KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri ve saygıdeğer basın mensupları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğumuz 38 maddelik bu kanun teklifini AK PARTİ Grubu ve şahsım başta olmak üzere, teklifte imzası bulunan 46 milletvekili arkadaşımla birlikte, vatandaşlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarımızdan, milletvekillerimizden, kamudan gelen talepler doğrultusunda yine vatandaşlarımızın, gurbetçilerimizin, esnafımızın, iş insanlarımızın, gazilerimizin STK'lerimizin sorunlarını çözmek ve milletimize daha iyi hizmet verme amacına yönelik olarak hazırladık.

Bugüne kadar ülkemizin gelişmesine, insanımızın refahına yönelik birçok önemli kanunları karara bağlayan Plan ve Bütçe Komisyonumuzun bu kanun teklifinde de vereceği desteğe inanıyor, sunacağınız katkı ve destekler için şimdiden hepinize çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz üzere, 24 Ocak Cuma akşamı Elâzığ ve Malatya illerimiz ve çevresinde hissedilen 6,8 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Maalesef dün de Van Başkale'de 9 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 37 vatandaşımızın yaralandığı bir deprem oldu. Bu vesileyle, Elâzığ, Malatya ve Van Başkale depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.

Deprem haberinin alınmasıyla birlikte, devlet ve millet olarak el ele vererek büyük bir seferberlik başlattık. AFAD'ından Jandarmasına, Sağlık Bakanlığından Kızılayına kadar devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla depremde vatandaşlarımızın yanında olduk.

Aslında bu depremde ülke tarihinin, bence, en hızlı ve etkili afete müdahale faaliyeti yürütüldü. Emeği geçen herkese buradan çok teşekkür ediyorum.

Bu teklifte yer alan ilk maddemiz, doğal afetler sebebiyle ortaya çıkan vatandaş mağduriyetlerinin bir nebze de olsa giderilmesine yönelik bir düzenlemedir.

Doğal afet sonrası zarar gören bölgelerimizdeki mağdur olan tüketicilerimizin, ödemek zorunda oldukları elektrik ve doğal gaz gibi faturalarının Cumhurbaşkanı onayıyla bir yıla kadar ertelenmesine, ayrıca bu ertelemeden kaynaklanacak olan dağıtım ve tedarik şirketlerinin gecikme zammının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanmasına yönelik bir düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

Yine, deprem, sel, grizu patlaması gibi mücbir sebep hâllerinde zarar gören maden işletmelerimiz için de bir düzenlememiz var. Maden işletmelerinin her yıl ödemek zorunda oldukları, ruhsat bedeli devlet hakkı bedeli gibi mali yükümlülükleri bulunmaktadır. Mücbir sebep hâllerinde bu yükümlülüklerini yerine getiremeyecek işletmelerin Enerji Bakanlığınca tespit edilerek, söz konusu bedellerin ertelenmesi veya taksitlendirilmesi için de Bakanlığa yetki veriyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yenilenebilir enerji kaynak alanları yani YEKA'lara yönelik yaptığımız düzenlemeyle YEKA olarak ilan edilen ve tapu kütüğüne şerh koyulan yerlerde üç yıllık süre içinde kamulaştırma işlemlerinin başlaması şartını getiriyoruz. Eğer bu süre içerisinde kamulaştırma işlemleri başlamazsa Tapu idarelerine bu şerhi resen kaldırma yetkisi veriyoruz. Böylece yaşanabilecek vatandaş mağduriyetlerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz.

Yine, aynı madde içerisinde yaptığımız düzenlemeyle, YEKA yarışmaları kapsamında uygulanan döviz cinsinden tavan fiyatı yerine artık Türk lirasına döneceğiz. Bu madde, Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı Türk lirası seferberliği doğrultusunda çok önemli bir maddedir. Kamu kurum ve kuruluşlarımızın yapacağı yatırımlar ve çalışmalarda Türk lirasına dönerek yerliliğimizi ve millîliğimizi bu konuda da göstermeyi çok önemsiyoruz.

