KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, Değerli Başkanım, madde 3, çok ayrıntılı düzenlenen madde. Benim biraz önce bahsettiğim yani geneli üzerindeki konuşmalarımdaki, oradaki eleştirilerimi aynen burada ileri sürüyorum. Yani ciddi risk taşıyan ürün... O zaman yani ciddi riskin tanımı ne? Burada güvenli ürün, bir de risk taşıyan ürün... Bu tanımların arasında olmayan ürünler de var yani güvenli ürün olmayıp bunların arasında olan ürünler de var. Ne yapacağız? Bence bunu mümkünse...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - İsterseniz onu Sibel Hanım'a soralım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Topu taca atmayın Sayın Başkanım.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Hayır, bakın, Sibel Hanım AB'yle ilgili burada olduğu için...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, AB'yi o kadar eğer...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Sayın Tanal, burada top taçta değil, top hep ortada, hep beraber orta sahada oynuyoruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Canım Başkanım, bakın, şu anda benim elimde bu kanun teklifi var. Avrupa Birliği madem öyleyse, iyi bir yasa hazırlama metodu, tali komisyon olarak, bakın, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Çevre Komisyonu...

Şimdi, biraz önce arkadaşlarımız bundan bahsettiler zaten. Bizim İç Tüzük hükümleri açık ve net vaziyette diyor ki: "Yani eğer bir konu tali komisyonu da ilgilendiriyorsa onlardan gelecek rapor..." Benim sizden bu kapsamda istirhamım, bu Çevre Komisyonunun ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonun raporları size geldi mi?

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Geldi efendim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bana bir fotokopisini verir misiniz?

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Gönderelim derhâl.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir zahmet yani ona göre...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Ne istediniz de vermedik Sayın Tanal?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, toplantıya çağırdılar mı sizleri Sibel Hanım?

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, kanuna karşı hileyle böyle kanun yapılır mı?

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Lütfen, bakın, bir hukukçu olarak...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hukukçuyum, kanuna karşı hile...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - İç Tüzük 35'inci madde "Komisyonlar, kendine havale edilen işleri on gün içinde görüşürler." der.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Doğru, toplantı yapmamış.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Eğer görüşmezlerse başkanın yetkisi var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, başkan yetkiyi kötüye kullanıyorsa...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Efendim, lütfen, "Kötüye kullanıyor." diye Başkanımızı töhmet altında bırakmayın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Töhmet altında, ben kötüye kullandı diyorum, o başkanımıza.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Sayın Tanal, bakın, bugüne kadar...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bu gelenek hâline geldi Başkanım.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Aynen öyle.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama bu gelenek kötü gelenek.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Hayır, İç Tüzük'e uygun bir işlem yapmışlardır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değil, İç Tüzük'e uygun değil Başkanım.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Sayın Tanal, İç Tüzük'ü iyi okursanız...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkanım, İç Tüzük'ü çok iyi biliyorum. Sizden istirham ediyorum ama...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Bak, İç Tüzük'ü okursanız, onun çözüm yolu vardı ama olmamış, sizin arkadaşlar kullanmamışlar o çözüm yolunu.

Teşekkür ediyorum, İç Tüzük'ü tartışmayalım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Devam ediyorum.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi yani buraya havale olduğu hâlde maalesef, sizin partinizden olan Komisyon Başkanı arkadaşlarımız bu görevlerini kötüye kullanmışlar. Yani netice itibarıyla kaliteli bir yasa çıkarmak lazım, hepimizin buradaki amacı ve gayesi bu. Burada nedir? Yani, evet, çok hızlı çıkarmaya ihtiyaç varsa hemen şimdi çıkaralım ama görüşülsün. Kimse bunu tökezletmek gibi veya erteletmek gibi bir amaç ve düşüncede değil. ülkemizin ihtiyacı olan yasaların hakikaten bir an önce çıkması lazım.

Şimdi, burada, birinci cümlede "Akreditasyon: Bir ulusal akreditasyon kurumu tarafından bir uygunluk..." Yani oraya gayet rahat "tarafından yapılan" ibaresi eklenmesinde yarar var. Burada güvenli ürün ile ciddi risk taşıyan ürün tanımı, arada kalan ürünlerle ilgili bir tanım yok. Burada 3'üncü maddenin (s) fıkrasında "Her türlü madde" Burada her türlü madde, hakikaten yani bari hiç olmazsa "bulundurulması veya taşınması yasak olmayan madde" deyin veya ne bileyim "izin alınan maddeler" deyin, "ürünler" deyin; burada "her türlü madde" valla, kusura bakmayın, bunun içine esrar, eroin de girer ya, yani kötü bir şey bu. Yani hakikaten her türlü maddenin tanımı veya bunu tahdidi olarak sayın. Hangi ürünler? Yazın burada tek tek. Yani şu anda bilemiyorum, herhâlde Sayın Bakanlığın bir listesinde var yani Türkiye'de veya dünyada üretilen ürünlerin bir listesi var. Ha o ürünler, mevcut olan listeleri yapın "ve benzeri" ibaresini koyun yani burada "her türlü ürün" bana kanun yapmak tekniği açısından doğru bir ibare gibi gelmiyor.

Burada (t) fıkrası orada, "...yazılı bir şekilde görevlendirilen Türkiye'de yerleşik gerçek ve tüzel kişiyi..." Burada "yazılı şekilde" deseniz yetiyor, "bir"i de bence oradan çıkarın.

Teşekkür ederim.