KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - İbrahim Bey'den, Değerli Hocamdan hemen başlayalım. Ya, biz çok açık ve net bir şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yakın zamanda yani 94 ve 99 yıllarında vermiş olduğu... 2 tane farklı ülke, biri Yunanistan, biri Fransa, son dönemlerde İtalya'yla ilgili bir karar verildiğini ifade ettiler ama henüz bir karar elimize geçmiş değil. Orada bir içtihadı artık, çok net bir şekilde diyor ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi: "Kamulaştırmanın yapıldığı sıradaki piyasa değeri" Çok net yani bunu böyle, mülkiyet hakkının kısıtlanması vesaire şekilde yorumlayamayız ve buna rağmen bile Anayasa Mahkememiz yine aynı şekilde bunu ifade ediyor ve bu değerin hak sahipleri açısından mağduriyet oluşturmaması için idarelerce kamunun alacağına nasıl bir tahsilat şekli öngörüyorsa onu öngör diyor, ortalaması, hem Anayasa Mahkememiz hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Yani bizim getirmiş olduğumuz bu düzenleme de mevcut Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle bir bütünlük arz ediyor, aynı paralelde bir düzenleme arz ediyor. Yani biz kamulaştırma tarihinin esas alınmasını istiyoruz, neden? Çünkü bakın burada mahkeme kararları var. Bu mahkeme kararları doğrultusunda örnek, tescil edilmiş tapu idareye alınmış ve idare daha sonra bunu bireysel tapu olarak ilgili kooperatiflere ve sanayi sitelerindeki bireysel tapulara devretmiş. Şu anda, buradan da hemen şeye geçeyim...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, hızla.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Garo Bey, bir rant ekonomisinden bahsediyorsun. Rant ekonomisi olması mümkün değil çünkü bakın, siz bir şehrin gelişimi açısından, şehrin ihtiyaçları açısından, o şehirde yaşayan bütün insanların yararlandığı bir bölgede bir sanayi tesisi oluşturacaksınız, bir kooperatifleşmeyle beraber bir üretim bandı oluşturacaksınız, bu şekilde gelip avans yatırmak ve protokol yapmak suretiyle Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne başvuruyorsunuz. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü o şehre, o bölgedeki insanların kalkınmasına, zenginleşmesine destek olmak amacıyla o yeri, o insanların ödemiş olduğu avans karşılığındaki bedel karşılığında kamulaştırıyor ve ondan sonra o tapuyu onlara devrediyor. Artık, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün ve daha sonra TOKİ Başkanlığının elinde rant oluşturulmuş herhangi bir taşınmaz yok. Tamamen kamusal manada o bölgeye bir zenginlik, o bölgenin gelişimine bir katkı sağlamak amacıyla yapılmış bir işlem bu, kamu hizmeti aynı zamanda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Etrafındaki arsalar değerleniyor.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bakın, Garo Bey, işte bu manada, kamusal manada sizin yapacağınız başka bir işlem yok. O şehri siz nasıl zenginleştireceksiniz?

Bakın, şu anda, biz, yabancı yatırımı çekmek amacıyla bölgesel teşvikler vermiyor muyuz? Ucuz arsalar tahsisatı yapılmıyor mu? Ne amacıyla yapılıyor? O zenginleşmeyi, o yatırımı yapmak amacıyla. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü de bu protokol kapsamında avans almış ve avans karşılığında kamulaştırmış ve ilgili kooperatiflere bu devirleri gerçekleştirmiş.

Bakın, bu iş ve işlemler tamamen bir kamu hizmetidir. Daha sonra da bu işlemleri yaptığı için ve Anayasa Mahkemesinin yakın zamanda bu süreyle ilgili kısıtlılığı, tahdidi kaldırması nedeniyle birçok dava açılmış ve bu dava da TOKİ Başkanlığımızın yapmış olduğu iş ve işlemler nedeniyle değil, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tasfiye edildiği için o yetki ve sorumluluk açısından devralmış olduğu işlemleri yürütüyor. 5'inci madde kapsamında biz daha geniş şekilde taşra teşkilatı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bunun yürütülmesini istiyoruz. Aynı zamanda, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünde yetişmiş personel şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde zaten, devri de oraya yapılmış.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nasıl değerleyeceksiniz?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bakın, bu birinci husus.

İkinci husus: 6'ncı madde... Şimdi, biz, kamulaştırmayla beraber... O zaman şunun kararını vermeniz gerekiyor: Mevcut, şu anda, hâlihazırda, Ankara yolunda herhangi bir vasfı olmayan, hiçbir özelliği olmayan, hiçbir planlaması olmayan bir bölgede siz planlamayla beraber orada bir sanayi kuruluşu oluşturuyorsunuz ve şu anda, mahkemeler... 1970'li, 1980'li yıllarda veya 1960'lı yıllarda kamulaştırılmış arazi o zamanlar tarla vasfındaydı. Özelliği belliydi, belki tarım bile yapılmıyordu, belki taşlıktı, onun değeri belli bu manada ama oraya siz bir sanayi kuruluşu kurmak suretiyle o arsanın yapısını değiştirdiniz ve zenginleştirdiniz, bir değer kattınız oraya.

