ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bir defa laf atma hakkın var Süreyya Bey.

Sayın Bakan, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şunu baştan söylemem gerekir ki, bu tekliflerin büyük çoğunluğu belli yerlerin sipariş teklifleridir ve büyük çoğunluğu da toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanmıyor, kişisel ihtiyaçlardan, çıkar amaçlı düzenlemelerdir; bunu tekraren özellikle vurguluyorum. Bu düzenlemelerin pek çoğu çıkar amaçlı düzenlemelerdir. Yıllardır AKP iktidarını ciddiyete davet ediyoruz bilhassa Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilen kanun teklifleri ve tasarılarıyla ilgili. Artık hiçbir ümidim kalmadığı için şimdi ciddiyete de davet edemiyorum. Ciddiyet yok, keyfîlik var. Zaten Türkiye şu anda şahsi ve keyfî bir yönetim altındadır. Meclis çalışmalarına da bu büyük ölçüde yansımaktadır. Hükûmet yok bir kere bu tekliflerde. Cesareti yok Hükûmetin. Cesaretiniz varsa bunları tasarı hâlinde getirirsiniz. Cesaretiniz de yok, iradeniz de yok. Bu Hükûmetin iradesi değil, Beştepe'nin iradesi. Bu da gayri hukuki, keyfî, şahsidir ve yasa dışı bir iradedir. Yeşilay, Kızılay, TÜRGEV... Hırsa bak, gözler doymuyor. Peşkeş peşkeş. Kamu kaynaklarına çok fena bir çöreklenme var. "Yeter artık." diyoruz. Bıktık usandık sizin bu peşkeşlerinizden, hukuksuz düzenlemelerinizden. Kamu kaynaklarının bu kadar peşkeş çekilmesine hiç kimse alet olmamalı, uşak olmamalı. Bu düzenlemelerin pek çoğu birkaç yıl geçtikten sonra utanç verici hadiseler yaşanıyor. Bu Komisyondan geçen pek çok torba yasada, pek çok maddede birkaç yıl sonra ne kadar büyük yolsuzlukların yaşandığı ayan beyan ortaya çıktı ve yine, aynı Meclis, aynı iktidar grubu, bu defa düzenlemelerin çıkması için el kaldırtılırken daha sonra da ortaya çıkan yolsuzlukların örtbas edilip aklanması için el kaldırtılma yoluna gidiyor. Artık bu kadar iradesizlik "yeter artık" diyecek bir Adalet Kalkınma Partisi grubunun sayın milletvekillerini bekliyoruz. Yani bu kadar iradesizlik olmaz yani hiç kimse de kusura bakmasın, bunu bir bühtan olarak, hakaret olarak da almasın ama bir hakikattir. İlgili komisyonlara gönderme yok. Şimdi on beş, yirmi madde gelecek alt komisyon kurulacak, üst komisyona 50-60 madde, Genel Kurula 80-100 madde mi olacak, ne olacağı belli değil ve teklifi getirenler ve iktidar grubu torbada verdiği sözlerde de hiçbir zaman durmadı. Öyle tahmin ediyoruz ki, turpun büyüğü de heybede bekliyor. Bunlar önümüzdeki günlerde komisyon safahatında oldubittiye getirilmek isteniyor. Yani bu teklifler geliyor "Hemen görüşelim, çıkartalım." Öyle anlaşılıyor ki, AKP grubu için ayak divanı bile kurulmuyor. Ayak divanını muhalefet için kurmaya kalkıyorsunuz, komisyon görüşme gününden evvel "Bilgilendirme yapacağız, toplanalım." Ne bilgilendirmesi? Bu, düpedüz ayak divanı önerisidir; bunu da reddediyoruz. Bundan sonra da bu tür tekliflerle de lütfen gelmeyin. Ne görüşülecekse burada, komisyonda, alt komisyonlarda görüşülsün. Bizim iktidar partisine ve grubuna güvenimiz...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, önerge sahibi, teklif sahibi milletvekili arkadaşlarımıza burada açık bir hakaret var.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hakaret yok.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hayır, hakaret var, geri alması lazım.

BAŞKAN - Sayın Bilgiç...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ben ne geri alacağım?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Kimse milletvekillerinin iradesine ipotek koyamaz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kanun tekliflerinin hep nereden geldiği belli.

BAŞKAN - Sayın Bilgiç, ben... Sayın Bilgiç...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Koyanlara niye ses çıkarmadın Bilgiç?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Milletvekilinin iradesine ipotek...

VAHAP SEÇER (Mersin) - Ya, sen herkesin avukatı mısın?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - İpotek koymak anlamına gelir.

BAŞKAN - Arkadaşlar... Arkadaşlar...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, bu düzenlemeler...

VAHAP SEÇER (Mersin) - Kanun teklifi verenler neredeler?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Buradalar, hepsi buradalar.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Çıksınlar onlar kendilerini savunsunlar.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen ya, usul tartışmasına mı girecek burada?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yapsınlar, savunsunlar. İtham ediyorum, itham ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teklif sahibi...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - İktidar grubunu bu teklifler nedeniyle itham ediyorum. Savunsunlar iddiaları karşısında...

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hayır, bitmedi Sayın Başkan.

BAŞKAN - Ama lütfen yani, siz usulle ilgili değil...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bu düzenlemeler arpalık düzenlemelerdir. Bu düzenlemeler tımar düzenlemelerdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukukunu altüst ettiniz, yeter artık diyorum.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Biz de yeter artık diyoruz.

BAŞKAN - Sayın Akçay, içeriğiyle ilgili zaten söz vereceğiz yani. Bunun içeriğiyle ilgili görüşlerinizi zaten söyleyeceksiniz. Ama şimdi, "usul" adı altında söz alıp içeriğine girmek, onunla ilgili şöyle yapılacak, böyle... Bu doğru değil.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - İçerikten örnek veriyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Örnek veriyorsun ama bu içerikle ilgili konuşmalar usule girmez. Ama ben müsamaha gösterdikçe siz şey yapıyorsunuz, olmaz ki. Ama lütfen yani.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, müsaade edin, bakın, içerikle usul üzerine örnek...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sen bu Komisyonun hakkını hukukunu koruyamıyorsun Başkan.

BAŞKAN - Evet, bu Komisyonun...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Çetin...

Sayın Başkan, bir de örnek vereyim yani usulle...

BAŞKAN - Nedir?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, Yeşilayla ilgili düzenlemede daha evvel yönetim kurulunun nasıl teşkil edileceği düzenlendi. Ne zaman? 24/5/2013 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlandı 6487 sayılı Yasa'yla...

BAŞKAN - O maddeye gelince bunları anlatırsınız. Şimdi bunun usulle ne alakası var?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bir dakika... Usulle alakası var Sayın Başkan.

BAŞKAN - Yani, Resmî Gazete'de yayımlanması, bu madde buraya niye geldi öyle mi?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Benim cümlemi tamamlamama fırsat vereceksiniz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Ama yani, lütfen yani, şimdi içeriğine giriyorsunuz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Daha sonra Sağlık Bakanlığından Yeşilaya ödenek aktarılması düzenlemesi geldi. Şimdi de, ne kadar para verileceği, ne kadar ödenek ayrılacağı geliyor. Bu, usulle ilgili değil mi?

BAŞKAN - İyi de bu nereye geliyor? Plan Bütçe Komisyonuna geliyor. Gelmeyecek mi, nereye gelecek, Sağlık Komisyonuna mı?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Niye baştan düzenlenmiyor bunlar? Bizim 2013 yılında bu görüşmeler düzenlenirken söylediklerimizi teyit etmekten başka bir anlamı yok.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.