KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Şimdi, Filiz Hanım'ın sitemini anlayışla karşılıyorum ama ben de sitem edeceğim. Ben, kesinlikle, bu Komisyonda bütün Komisyon üyelerimizin taleplerini dikkate alarak çalışmaya çok özel bir itina gösterdim. Burada çağırdığımız 45 kişinin tamamı arkadaşlarımızın, sizlerin önerisiydi. Sadece bu son iki toplantıda kimleri çağıracağımızı ben tespit ettim. Onun dışındakileri, hangi tanığı nasıl çağıracağız... Ama şöyle bir bakış açısını da hep korumak istedim, oradayım da, doğrusunun da o olduğunu düşünüyorum: Biz anayasal nizam içerisinde belli bir sisteme uyarak çalışıyoruz. Biz olayı yargılamıyoruz. Hatta zaman zaman Komisyonumuzun yasal sınırlarına geldik, zorladık, yargılıyor gibi şeyler yaptık. Komisyonun kuruluşuna, Meclisin bizi görevlendirmesine bakarsanız -kamuoyundaki söylenenler, hangi şartlarda kuruldu bu Komisyon, kamuoyu beklentisi neydi- bizim Komisyonumuzun kurulması esası olayı yargılamak değildi; olayın nasıl yargılandığı vesairesine bakmaktı. Yani bir delil karartma var mı, herhangi bir siyasi baskı var mı, bu olay bir şekilde olmuş da üstü örtülüyor filan gibi bir şey var mı, ona bakmaktı; o konuda çizgi içinde çalıştığımızı düşünüyorum. Sizin söylediklerinizin tamamı ciddiye alındı, dikkate alındı; hatta sizin önerilerinizin bir kısmını Komisyonumuzun teklifi olarak biz de benimsedik, ben de benimsedim.

Ayrıca "Şunlar yapılmalıydı." konusunda, bunları biz yargıya "Şunu yapın, bunu yapın." diye ancak Komisyon tavsiyesi olarak belki söyleyebiliriz ama yargılamaya giremeyiz biz. Yani biz bu olayı aydınlatmakla görevli değiliz; sadece bu olayı çalışırken, bu olay yargılanırken bu olayla ilgili kamu otoritelerinin nasıl çalıştığına baktık. Yoksa olayın özü -biz yargılama yapma mercisinde değiliz- yargıda devam eden bir şey; o çok açık, çok net. Adalet Bakanlığından da sık sık o konuda ikaz aldık sözlü olarak. Hatta başsavcılarını, diğer görevlilerini, tahkikatta görevli polisleri vesaireleri dinleyemeyeceğimize dair geçmiş komisyon çalışmalarından da... Çünkü siyasi bir yönü yok bu olayın. Yani "15 Temmuzda dinlenmiş ama olayın başka yönleri de var, doğrudan idareyi ilgilendiren, siyaseti ilgilendiren yönleri de var; olabilir fakat burada bir çocuk ölümü, dinleyemezsiniz." gibi şeyler de oldu. Ama zaten burada da ben o celselerde, her seferinde açış konuşmamızda onu defalarca zikrettim "O çizgiyi koruyalım." diye. Bu olayı bizim aydınlatmak gibi ne yetkimiz ne de esasen kuruluş amacımız ona matuf. Bu olayın nasıl incelendiği, nasıl bakıldığı, bu idari süreçlerin, yargısal süreçlerin nasıl işletildiği... O da yine, yargıyı kontrol ediyormuş gibi bir şeye geçmeden, kuvvetler ayrılığı prensibine azami riayet ederek "Dışarıdan olaya bir müdahale oldu mu, olmadı mı?" onunla ilgili... Bizim Komisyonumuzun asıl bu işteki, Rabia Naz olayındaki kuruluş gayesi, çalışma ilkesi bu bana göre; ben yanlış düşünüyorsam onu söyleyin "Öyle değildi, şöyleydi." Biz mahkeme değiliz. Ancak onun dışında, yargının işine karışmak gibi değil ama yargılama süreçleri, yargısal süreçler, bu işin yasal çerçevesi, yargılamanın Meclisi de ilgilendiren kısmı konusunda tavsiyelere açığız. Sizin dilekçelerinizin hepsini de incelediğimizde zaten onlar var.