Bakın, o değeri katan kamudur. Şu anda, siz örnek olarak, İkitelli Organize Sanayi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Güler, sorular var daha.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Orada, siz, belki oraya çok daha fazla mesafede değil, Silivri'de, Çatalca'da aynı özellikte şu anda miktarı, bedeli 100 lira, 200 lira olan tarla vasfındaki bir yeri siz sanayiyle beraber orada özel bir organize sanayi sitesine çevirdiğinizde, planladığınızda, kamulaştırdığınızda değeri bireysel tapulandırma olsa, şahsa ait olsa 2 bin liraya, 3 bin liraya çıkıyor. Peki, buradaki bu değeri, insanlar otuz yıl, kırk yıl miras payından kaynaklı veya ulaşılamadığından dolayı dava açtığında "Buyur kardeşim, ne güzel, 3 bin liraya ulaşmış, 5 bin liraya ulaşmış bu değer, buyur sana takdim ediyoruz." mu dememiz gerekiyor?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama etrafındaki arsalar öyle.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ama, bakın, Garo Bey, oraya oluşturduğunuz o sanayi siteleri, kooperatifler o şehre değer katıyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Güler, şimdi, bu karşılıklı atışmaya girmesin. Bu soru cevaplandı, diğerlerini de hızla...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dolayısıyla, burada, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü kamu olarak kamu hizmeti ve o şehre o bölgeye hizmet etmek amacıyla bu işlemleri yapmıştır. Kendi uhdesinde kamu için yapmamıştır, avans karşılığı kooperatiflere, sanayi kuruluşlarına yapmıştır ve o şehre de katkı sağlamıştır ve şu anda da uhdesinde herhangi bir tapu ve taşınmaz bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kanuni düzenlemeyi getiriyoruz.

Diğer bir husus, özellikle, Değerli Tutdere Vekilimiz "Bugünkü değerler neden hesaba katılmıyor, ÜFE ve diğer daha yüksek faiz uygulamasıyla beraber neden yapılmıyor?" diye... Mevcut o tarih itibarıyla kişi kavuşmuş olsaydı, bu manada da günün koşulları içerisinde o parayı bankada tutmuş olsaydı veya gelir katsayısı açısından, günün koşulları içerisinde, Başkanımızın da belirtmiş olduğu şekliyle beraber ÜFE oranında bir artışla beraber bunu değerlendirmiş olsaydı veya faizle değerlendirmiş olsaydı, neye ulaşabilirdik? Zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de onu belirtiyor, "Kamulaştırma yapıldığı sıradaki piyasa değeriyle beraber ödeneceği tarih itibarıyla makul bir oranı yakalayın." diyor. Yani bizim de amacımız burada hem Anayasa Mahkememizin bu gerekçeli kararında hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu belirtmiş olduğu husus çerçevesinde aynı zamanda o kişi mağdur olmasın. Başkanımız orada bir hesap yaptı.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - 6'ncı madde tamam fakat 5'inci madde eksik, dikkatinizi çekerim.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dolayısıyla, mevcut, ortada makul, kişinin ulaşamadığı, kavuşamadığı rakama ulaştırmak.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Güler...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet, hızlandım Başkanım.

"Rant vergisi yok.'' dediniz. Yani emlak değeri gördüğünüz gibi, yakın zamanda hep beraber çıkardığımız bir yasamız vardı, biliyorsunuz, evet, değerli mesken vergisiyle beraber... Bu hususları da önümüzdeki dönem itibarıyla kavuşturuyoruz.

Değerli Vekilimiz Emecan Hanımefendi'nin belirtmiş olduğu birkaç husus vardı, özellikle, Kanal İstanbul'la ilgili bir atfı vardı. Bununla hiç alakası yok. Yani Kanal İstanbul bambaşka bir şey. Özellikle, 2001 yılında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu değişti, çok bambaşka bir hâl aldı, artık kamulaştırılacak yerin özellikleri, tespiti, kamulaştırma için öncelikle yapılması gereken iş ve işlemler olan 7'nci, 8'inci, 9'uncu maddeler... Öncelikle, bir pazarlık suretiyle bir anlaşma zeminine çekiyorsunuz, olmadığı takdirde birçok unsur var. Dolayısıyla, yeni yapılacak işlemlerle bunun hiçbir alakası yok, bu tamamen geçmişteki avans karşılığı yapılan kamulaştırma işlemleriyle ilgili bir husustur.

"Kamulaştırma işlemleri ne kadar adil?" dediniz. Yani bu kamulaştırmanın zaten temelinde olan husustur, kamu yararının üstünlüğü ilkesi gereğincedir. Yani kamunun ihtiyaç duyduğu, vatandaşların yararlanacağı hususlarda yapılan bir işlemdir. Kamu yararının oluşmadığı bir yerde zaten kamulaştırma işlemi yapmanız mümkün değildir.

Peki, hak sahiplerinin durumu ne olacak? Tabii, biz buna atıf yapıyoruz yani hem mevcut o yapılan kamulaştırma işlemlerinden sonra oraya gelen o ekonomik değerin, yatırımın, altyapının bölgesel etkisiyle beraber ortaya çıkan bir değer var. Bu değerde o vatandaşımızın bir hakkı yok, verdiniz ama sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verirsiniz. Yani o kişi o manada oraya o yatırımı yapmış değil. Ama bir şekilde yapılan o yatırımdan "Olsun, ben bugünün değerinden alırım." gibi bir hak talep etmek herhâlde hukuk ilkeleri gereğince de Anayasa'mıza da, eşitlik prensibine de, her şeye de aykırı olacaktır.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ama o hâle geçtik.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Güler...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bu hak sahiplerinin de bu mağduriyetini önleme adına, o değerin, bugüne kadarki oluşacak o değer katsayısının da bulunmasını talep ediyoruz.

Belediyeler üzerinde Değerli Vekilimizin bir ifadesi oldu. Belediyelerimizle bunun bir alakası yok yani belediyelerimizin bu manada imar uygulamalarından kaynaklı zaten kamulaştırma işlemi kanuna tabi.