HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.

Tabii, Millî Savunma Komisyonunun bu toplantısının böyle acı bir felaket sonrası olması bizleri de çok derinden üzmüştür. Orada vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. İnşallah yine, Türk milleti birlik ve beraberlik içinde bu acıları saracaktır.

Tabii, bu vesileyle, geçmişte bedelli askerlik konuşulurken Cumhuriyet Halk Partisinin önemle üzerinde durduğu bir konu vardı. Bugün İçişleri Bakanının açıklaması da aslında o gün tavsiyemizin ne kadar önemli olduğunu göstermişti, o da neydi? Bedelli askerlikle ilgili bir ay temel eğitim alacak arkadaşlarımızın AFAD eğitimi almasıydı. İstanbul'da 7,5 şiddetinde bir deprem beklendiğini İçişleri Bakanının ağzından duyduk, Allah'ım beterlerinden korusun.

Şimdi, burada siyasetin ötesinde, herkes kendi memleketinde o bir ayı AFAD eğitimi alarak kullanırsa inanın bugün Türkiye'de nakilden nakile yani Denizli'den Artvin'e, Artvin'den Elâzığ'a, Elâzığ'dan Antalya'ya gitmek zorunda kalan bir AFAD ekibi ya da yorgun bir güç ortada olmaz. Bu sebeple, bunu Millî Savunma Komisyonu yapacak kudrettedir. AFAD eğitiminin artık bu memlekette askerlik kadar önemli olduğunu, vatan savunması kadar önemli olduğunu birkaç gündür canlı izleyerek görmekteyiz. Bu konunun da hassasiyetle Millî Savunma Komisyonumuzun gündeminde olmasını istirham ediyorum.

Diğer açıdan da -Allah rahmet eylesin- Değerli Rahşan Ecevit, hem kendi hem eşi itibarıyla ülkemizde çok önemli hizmetleri olan devlet büyüklerindendir. Bu önemli bir projedir. Bununla beraber de ben sadece şurada bir şeyin aydınlanması adına sormak istedim: "Vasiyetleri" dediğinizde vefat edenin vasiyeti mi, eşinin vasiyeti mi, yoksa birlikte alınacak bir karar mı? Bunlar yazılı olarak verilmesi gereken vasiyetler midir yani noterden, kayıttan ya da bilgi olarak? Bununla ilgili olarak, vasiyet konusunun açılması konusunu istirham edeceğim, orada bir şey var.

Yine, bununla birlikte, Millî Savunma Komisyonunun gündeminde olduğu için söylüyorum değerli arkadaşlar, yine aynı gündemde, aynı masalarda konuşmuştuk. Bedellinin bedelinin yüksek olduğunu söylemiştik. Şimdi, bu toplantı vesilesiyle, izleyenlerden birçok mesaj geliyor. Otuz gün izinli sayılmalarının kararını almadığımızdan dolayı askerlik talebinin olmadığını görmekteyiz. Değerli İsmail kardeşimizle bizi aynı gruba alıp 1.500-2.000 üzerindeki gencin çok ciddi talepleri var. Bu aslında böyle çok önemli bir konuymuş gibi görünmese bile binlerce insan -Çok önemli bir pozisyonda olduğundan dolayı- kendileri bedelli askerlik yapmak için ayrıldıklarında şirketlerinden izinli sayılmadığı için tazminat da alamadan, bir ücret alamadan, kıdem tazminatı alamadan ayrılmak zorunda kalıyor. Şu anda ciddi anlamda çok bunalım yaşayan bir ekip var. Madem bir sorunu kökten çözeceğiz, bunların bir komisyon toplantısıyla aydınlatılmasının, önümüzdeki gençlerin geleceği, önümüzdeki gençlerin umudu açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Tekrar bu kararın hayırlı olmasını diliyorum. Ayrıca da biraz önce, ne kadar espriyle de söylesek, ben beş saatlik bir yoldan geldim ama siz "sözcü" olarak buraya ibare yazmışsınız. Bari bunlarda lütfen biraz hassasiyet gösterilmesini, demokrasinin hassasiyetinin en önemli yerlerde icra edilmesi gerektiğini önemle tekrar vurguluyorum.

Saygılar sunuyorum.