Hepimizin bildiği gibi, artık günümüzde, çevreye duyarlı hâle gelen tüketici sayısı her geçen gün artmakta. Çevreye duyarlı firmalar da bunu pazarlama stratejisi olarak kullanıyor. Getirdiğimiz düzenlemeyle eğer bir vatandaşımız "Ben, kullandığım elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından gelmesini istiyorum." derse buna imkân sağlıyoruz. Tüketiciden gelen yeşil enerji kullanımı talebi doğrultusunda, EPDK'ye de farklı tarifeler uygulama yetkisi vereceğiz. Yine, buradan elde edilen gelir ise YEK destekleme mekanizması içerisinde değerlendirilerek piyasanın gelişimine katkı sağlamak amacıyla kullanılacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; diğer bir maddemiz ise son dönemde önemli atılımlar yapan Türk Standartları Enstitüsüyle ilgili. Enstitü, gerek kamu kurum ve kuruluşlarına gerekse özel sektöre proje bazlı ve süreyle sınırlı birçok hizmet sunmakta ve bu hizmetleri sunarken çoğu kez yabancı menşeli uygunluk değerlendirme kuruluşlarıyla yurt içinde ve yurt dışında ciddi anlamda rekabet etmektedir. Enstitü artık uluslararası arenada farklı ülkelerle iş birliği anlaşmaları da yaparak uluslararası standardizasyon sağlıyor. Tabii, durum böyle olunca Türk Standartları Enstitüsünün gerek yurt içinde gerekse yurt dışında alacağı özel bilgi ve uzmanlık gerektiren işlerde, hem rekabetçiliğini artırmak hem de hızlı davranabilmesini sağlamak amacıyla yurt içinde ve yurt dışında iş akdiyle Enstitü dışından inceleme elemanı ve uzmanı istihdam edilmesinin önünü açıyoruz.

Yine, biliyorsunuz, Sayın Başkanım, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nda düzenleme yaparak işverenlerin, çalışanların kimlik bilgilerini bildirmeleri için gerekli olan bürokrasiyi azaltmayı hedefliyoruz. Mevcut durumda, iş yeri çalışanlarının kimlik bildirimleri muhtara onaylatıldıktan sonra kolluk kuvvetlerine teslim edilmekteydi. Getirmiş olduğumuz bu düzenlemeyle artık çalışanların kimlik bildirimleri elektronik ortamda da direkt kolluk kuvvetleriyle paylaşılacak, daha sonra da kolluk kuvvetleri bu durumu muhtarla paylaşabilecek.

Benim de çok önemsediğim kanun teklifimizin bir diğer maddesiyle, izinsiz silah üretimi, satışı ve taşımasına yönelik önemli düzenlemeler getiriyoruz. Maalesef, günümüzde işlenen birçok silahlı terör eylemi, yaralama ve cinayet gibi olaylarda kullanılan silahların çoğunun ruhsatsız ve kaçak olduğunu, aynı zamanda illegal yollardan temin edildiğini görmekteyiz.

