MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, değerli bürokratlarımız, Komisyonumuzun güzide üyeleri, basın temsilcilerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kurumlarımızın bütçelerini görüştüğümüz yaklaşık bir aylık süreç içerisinde, kurumların bütçeleri üzerinden dolaylı olarak makamlara saldırılar olduğuna da buradan hepimiz şahit olduk. Bugün de aynı şekilde türlü yakıştırma, suçlama ve girizgâhlarla toplantının seyrini ve amacını değiştirmeye, provoke etmeye, Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst makamını itibarsızlaştırmaya yönelik saldırıların olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki söze gelince demokrasiden bahseden malum milletvekillerinin, maalesef, demokrasiyi pankart açmaktan öteye taşıyamadıklarına, milletin iradesine saygı göstermediklerine tanık olmak gayet acı.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Olmaz böyle ya, bu nasıl bir dil ya.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bizim, Milliyetçi Hareket Partililer olarak, liderimizin önderliğinde "Bu ülke için vazgeçilmez bir yeminimiz vardır. Onun için evet." sloganıyla çıktığımız bu yolda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk günden beri destekçisiyiz. Sistemin eksikleri vardır, elbette olacaktır lakin yapacağımız eleştirilerden önce içinde bulunduğumuz vaziyeti düşünüp tartmalıyız. Türkiye'deki terör faaliyetleri, PKK/PYD'nin terör devleti kurma istekleri, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta yaşananlar göz önünde bulundurulmalıdır. Daha bir buçuk yılı bulmamış bir sistemi suçlayarak yeni kaoslara Türkiye'yi sürüklemek, siyasi partilerin anlayışıyla, demokratik etiğiyle bağdaşmamaktadır.

Milletin iradesinin yani sözünün üstüne söz söylemeye kalkışan çevrelere yeniden hatırlatmakta fayda görüyorum. Sayın milletvekilleri, üzerine bastırarak söylüyorum: Unutmayın ki 16 Nisanda kazanan, Türk milleti, Türkiye'dir; kazançlı çıkan, bayrak, devlet, vatan, millî namus ve haysiyet olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi milletten onay almıştır. 16 Nisanda partiler oylanmamış, yalnızca Anayasa değişikliğiyle ilgili milletimizin görüşlerine müracaat edilmiştir. Yapılan, demokratik sürecin ikmalidir. Bir kaşık suda fırtına koparıp 16 Nisanı hazmedemeyenler, iyi niyetten mahrum olan karanlık çevrelerdir. Halk oylamasında yüzde 50 artı 1'e ulaşan taraf meşrudur. Demokrasiden umudunu kesenler sokağa oynamaktadırlar. Türk siyasi tarihî, referandum gününü siyasi Nevruz günü olarak ilan etmiştir. Bunun üzerine söz söylemeye kimsenin hakkı yoktur. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin arkasında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, diğer bir konu ise malum, Türk milleti olarak uzun yıllardır terörle mücadele ediyoruz. Bölücü terör örgütleri, yıllardan beri güvenliğimizi, varlığımızı, birliğimizi, elbette millî bekamızı zedelemek istemişlerdir. Terörün beşerî, sosyal ve ekonomik maliyeti ne yazık ki çok fazla olmuştur. Bedelini can vererek, kan dökerek ödediğimiz cennet vatanımız, mensubiyetinden onur duyduğumuz aziz milletimiz, küresel operasyonların, emperyalist komploların, tarihî hesaplaşmaların odağında yer almıştır. Türkiye, bölgesinde bir güçtür ve bu mücadelesini sadece terör örgütlerine karşı değil, onları besleyip yönlendirenlere karşı da yürütmektedir. Millî üretim silahlarımızla son yıllarda teröre nasıl darbe vurulduğu ortadadır. Millî savunmamızı yerli silahlarla yapmamız ve yabancı ülkelere bu noktada muhtaç olmamamız, bizler için gurur ve onur vesilesidir.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, seçim bölgem olan Kayseri'de savunma sanayisi alanında hayata geçirilmesini umut ettiğimiz yatırımlardan bahsetmek istiyorum. Kayseri, stratejik konumundan, tankların modernize edildiği Ana Tamirinden, ASPİLSAN'ından, TAKSAN'ından söz edilip yıllarca "Altyapı hazır; işte yan sanayi, işte insan gücü." denilerek yatırımlardan pay almaya çalışan bir ilimizdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacını kendi savunma sanayisiyle karşılamasının önemini bugün geldiğimiz noktada daha iyi anlıyoruz. Kayseri'de, bildiğiniz üzere, ilk uçak fabrikası kurulmuş olmasına rağmen bugün bu işletmeler gerekli ve yeterli yatırımları maalesef alamamaktadır.