Onun dışında "Gazeteci arkadaşları dinlemeyelim." diye bir genel kanaat oluştu esasen. O zaman birçok gazeteci çağıracaktık, olayın doğrudan tanığı değil, görmemiş, o da bizim gibi dışarıdan... Siz bazı gazetecileri önermiştiniz, Jale Hanım önermişti. Onları çağırmanın doğru olmayacağını düşündük çünkü onlar da bizim gibi dışarıdan bilgi sahibi, olayın doğrudan tanığı değil, olayla ilgili bize herhangi bir şey söylemeyecek. Ayrıca, herhangi somut bir isnadı da yok. Çalışmamız henüz bitmedi, devam ediyor. Şu anda da "Şunu dinlemezsek bu çalışma eksik kalır." dediğiniz bir şey varsa onu dinleyelim ama o dediğim çerçevede dinleyelim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İşte dediğiniz çerçeve tamam ama belki bu olayda dava açılmayacak Sayın Başkan. Yani bilmiyoruz biz bir dava açılacak mı, açılmayacak mı.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Onu biz bilmiyoruz yani yargıya biz karışmıyoruz, biz yargılamıyoruz olayı.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Tamam, o anlamda karışmıyoruz ama mesela, sizin demin söylediğiniz şey, ben bir kanaatim olduğu için söylemiyorum, bunu hep ifade ettim zaten baştan beri ama hani "Kimsenin dahli var mı, müdahil mi, değil mi konusuna baktık. Zaten, siyasi bir olay değil. Bu yüzden Komisyona müdahaleler oldu." dediniz. Mesela, siyasi bir olay olup olmadığı konusunda tam anlamıyla bir kanıya vardık mı, bundan emin değilim. Yani ben de "Var, siyasi bir olaydır." diye demiyorum bunu. Ama iddialar böyle başladı ya...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - "Siyasi bir olay" derken kastım şu: Bir çocuk ölümü. 11 yaşında bir çocuğun ölümünü araştırıyoruz biz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yok, yok, tabii ki çocuk ölümü ama çocuğun nasıl öldüğünün dışında, aynı zamanda, "Bir karartma var mı?" laflarıyla da başladı ya zaten, kamuoyunda biraz bu nedenle zaten bu Komisyon...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Zaten, onunla geldi kamuoyuna, Meclisin girmesi de o şekilde oldu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Meclise girmesi de o yüzden oldu. Yani biz bunu tam anlamıyla test edebildik mi, edemedik mi onu bilmiyoruz.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Hayır, o konuda bir işarete rastladınız mı yani "Şöyle bir şey vardı." diyebilir miyiz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bu konuda biz yeterince çalıştık mı, ondan emin değilim. Yani uzman çok dinledik ama dediğiniz gibi, bunu yapacak olan, aynı zamanda, yargı. Biz o anlamda, bir soruşturma mercisi değiliz. O yüzden, bunu ortaya çıkarabilecek, o delilleri toplayacak olan bizler değildik. Onu yapanların bunu yapabiliyor olması lazım.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Delillerin karartıldığına dair herhangi bir şüphe uyandı mı sizde?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hayır ama eksik yapıldığına ilişkin...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - O ayrı.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - ...çok uyandı ve aynı zamanda da hâlâ da eksikler olduğuna ilişkin... Teknolojiye uygun çalışmaların yapılmadığına mesela hâlâ kaniyim ve yapılabilecek şeyler olduğu hâlde yargının bunu yapmadığını da düşünüyorum.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Şöyle diyelim: Türkiye'de her gün onlarca olay oluyor. Herhangi bir olayı alsak, bu şekilde incelesek böyle şeyler çıkar.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Çıkar.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurduğu bir komisyon bu. Bu Komisyonun, bana göre, neticede, ortaya çıkaracağı asıl fayda, bununla ilgili bir tavsiyeler demeti olacaktır ve burada sizin de söyledikleriniz çok kıymetli olacaktır. Bizim Komisyonumuzun söylediği pek çok şeyi benimseyecek. Neticede, bu, Meclis soruşturması olsaydı biz farklı çalışırdık. Meclis araştırma komisyonu bu, soruşturma komisyonu değil.