İstatistiklere baktığımız zaman, 2019 yılı içerisinde yaşanan olaylarda kullanılan ruhsatlı silah sayısı 232, ruhsatsız olan silah sayısının ise 2.219 olduğunu gördük. Bunun sebebini de sorguladığımızda, karşımıza 6 tane önemli madde çıktı; bunlar: Edinimin kolay olması, kayıt dışılığının fazla olması, cezaların caydırıcı olmaması, yasa dışı nakliyeye idari cezanın olmaması, fiyatların düşük olması ve ihraç edileceği beyan edilen ürünlerin iç piyasaya satılması gibi. Bu gerçeklerden yola çıkarak teklifimizle caydırıcılığı olması için idari ve adli cezaları ciddi anlamda artırıyoruz. Bazı idari suçları adli cezaya naklettiğimizi ve mevcutta herhangi bir cezai yaptırımı bulunmayan suçları da yine ceza kapsamına aldığımızı bildirmek istiyorum. Yivsiz tüfek, spor ve nişan tüfeği ile tabancaları izinsiz ya da faaliyetlere aykırı şekilde üretenlere ilişkin bir yıldan üç yıla kadar olan hapis cezası vardı; bu teklifle bunu üç yıldan beş yıla kadar çıkarıyoruz. Söz konusu ateşli silahlarla ilgili satın alma belgesi olmayanlara, satış yapanlara, satıcılık belgesi olmadan satış yapanlara ya da ihraç kaydıyla üretilen tüfekleri yurt içi piyasaya sürenlere de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasını getiriyoruz. Bu silahlara yönelik, internet dâhil her türlü ticari reklam, tanıtım ve satış yapılmasına da idari para cezaları getiriyoruz. Televizyon, yazılı, görsel medya ya da internet üzerinden bunların yapılması hâlinde yaptırımları -rakamları da vermek istiyorum- şu şekilde olacak: Bir ulusal kanalda bu silahların ticari tanıtımı ve satışı yapılıyorsa o kanala 419.126 lira, yerel bir televizyonda ise 20.953 lira, ulusal süreli yayında ise 209.563 lira, yerel süreli yayında ise bu rakam 10.475 lira, ulusal radyoysa 104.781 lira, eğer yerel bir radyoda bu tanıtım ve reklam faaliyetleri yapılıyorsa 10.475 lira, internet mecralarında bunların yapılması durumunda ise 104.781 lira idari para cezası verilecektir. Ayrıca, SMS'le de tanıtım işlemleri yapıldığı zaman 52.388 lira idari para cezasını öngörüyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tamamen demokratik temsili doğru bir şekilde işletebilmek, yerine getirebilmek ve vatandaşlarımızın bilgisi dâhilinde olmayan dernek üyelikleri nedeniyle mağduriyet yaşamalarını engellemek amacıyla bir teklif hazırladık. Son dönemde sıkça karşılaştığımız bir durum vardı. Vatandaşlarımızın pek çoğu, izni ve bilgisi dışında herhangi bir derneğe üye yapıldıklarını veya dernek üyeliklerinden istifa ettikleri hâlde üyelikten çıkışlarının bir şekilde gerçekleşmediğinden şikâyet ediyordu. Vatandaşlarımızın bu haklı mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için derneklere üye olma ve üyelikten çıkarma işlemlerinin bildirimini zorunlu hâle getiriyoruz. Bu teklifin hayata geçmesiyle birlikte, vatandaşlarımızın hangi derneğe üye olduklarını ve hangi dernekten ayrıldıklarını e-devlet sistemi üzerinden de takip edebilme olanaklarını da sağlayacağız. Ayrıca, eğer dernek feshedildiğinde derneğin bütün para, mal ve hakları mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip olan derneğe aktarılıyor. Dolayısıyla, en fazla üyeye sahip olan derneğin bilinmesi, hem temsilci atamalarında hem de derneğin feshedilmesi durumunda çok büyük önem arz etmektedir. Yapılacak düzenlemeyle derneklerin üye sayısını net olarak bilinir hâle getiriyoruz. Yine devamında, derneklere ait tüm işlemlerin elektronik ortamda yapılmasına da olanak sağlıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her gazimiz, her şehidimiz bizim ortak değerimiz ve onurumuzdur. Bu vatan için çekinmeden canını ortaya koyan gazi vatandaşlarımız için de düzenlemeler ve iyileştirmeler getiriyoruz. Gazilerimize bağlanan 2'nci aylığın yani emeklilik aylığının bağlanma şartlarına da düzenleme getiriyoruz. Vazife ve harp malullüğü aylığı alan gazilerimize, çalışmaya devam etmeleri hâlinde, genel hükümler yerine vazife malullüğü aylığı bağlanma tarihinden sonra geçen hizmetleri esas alınarak, en az yirmi yıllık sigorta süresi ve 5 bin gün prim ödeme şartını getirerek iyileştirme yapıyoruz. Mevcuttaki durumda eğer 2008 yılından sonra gazi olsaydı 7.200 iş günü ve 65 yaş sınırı vardı. Buradaki yaş sınırını da kaldırıyoruz.

Yine, teklifimizin 28'inci maddesinde, sehven yapılan bir hata sonucu mağdur olan 109 gazimizin diledikleri takdirde kamuda istihdam edilebilmelerinin önünü açıyoruz.