Savunma sanayisinde parça üretecek takım tezgâhları bu işin kalbidir. Bugün, Türkiye'de takım tezgâhı üreten TAKSAN'dan başka fabrika yoktur. Bu fabrika, Kayseri'nin fedakâr iş adamlarının kendi imkânlarıyla faaliyetine devam etmektedir. Üreticilerimizi teşvik etmemiz gerekirken ek vergilerle maliyetlerimizi artırmamız üretimi yavaşlatacak, ithal ürünlerin önünü açacaktır. Millî bekamız için yerli ve millî mühimmat üretiminde Kayseri Organize Sanayi Bölgesinin mevcut projeleri hâlihazırda beklemektedir. Tüm yatırımı, kendi imkânlarıyla karşılamak suretiyle, üretim sevdalısı sanayicilerimizin oluşturduğu Kayseri Organize Sanayi Bölgesi olarak dışa bağımlılığı ortadan kaldırabilecek savunma projeleri üzerinde görüşmelerde bulunulmuştur. Savunma Sanayii Başkanlığımız, mevcutta bulunan iki ayrı yerli mühimmat üretim projesi bulunduğunu, bu projeleri yerli üretim olarak ihale edeceklerini bildirmesi üzerine Kayseri OSB olarak bir yıl sürecince detaylı idari ve teknik çalışmaların sonucunda İhalelere iştirak edilmiştir.

Birinci proje, 7,62x54 milimetre, 3 farklı nitelikteki çelik çekirdekli, keskin nişancı ve izli fişeklerin yerli imkânlarla üretilmesine yönelik ihale, Savunma Sanayii Başkanlığı Silah ve Mühimmat Daire Başkanlığınca ihale değerIendirme süreci sonuçlandırılarak önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından değerlendirmeye alınacağı bildirilmiştir.

İkinci projeyse, 10 farklı nitelikteki bomba atar mühimmatlarının yerli olarak üretilmesi ihalesi olup hâlihazırda Savunma Sanayii Silah ve Mühimmat Daire Başkanlığınca değerIendirme sürecindedir. Kısa bir süre içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında, Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından değerlendirmeye alınacağı yine tarafımıza iletilmiştir.

Aziz Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve Emniyet güçlerimizin yurt dışına bağlılığı olan bu mühimmatları Kayseri'mizde yüzde 90 oranında millî olarak üretilmesine bizler talibiz. Öncelikle, ülkemizin mühimmat ihtiyacını karşılamak ve İslam coğrafyası başta olmak üzere, dünya ülkelerine ihracat yapabilmeyi de hedeflemekteyiz. Özetle Kayseri'mizi, savunma sanayi altyapısı açısından Türkiye'nin en önde gelen illerinden biri olarak görmek istiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, konuşmacı hatiplerden Sayın Garo Paylan, konuşmasında "Kürtlere karşı konum almak." gibi bir ifadede bulundu. Kürtler ile Türklerin bin yıllık kardeşliğinden başka bir münasebeti olamaz. Kürt kardeşlerimiz ile bizleri ayrıştırmak vatanımızı bölme niyeti anlamına gelir bize göre ki bunu biz doğru bulmuyoruz ve bunun cevabını en güzel Mehmetçik kardeşlerimiz vermektedir. Mehmetçik kardeşlerimiz şefkatli elleriyle Kürt kardeşlerimizin yardımına koşan ve her zaman onların yanlarında olan kişilerdir. Bakın Irak'ın kuzeyinde Türk askerlerini görünce gözlerinin içi gülen çocuklar, sevinçten gözyaşlarına boğulan analar, kendi evlatlarım görmüşçesine Mehmetçik'i kucaklayan babalar vardır. Bu manzara bizlerin yüreğini sızlatmaktadır. Hatip konuşmasında "Türkiye neden bir iPhone üretemiyor?" diyor. Türkiye yıllardır terörle mücadeleye ayırdığı kaynakları teknolojiye ayırabilseydi inanın Türk milleti çok daha farklı yerlerde olurdu. Yıllarca genç mühendislerimiz, çiçeği burnunda öğretmenlerimiz, doktorlarımız teröre kurban edilmiştir, bunları konuşmamız gerekiyor. Bölücülerin susadığı kana kurban giden canları konuşmamız gerekiyor. Bu sinsi bulutlar cennet vatanımızın üzerinde gezinmese inanın çok daha farklı konumlarda olabilir, devletimizin kaynaklarını çok daha etkin kullanabilirdik.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, özellikle bir konunun daha altını çizmek istiyorum, TMSF'yle ilgili. seçim bölgem olan Kayseri'mizde eski adı Boydak Holding olan, yeni adı Erciyes Anadolu Holding ve Himmetdede mevkiinde bulunan Koza Altın İşletmelerine 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra devletimiz tarafından atanan yönetim kurulu başkanlarımızın gayret, azim ve üretkenlikleriyle bölgemizde üretim ve istihdam anlamında kayıp yaşanmadığı gibi artan üretim, kapasite ve kâr oranlarından dolayı bölgemizin sanayi anlamında lokomotifi konumunda olan işletmelerimizdeki bu başarı hikâyelerinden dolayı da hassaten TMSF Başkanımız Sayın Mühiddin Güral Beyefendiye de teşekkür ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2020 yılı bütçesinin devletimize ve milletimize hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum, inşallah bereketli olur.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza ve ekibine ayrıyeten başarılar diliyoruz. Tüm basın mensuplarımıza burayı başından beri takip ettikleri için emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Tüm Plan ve Bütçe Komisyonu çalışanlarımıza ve diğer Meclis personelimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Ayrıca Sayın Başkanım Lütfi Elvan Beyefendiye bugüne kadarki vicdanlı, adaletli ve demokratik anlayışından ve tarzından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum.

Bütçemizin tekrar hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.