MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, özelleştirme bir gerçek. Yani, kurumlar özelleştirilir ama bu özelleştirme bir tekel hakkının devridir. Yani, enerji özelleştirmesi bir tekel hakkının devridir. Şimdi, bir yerde tekel varsa o tekel kendi keyfine göre işler yapar. Bunda devlet de olsa, vatandaş da olsa fark etmez. Tekelcilik bunun için dünyada baş edilmesi gereken, uğraşılması gereken bir iştir. Tekelci kişi, zulmedebilir; tekelci kişi, kişileri dijital ortamda görebilir yani insan olarak değil, sayı olarak görür kişileri. Daha ileri gidersek, sadece para olarak görür. Onun için, çimentoyla insan aynı değerdedir. Devletin göreviyse, hizmetin insana yapıldığının unutulmamasını sağlamaktır. Bunun içinse denetçiliği gerçek anlamda yerine getirmek gerekir. Bir denetim görevi üstleniyorsanız tekelci kadar hukuki donanıma sahip olup onu etkin bir şekilde kullanmak gerekir. Tekelci, hukukun dışına çıkabilir ama siz çıkmamalısınız ama etkinlikle kullanmalısınız. Görünen o ki, burada büyük bir eksiklik var. Bunu, denetim anlamında bu yetkiyi kullanmakta büyük bir eksiklik var ve bu büyük eksiklik bu ülkenin insanının yaşam kalitesini düşürüyor. Hiç kimsenin buna hakkı yok. Enerjiyi dağıtanın da hakkı yok, onu denetleyenin de hakkı yok. Biz burada o insanın yaşam kalitesini artırabilmek için çaba harcıyoruz, zaman veriyoruz, beyin çatlatıyoruz. Bunu birileri yapıyorsa onu cezalandırmak gerekir. Biz, ceza kuruluşu değiliz. Yani, milletvekilleri ceza kuruluşu yerinde değiller, yasama yerindeler, bu yasamayı yapıp, yasaları yapıp sizi görevlendiriyoruz. Dolayısıyla, bunu sizin yerine getirmeniz gerekiyor, birincisi bu.

İkincisi, biz KİT Komisyonu olarak karar alıp bunu Enerji Bakanlığına bildirmeliyiz. Yani, biz, Enerji Bakanlığına bildirmeliyiz bunu. Derhâl, hepimiz bir yazı kaleme alıp Enerji Bakanlığına bildirmeliyiz. Ayrıca, bizler gruplarımızla görüşerek enerji dağıtımındaki sorunların araştırılması konusunda araştırma önergesi verebiliriz. Enerji dağıtımının sorunlarının tespiti ve alınması gereken önlemler konusunda araştırma komisyonu kurabiliriz, size dert oluruz, söyleyeyim. Bakın, söylüyorum TEDAŞ'çılar: Size dert oluruz yani.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Fayda var.

MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Size dert oluruz, öyle bir dert oluruz ki aylarca kurtaramazsınız kendinizden bizi. Şimdi iki saat geçti, tamam ama aylarca kendinizden bizi kurtaramazsınız. O şirketler de kendisini kurtaramaz bizden, hepsinin ipliğini pazara çıkarırız, hepsinin, tek tek, hepsini çıkarırız. Onun için, herkesin ayağını denk alması lazım hukuki kurallar içerisinde. Bu ülkede hiç kimsenin hiçbir vatandaşın yaşam kalitesini düşürmeye hakkı yok. Siyaset bunun için var, biz siyaseti bunun için yapıyoruz. Bu siyaseti yaparken birilerine engel olarak göremeyiz, bu engelleri de aşarız.

Onun için, şunu belirtmek istiyorum: Kayıp kaçak çok tartışılıyor, belki masum insanların bu yüzden vebali de alınıyor. Belki masum da değiller ama biz bunu bilmeliyiz, biz net olarak bilmeliyiz. Bakın, açıkça söylüyorum: Dünyada ne kadar, doğudaki ülkelerde ne kadar, Afrika ülkelerinde ne kadar, Orta Doğu ülkelerinde ne kadar, Avrupa ülkelerinde ne kadar, benim ülkemde de bölge bölge ne kadar, hatta il il ne kadar, biz bunu bilmeliyiz. Alalım belgeleri, gelsin bize, tek tek elimize gelsin, sonu gelsin, en sonuncusu gelsin. Gelsin, bunun üzerinden siyaset yapılacaksa, burada önlem alınacaksa, yatırım yapılacaksa ve orada birtakım insanlar görevden alınacaksa o görev de bize düşer, onu belirtmek de bize düşer. Dolayısıyla, bunları bilelim ki oradan hareket edelim diyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.