sıkıntı nedeniyle daha önce emekli olabilme imkânını vermişiz. Dolayısıyla, neticede gazimiz kendine verilen istihdam hakkını kullanarak çalışmaya devam ediyor; buna "yirmi sene sonra" dememiz biraz ağır geliyor bize. Bilmiyorum, ilgili dernek başkanlarımız da buradalar, madde görüşmelerinde onların da görüşü alınır tahminim. Yani bunu biraz daha hafifletelim. Yani çünkü çalışma ortamında, düşünün, yüzde 80, yüzde 90 malul gazilerimiz var. Yirmi yıl çalışması gerekecek gazilerimizin. O nedenle bu maddede biraz daha yumuşatma bekliyoruz.

Ayrıca, gazilerimiz demişken, madem bir düzenleme yapıyoruz, bazı önerilerimiz olacak Milliyetçi Hareket Partisi olarak. Terörle mücadeledeki gazilerimize ÖTV'siz araç alma imkânı verelim. Bugün engelliler için var, beş yılda bir ÖTV'siz araç alabiliyor ama gazilerimizin tümü yararlanamıyor, yararlanan engelli kontenjanından yararlanıyor. Bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini savunuyoruz.

Yine, özellikle, şehit erlerin anne babalarına bağlanan aylık çok düşük. Bunu artırmamız gerekir.

Yine, Kıbrıs ve Kore gazilerimiz var malum, muharip gazilerimiz dediğimiz gazilerimiz. Bunlara bağlanan şeref aylığı, elde ettiği bir gelir ya da çalıştığı iş varsa farklılaştırılıyor. Yani şeref aylığının bu şekilde farklılaştırılmasını biz öteden beri eleştiriyoruz. Türkiye'nin en zengini gazi olmuşsa, şeref aylığında ona da aynı rakamı vermeliyiz, en fakir kişisi gazi olmuşsa ona da aynı.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Matbu işi. Herkesin şerefi eşittir.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Evet, bu, adı üzerinde, şeref aylığı. "Senin gelirin var, ben sana daha düşük bağlayayım. Ötekine asgari ücret bağlayayım." Bu son derece yanlış. Madem böyle bir düzenleme yapıyoruz, burada bu konuyu da düzeltelim diyorum.

Yine, hepimizin malumu, hepimizin talebi: Malul sayılmayan gazilerimiz var, bekledikleri bir gazilik madalyası. Çoğunun vücudunda şarapnel parçası, kurşun var ama maluliyeti yetmediği için malul olamamış, malulen aylık bağlanmamış. Bunlara yönelik de bir düzenleme getirelim, gazilik madalyası verelim. Hatta gaziliğinden dolayı, o aldığı yaradan dolayı tedavisini devam ettirenler var; bunların sağlık hizmetlerinden yararlanmasında katılım payı almayalım. Yani bu konuda düzenlemeler yapılmasını biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekliyoruz.

Evet, bir diğer düzenleme -konuştuk aslında- bu, afetler nedeniyle elektrik ve doğal gaz faturalarının ödenmesinin bir yıl ertelenmesi ve firmaların da gecikme zammından doğan zararlarının Enerji Bakanlığı bütçesinden karşılanmasıyla ilgili bir düzenleme.

Yine, Maden Kanunu çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getiremeyenlerin borçlarını erteleme. Bunları doğru buluyoruz. Zaten vergi ve primle ilgili yürütmenin kanunlarla verilmiş mevcut yetkisi var. Bu konularda da bir yetki verilmesini doğru bir düzenleme olarak görüyoruz.

Yine, önemli düzenlemelerden biri asgari ücret desteği. 2020 yılında istihdam edilen kişi başına -ki şartları var- 75 lira asgari ücret desteği verilmesi öngörüyor. Bu konuyu da destekliyoruz.

Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının ertelenmesi var. Aslında çok önemli bulduğumuz bir düzenlemeydi bu. Yani işini kaybeden, işletmesini kapatmak durumunda kalan esnafa, aynı işsizlik sigortasında olduğu gibi, hizmetine göre belli dönemde ödeme yapılması suretiyle destek olunmasını öngören bir düzenleme. Ama şöyle de bir gerçeklik var: Şu anda esnafımız mevcut primini ödemekte zorlanıyor, ödeyemiyor. Yani bununla da yanlış hatırlamıyorsam yüzde 2'lik bir prim geliyor. Ya, bu, prim oranlarıyla ilgili bir çalışma yapıp bu uygulamayı devam ettirmeliyiz çünkü çok önemli. Prim oranını, bir şekilde, tüm SGK'nin aldığı, gerek işsizlik sigortasından gerek normal sigortalılıktan gerekse de bu Ahilik Sandığıyla ilgili... Bu konuları ortaya koyup bu uygulamayı devam ettirmemizin faydalı olacağını düşünüyorum ben.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mustafa Bey, bu yasa çıkarılırken dediklerinizin hepsini söylemiştik.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dolayısıyla mevcut hâliyle, elbette ki esnafımızın karşılaması mümkün değil ilave yüzde 2'lik primi, mevcut primini ödeyemiyor. Altmış günlük prim borcu olduğundan dolayı sağlık yardımı kesilmesin diye devletimiz onlara sağlık yardımını devam ettirecek karar da aldı. Yani böylesi bir ortamda ilave yük getirecek bir uygulamayı eğer düzeltmiyorsak ertelememiz doğru.

Bir başka konu -maddede de ayrıntılı görüşürüz- bu, kredi garanti kurumlarına aktarılacak kaynak 25 milyar liradan 35 milyar liraya çıkarılıyor.

Yine, yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik, döviz cinsinden bireysel emeklilik getiriliyor.

Ayrıca, yine, yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik, dövizle askerlikle ilgili kapsamda bir genişletilme yapılıyor.

Yasa dışı bahis ve şans oyunları suçlarında internet erişiminin engellenmesiyle ilgili katalog suçlar arasına alınarak bir düzenleme yapılıyor. Doğru bir düzenleme.

Bir konu da -benim seçim bölgemi de çok yakından ilgilendiriyor- bu, av tüfekleri konusu. Bu konuda hafta sonu Beyşehir'deki gerek üretici, fabrika sahibi, av tüfeği üreten arkadaşlarımızla görüştüm, gerekse de Beyşehir Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanımızla görüştüm. Onlar destekliyor yalnız bazı ek şeyleri var düzeltme anlamında. Bu konuları madde gelince daha detaylı olarak anlatırım. Mesela diyorlar ki... Hani cezayı üç yıldan beş yıla çıkarıyoruz ya, orada faaliyet izni olanlarda biraz sıkıntı olabilir çünkü orada bir çift başlılık var. Kontrolleri İçişleri Bakanlığı ile Sanayi Bakanlığı yapıyor. Mesela bizim orada jandarma bölgesi var. Üretimde farklı yorumlamadan dolayı aykırı üretim kararı alabiliyor. Bu çok ağır bir ceza olur diyorlar. Ya, bu "bir yıl" "üç yıl"da kalsın faaliyet izni almış olanlarda. Faaliyet izni olmayanlarda artırılmasını doğru buluyoruz zaten. Bu konuda talepler var.

Bir de ihracat amaçlı av bayilik belgesi alıp ihracat yapan firmalar varmış. Yani bunların da göz önünde bulundurulmasını istiyorlar, onlara da yasak getirilmesi sıkıntı olur diyorlar.

Ben notları veririm size.

Diğer konuları madde gelince ifade edeyim.

Ben geneli üzerinde sözlerimi burada bitiriyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.