Bilindiği gibi İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı 4 Nisan 2015 tarihinde yasalaştı. Kanun 5544 sayılı Meslekî Yeterlilik Kurumu Kanunu'nda da önemli değişiklikler yaptı. Bu değişikliklerin en önemlilerinden biri, şüphesiz, çalışma ve iş dünyasını yakından ilgilendiren belge zorunluluğu getirilen meslekler olmuştu. Bu kanuna göre hâlihazırda tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanlara Meslekî Yeterlilik Belgesi'ne sahip olma zorunluğu getiriliyordu. Hem çalışanların hem işverenlerin desteklenmesi amacıyla, işte bu mesleklere yönelik yapılacak olan sınav ve belge için alınacak ücretin, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanmasının süresini 2021 yılı Aralık ayına kadar uzatıyoruz. Böylece iş gücünün niteliğini de artırmayı hedefliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz esnaflar için işsizlik sigortası formatına benzer Esnaf ve Ahilik Sandığını 2017 yılında düzenlemiştik. Bu Esnaf ve Ahilik Sandığıyla, ekonomik zorluklar nedeniyle iflas eden ya da dükkânını kapatmak zorunda kalan esnaflara ekonomik durumunu düzeltip yeni bir iş yeri açana kadar belirli bir süre güvence verilmesi hedefleniyordu. Önerdiğimiz maddeyle, Esnaf ve Ahilik Sandığının faaliyete başlama tarihini esnaf birliklerinden gelen yoğun talepler doğrultusunda 2020 yılı sonuna kadar uzatıyoruz.

Yine, teklifimizin 27'nci maddesinde asgari ücret desteğini belirleyeceğiz. 2020 yılı içerisinde gerekli şartları sağlayan işverenlere, çalıştırdıkları işçi başına sektör ayrımı yapmaksızın aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlayacağız. İşverenlerimizin iş gücü maliyetlerini düşürmek ve istihdamı artırmak amacıyla uygulayacağımız bu asgari ücret desteğinden 2020 yılı için yaklaşık 7 milyon sigortalının yararlanacağını öngörmekteyiz. Söz konusu destek maliyeti de 2020 yılı için 6,7 milyar TL'dir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz kanun teklifinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın faaliyet ve alanlarına yönelik birtakım düzenlemeler getiriyoruz. Tam bir turizm cenneti olan ülkemizin turizm gelirlerinin artması ekonomimizi daha da güçlendirecektir.

Kısaca rakamlara değinirsek; 2019 yılında ülkemize yaklaşık 52 milyon turist geldi. Ayrıca, bu turizm gelirleri de 34,5 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Bu büyümeyi artırmak amacıyla, bürokrasinin azaltılarak turizm yatırımlarının hızlandırılması ve sektöre ivme kazandırılması için bazı değişiklikler yapmayı istiyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından yatırımcılara tahsis edilen taşınmazların, amacı dışında kullanılması veya tahsis şartlarının yerine getirilmemesi sonucunda tahsisi iptal oluyor. Söz konusu taşınmazlar tahsisin iptali sonucu irtifak hakkından dolayı devam eden dava sürecinde atıl durumda kalıyor. Dolayısıyla, bu taşınmazları tekrar ekonomiye kazandırmak adına, bu uzun süren süreci kısaltarak irtifak hakkının kaldırılması davalarında basit yargılama usulüne gidilmesiyle ilgili bir düzenleme yapıyoruz.

Yine teklif maddemizde, 2634 sayılı Kanun'a ekleme yaparak Bakanlığın plan yapma yetkisine ilave olarak imar planlarıyla turizme ayrılan yerlerdeki taşınmazların üzerinde yer alan Bakanlık belgeli turizm tesislerinin, yüksek nitelikli ve çevreye duyarlı hâle getirilmesi amacıyla, plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma koşullarıyla projelendirilmelerine ilişkin hususlara yönelik yönetmelik çıkarma yetkisini de Bakanlığa veriyoruz. Kısacası, turizm tesislerinin daha yüksek nitelikli ve özgün hâle getirilmesi için düzenleme yapma konusunda Bakanlığa yetki vereceğiz.

