TURGAY DEVELİ (Adana) - Sayın Başkanım, aslında şu anda bir sonuç yaşıyoruz. Yıllar önce kurulan, onlarca yıl önce kurulan bir sistemin şimdi ortaya çıkan komplikasyonlarını tartışıyoruz biz. Geçen gün de söyledim "Ayşegül Sabuktay" diye bir yazarın "Mülksüzleştirmenin Yönetimi" diye bir kitabı var. Bu kitabı herkesin okumasını isterim, buradaki bürokratların da. 2001 yılında, 2000 yılında -öncesine gitmiyorum, sizden bir ket öncesine gidiyorum- DSP-MHP ve ANAP'ın iktidarda olduğu dönemde, Kemal Derviş'in ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olduğu dönemde bu Meclise getirilen ve o günden bugüne kadar AKP'nin de, siz değerli milletvekillerinin de hiç sesinizi çıkartmadan onayladığınız yasaların sonucudur bu yaşadıklarımız. Örneğin, özelleştirme politikası.

Yine, Genel Kurulda söylemiştim, o zaman da dinlememiştiniz. EPDK özelleştirmeler bitmeden önce bir tarife açıkladı, "sabit fiyat tarifesi" açıkladı. Özelleştirmeler bitti, kendi açıkladığı tarifeyi uygulamadı. Belli bir oranda elektrik tüketenler belli bir oranda ödeyecekler diye bir sınıflandırma vardı. Bunu seslendirdik, gazetelere yazdırdık, Mecliste anlattık, hiç kimsenin sesi çıkmadı. Milyonlarca küçük tüketici bundan zarar gördü. Ne yaptılar biliyor musunuz? Şimdi, rakamlar bire bir aklımda değil. Enerji dağıtım şirketlerine fazladan para kazandırdılar, kilovatsaat başına 4 sent, 5 sent. Sevgili AK PARTİ'li milletvekilleri, EPDK...

Özelleştirmenin mantıklarından biri de şu arkadaşlar: Küresel finans, aynı bizim ülkemizde olduğu gibi, ülkelerde, gittiği ülkelerde bürokrasiyi ve siyasetçilerin halka yakın olduğunu ve bir gün halkın canı acıdığında siyasetçilerin de canı acıyarak karar değiştirebildiklerini bildiklerinden -Türkiye'de de yaptı bunu, dünyanın her tarafında var- özel odalar kurar. Bunun anlamı şudur: EPDK'dır, Tütün Üst Kuruludur, Merkez Bankasıdır, buna benzer üst kurullardır. Siyasetin dışına çıkarır bunları. Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanının, Sayın Başbakanın, bütün iktidarın canı acıyor Merkez Bankası faizleri düşürsün diye, düşürmüyorlar. İstediğiniz kadar uğraşın, düşürmezler.

EPDK... Siyaseten onları atarsınız, getirirler, götürürler ama günlük işlerde size rağmen de iş yapıyorlar. İşte, bir tanesi bu sabit fiyat uygulamasıydı.

BAŞKAN - Sayın Develi, çok özür dillerim, Genel Kurul yoklamayla açılacak.

TURGAY DEVELİ (Adana) - Tamam, bitiriyorum ben, bir şey söylemeyeceğim.

BAŞKAN - Hayır...

Arzu eden arkadaşlar Genel Kurula inebilir, zaten bu ibraya tabi bir kuruluş değil, genel görüşe sunacağız, gidebilirsiniz.

TURGAY DEVELİ (Adana) - Yok, ben, bir şey konuşmayacağım zaten, söyleyeceklerimi söyledim.

Sonuçlarla karşılaşıyoruz. Seçim bölgelerinize gittiğinizde -hepimize öyle- daha neler söyleyecekler bize, söylüyorlar, bunu hep beraber yaşıyoruz. Adana'yla da ilgili konusunda çok ciddi sıkıntılarımız var. Adana da Türkiye'nin en sıcak bölgesi, iklim olarak en sıcak bölgesi ama ben hayatım boyunca Adana'da bu kadar üst üste elektrikler kesildiğine, birden fazla elektrik kesildiğine, yedi sekiz saat elektrik kesildiğine hiç tanık olmadım. Onların yani Adanalıların da sevgi ve saygıları var hepimize.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kime sevgi ve selamları var?

TURGAY DEVELİ (Adana) - Hepimize selam ve sevgileri var.

MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Çözeceğiz sorunlarını inşallah, sen de selamlarımızı gönder.

TURGAY DEVELİ (Adana) - Arkadaşlarımızın söylediği gibi, önceden hiç olmazsa siyasetçi olarak veya gazeteci olarak aradığımız zaman TEDAŞ bölge müdürünü buluyorduk, oradan birilerini buluyorduk, sorunumuzu en azından aktarabiliyorduk, şimdi telefonlarla uğraşmaktan bitap düştük. Sayın Genel Müdüre bunu da duyurmuş olalım.

Teşekkür ediyorum.