Bir diğer maddede ise yine Bakanlığın bünyesinde, biliyorsunuz TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi birçok kurum ve kuruluşların katılmasıyla çalışan sayısı ve iş yükü artan Kültür ve Turizm Bakanlığımız için naklen 20 müfettiş ve başmüfettiş atanmasını düzenliyoruz, bunun için de bir yıl süre koyuyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizdeki maddelerden biri de kredi garanti kurumlarına aktarılacak olan kaynağın 25 milyar TL'den 35 milyar TL'ye çıkarılmasıdır. Biliyorsunuz, başta KOBİ'ler olmak üzere, teminat eksikliği nedeniyle finansmana erişim kaynakları kısıtlı olan firmaların, finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve gelişimini sağlamak için, Hazine destekli kredi garanti sistemi kapsamında kefalet desteği sağlanmaktadır. 31 Ocak 2020 tarihi itibarıyla kefalet hacmi yaklaşık şu an, piyasada dönen 320 milyar TL'ye, kredi hacmi ise 367 milyar TL'ye ulaşmıştır. Bugüne kadar bu KGF'den 295 bin işletme sistemden yararlanmıştır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kaç işletme?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 295 bin işletme.

Kullandırılan kefaletin yüzde 76'sı KOBİ'lere, geri kalanları da KOBİ dışı işlemelere sağlanmıştır.

Ayrıca, sistem kapsamında yüzde 7'lik tazmin üst limiti uygulanmakta biliyorsunuz. Şu anki güncel tazmin üst limiti yani bu "MPL" dediğimiz oran yüzde 2,3'tür. Ayrıca, yüzde 7'lik tazmin üst limiti esas alınarak, söz konusu KGF kaynak destek tutarını 10 milyar TL daha artırdığımızda piyasaya yaklaşık 142,86 milyar TL'lik daha yeni bir hacim kazandıracağız.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Mevzu böylece anlaşılmıştır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama yakalamaya çalışıyoruz. Yazılı olsaydı ne olurdu?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Siz teker teker sorarsanız ben teker teker iletirim.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Eğer siz Sayın Vekile sorarsanız -hazırlık yaptı- Sayın Ök size cevap verecek.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok iyi çalışmış da, yazılı gelse ne olurdu?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef yasa dışı bahis ve kumar siteleri neredeyse her yaştaki ve her ekonomik durumdaki vatandaşımıza bir şekilde temas ediyor. Onları bu karanlık dünyaya çekerek, hem ekonomik hem de ailevi durumlarına zarar veriyor. Böylelikle toplumsal huzurumuz da zarar görüyor. Yapmak istediğimiz düzenlemeyle katalog suçlara 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suçları da eklemek istiyoruz.

Ayrıca, bu suça ilişkin internet sitelerinin yurt içi veya yurt dışı merkezli olmasına bakılmaksızın, Bilgi Teknolojileri Kurumu Başkanı tarafından tespit edildiği takdirde resen erişime kapatılma olanağını da sağlayacağız.

Ayrıca, Mali Suçları Araştırma Kurulunda (MASAK) görev alan Hazine ve Maliye uzmanları için de bir düzenleme yapıyoruz. MASAK Başkanlığında istihdam edilen yeterli tecrübe ve donanıma ulaşmış Hazine ve Maliye uzmanlarımız var. Bu uzmanlarımızı, hem aklama suçunun araştırılması ve incelenmesi hem de denetim görevlerinde rol alabilmeleri için denetim elemanları arasına dâhil edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin bildiği gibi Vakıflar Genel Müdürlüğü yöneticisi veya hayır şartı kalmamış vakıfları yaşatmak, vakfiyeleri veya vakfiye yerine geçen vakfedenlerin şart koştukları hizmetleri yerine getirmek, her biri evrensel kültür mirası olan sanat yapı ve eserlerini aslına uygun restore ederek yaşatmak ve gelecek nesillere intikal ettirmek amacıyla kurulmuştur. Kısacası, günümüzde ecdat yadigârı binlerce tarihî eserin bakımı, onarımı ve yaşatılması Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Düzenlemeyle Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün en büyük problemlerinden biri olan "kira alamama" sorununu çözmeyi planlıyoruz. Vakıf taşınmazları onarım veya inşa karşılığı uzun süreli kiraya verilerek en yüksek gelir elde edilmeye çalışılmaktadır. Ancak kiracılardan bir kısmı bu kirayı ödememekte olup genel hükümlere göre tahliyeleri zaman almaktadır. Getirdiğimiz düzenlemeyle hem Genel Müdürlüğün ek teminat alabilmesine hem de üç aylık kirasını ödemeyen kiracıların otuz günlük ek süre sonunda hâlen ödeme yapmaması hâlinde on beş gün içerisinde mülki amirlikçe tahliyesine olanak sağlayacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizde, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik de getirilen birkaç düzenleme mevcut. Teklifimizde önerilen bir maddeyle yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın yani gurbetçilerimizin de bireysel emeklilik sistemine dâhil olmalarını sağlıyoruz. Ayrıca bireysel emeklilik sistemine dâhil olan vatandaşlarımızın, biliyorsunuz TL'ye yüzde 25 olan devlet katkısını, yurt dışı bireysel emeklilik sisteminde Cumhurbaşkanına yüzde 10'a kadar düşürme yetkisi veriyoruz.

Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda da yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın boşanma bildirimlerini kolaylaştırıcı bir düzenleme getirerek -her iki tarafın da başvurması şartı vardı mevcut durumda- boşandıklarında taraflardan birinin başvurması hâlinde artık iç hukukta da boşanmanın kesinleşmesini sağlıyoruz.

Yine yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan gelen talep doğrultusunda hazırladığımız dövizli askerlikle ilgili bir düzenleme var teklifimizde. Türkiye'de ikamet etmeyen, yurt dışında doğmuş, orada yaşayan ve süresiz oturma izni olan gençlerimizin üç yıl çalışma şartını kaldırarak onların da dövizli askerlikten yararlanabilmelerini sağlıyoruz. Yani, artık üç yıl çalışma şartı aranmayacak.

Teklifimiz içerisinde yer alan bir diğer konu da Semerkand Bilim ve Medeniyet Üniversitesinin adının "İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi" olarak değiştirilmesine yönelik bir düzenleme. Vakıf Mütevelli Heyeti tarafından gelen bir taleptir.

Sayın Başkan, değerli Milletvekilleri; kanun teklifimizde, Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılan atıfların düzenlendiği bir maddemiz de bulunuyor. Burada da Gelir İdaresi Başkanlığı teşkilat yapısına uyumlu şekilde yapılmış olan atıflar sonucu yapılan iş ve işlemlerde herhangi bir uyuşmazlığa sebep olmamak ve yaşanabilecek olumsuzları önlemek için 5345 sayılı Kanun'un mülga "Atıflar ve yetkiler" başlıklı 33'üncü maddesini yeniden düzenliyoruz. Böylece kanunla verilen görev ve yetkilerin ilgisine göre Başkanlık teşkilatında yer alan makam ve unvanlara dağıtılmasını sağlayacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlere, hazırlamış olduğumuz teklifle ilgili özet bilgiler verdim. Maddeler üzerinde tek tek görüşmeye geçtiğimizde gerekçe açıklamalarımızı sizlere daha detaylı olarak yapacağım. Bu kanun teklifinin hazırlanmasında emeği geçen milletvekillerimize, kamunun değerli bürokratlarına ve sunacağınız katkılardan dolayı sizlere şimdiden çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Ök'e kapsamlı açıklamalarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Her bir maddeye yönelik kapsamlı açıklama yaptı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kadınlar farkını gösterdi.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ederim.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, bir de tabii, Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olması ve kadın olmasının farkını gösterdi diye düşünüyorum ben de açıkçası; kendisine teşekkür ediyoruz. Elbette detaylı diğer sorularınızı da Sayın Ök cevaplandıracak. Ben buna inanıyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Pozitif ayrımcılık da bekliyoruz.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Sayın Kalaycı "Pozitif ayrımcılık da bekliyoruz." diyor.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Oy birliğiyle.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - "Ona da ihtiyacım yok." diyor Sayın Ök.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben bir şey daha eklemek istiyorum Sayın Başkanım, bu maddeler hazırlanırken tabii ki nasıl olduğuyla ilgili açıklık... Bunun haricinde başka maddeler de geldi. Biz bunu grubumuzla birlikte, milletvekili arkadaşlarımızla birlikte görüşüp... Biz buraya gelen tüm maddeleri "Hadi bakalım gelsin." diye getirmiyoruz yani reddettiğimiz, üzerinde çalıştığımız, farklı konularda tartıştığımız maddeler oldu. Yani hazır bir şey değil. Gerçekten biz bu kanunun hazırlanmasında yaklaşık bir ayı geçkin süredir ciddi anlamda mesai harcıyoruz, onu da belirtmek istedim.

Teşekkür ediyorum.